AfD`nin yükselişi Merkel`in mahareti

Merkel son üç seçim döneminde büyük bir başarı ile orta sınıfın yoksulluğunu korudu. Orta sınıf yoksulluğu diyorum, çünkü insanları aç ve buz dolabını boş bırakan türden bir yoksulluğu kast etmiyorum. Kast ettiğim düşük gelirli çalışanların yaşadığı yoksulluk. Vergilerin büyük bir kısmı orta halli ve düşük gelirli insanlardan toplanıyor. Merkel hükümeti ise bilmediğimiz sebeplerden dolayı, vergi

MERVE AKAL 24 Eylül 2017 GÜNDEM

Merkel son üç seçim döneminde büyük bir başarı ile orta sınıfın yoksulluğunu korudu. Orta sınıf yoksulluğu diyorum, çünkü insanları aç ve buz dolabını boş bırakan türden bir yoksulluğu kast etmiyorum.

Kast ettiğim düşük gelirli çalışanların yaşadığı yoksulluk. Vergilerin büyük bir kısmı orta halli ve düşük gelirli insanlardan toplanıyor. Merkel hükümeti ise bilmediğimiz sebeplerden dolayı, vergi kasalarından yatırım yapmaktan kaçınıyor. Üstelik Handelsblatt köşelerinden Merkel hükümetine aylarca yapılan “yatırım yapılsın” çağrılarına rağmen.

Yüksek vergiye kiralarıda eklersek Almanya`da gerçek yaşam şartlarına bir adım daha yaklaşmış olacağız: Böckler-Stiftung`ın bir araştırmasına göre gelirinin üçte birini kiraya veren kiracıların sayısı yüzde 40. Bunun sonucu, 1.3 milyon kiracının gelirinden arta kalan miktar ise işsizlik parasının (Hartz IV) bile altında.

İnsanların çalışarak kazandığı para işsizlik parasından az oldukça hükümet de sosyal devletten uzak ama derebeylerine yakın olur.

Bu seçimde Merkel`e oy vermek kiraların yükselmesi demek, çünkü Hıristiyan Demokrat Partisi (CDU) kiracıların yanında değil. Kuzey Ren Vestfalya`da CDU ve Hür Demokrat Partisi (FDP) kiraların yükselmesini engelleyen yaptırımı kaldırarak, kiracıyı daha da zorlamaya karar verdi. Kısaca Merkel ve CDU`ya oy verenin cebi yanar.

Merkel’in aklından ne geçiyor acaba? Düşüncelerini yakın çevresi ile paylaşmıyor.

Yoksa hangi siyasetçi seçim arefesinde emeklilik yaşını yükseltir? Üstelik “Herkese daha çok çalışma imkanını vermek istiyoruz” gibi bir yanıltmayla.

İnsanların daha geç emekli olması, sigorta sistemini ve devleti rahatlatır. Emeklilikte rahat etmek ve hobilere odaklanmak ise bir çok insan için artık ulaşılmaz bir hayal oldu.

Evet, refah seviyesi ile hayallerde düşüş yaşıyor günümüz Almanya’sında. Hangi siyasetçi seçimden önce seçmenin kişisel haklarını ihlal eder ki?

Otomatik yüz tanıma sistemini “güvenlik için büyük kazanç” olarak niteleyen içişleri bakanı Thomas De Mazière mı? Yoksa insanların duygu ve düşüncelerini basit bir “Güvenliğimiz için ihtiyacımız var” ile yok sayan Angela Merkel mi? Uzmanlar “Otomatik yüz tanıma sistemi, Avrupa’da gerçekleşen terör eylemlerinin hiç birisini engelleyemezdi” diyor. Güvenliğe katkısı olmayan otomatik yüz tanıma sistemi kişisel bilgi toplamada ise bir numara. Yüz tanıma sistemi insanların gittiği yerleri gösteren hareket profili oluşturuyor, bu bilinen bir gerçek.

Akıllı telefonlardan çalınan ses ve görüntü bilgileri ile beraber eksiksiz izlenmeye açılan kapının eşiğindeyiz. İzleme teknolojisi sadece teröristler ve ağır suçlular için mi? Yakında hafif suç işleyenler, vergi kaçakçıları ve ondan sonra da sıradan insanlar izlenirse?

Nitekim teknolojiyi kullanmak kolay. Radikal partilerin gittikçe güçlendiği bir zamanda, farklı görüşe sahip insanlar takip edilebilip, hedef tahtasınada konulabilinir.

Sayın şansölye Alternative für Deutschland (AfD) partisinin kuruluşuna ve başarısına da hatırı sayılır katkıda bulundu.

Merkel “Çok kültürlülük  başarısız oldu, tamamen başarısız oldu” diyerek nezaket kuralları ile beraber tabularıda yıktı geçti. Gerçekten de ulu orta yabancıları küçümsemek ayıptı, bir zamanlar. Bugün ise ırkçı siyasetçiler yabancı politikacılar için, yani halkın seçtiği bir insan için, çok rahat “temizlenmelidir” diyebiliyor.

Demokrasi ciddi tehlike altında. Hayatını insanların beğenmediği işlerde tüketen onca yabancı insan çalıştı, Almanya`da. İlk gelenler daha çok ağır işlerde ve temizlik işlerinde çalışmış.

Yeni nesil kendini geliştirdi artık yabancı iş verenler var, bilim kadın/adamları ve kalifiye elemanlar var.  Buna rağmen göçmenler iş başvurularında ırkçılığa uğruyor ve bu bilimsel olarak da kanıtlandı.

Almanların rağbet etmediği işlerde göçmenler çalışıyor. Her halükarda göçmenler en az üç nesil çalışmış, vergi ödemiş ve Almanya’nın ilerlemesine göçmenler iş ve beyin gücü ile büyük katkıda bulunmuş.

Bütün bunlar varken Merkel çok kültürlülüğü ölü sayar? Göçmenleri defalarca rencide eden Merkel aynı zamanda seçmenini de AfD`ye kaptırdı. Radikal bir partinin güçlendiği bu ülkede huzur içinde yaşamak isteyen herkes oyunu vermeli.

Solingen ve Mölln olaylarını anarken NSU canları aldı. Hatırlatmaya gerek var mı? AfD`nin yükselişi önce göçmenleri etkileyecektir. Huzurlu bir Almanya için herkes oyunu demokratik bir partiye vermeli. Irkçılık aslında, ırkçılığı yapana da zarar veriyor. Bunu tarih gösteri.

Merkel, 12 yıldır insanların çalışarak yoksul hayatı yaşamasına çözüm bulamadı. Mülteci krizinde bile mektupla seçim için gönderilen zarfların Merkel’den geldiğini düşünen gençler var. Demokrasi değişim ile yaşar.

ÖNE ÇIKANLAR