AfD lideri: Almanya istihbaratı muhalefeti bastırmak için kullanılıyor

AfD lideri: Almanya istihbaratı muhalefeti bastırmak için kullanılıyor

Alternatif için Almanya Partisi (AfD) Meclis Grubu Başkanı Tino Chrupalla, yeni Alman hükümetinin verdiği sözleri yerine getirebileceğine dair ciddi şüpheleri olduğunu ifade etti.

PANORAMA-NEWS 07 Mayıs 2025 GÜNDEM

Alternatif için Almanya Partisi (AfD) Meclis Grubu Başkanı Tino Chrupalla, Özellikle göç, ekonomi ve borçlanma gibi temel politikalarda değişiklik yapma konusunda hükümetin başarılı olacağına inanmadığını kaydetti.

Chrupalla, Sosyal Demokrat Parti’nin seçimlerde yaşadığı yenilgiye rağmen koalisyon görüşmelerinde baskın çıkmayı başardıklarını söyledi.

Chrupalla, göç politikasında köklü değişiklikler talep etiklerini hatırlattı. Yasadışı göçmenlerin ülkeye girişinin engellenmesi, sığınma hakkı olmayanların ya da yalnızca ekonomik nedenlerle gelenlerin kabul edilmemesi gerektiğini savundu.

Chrupalla, partisinin Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından “aşırı sağ” olarak sınıflandırılmasına sert tepki gösterdi. Bu durumu, demokrasiye bir tehdit ve istihbaratın muhalefeti bastırmak için kullanılması olarak değerlendirdi.

Chrupalla, 10 milyon seçmenin desteklediği bir partinin yasaklanmasının, vatandaşların iradesini hiçe saymak ve demokrasiye zarar vermek anlamına geleceğini belirtti. Hükümetin yanlış politikalarını, özellikle göç politikasını eleştirmenin “aşırı sağcı” ya da “Nazi” olarak damgalanmaya yol açmaması gerektiğini savundu.

Alternatif için Almanya Partisi (AfD) Meclis Grubu Başkanı Tino Chrupalla’nın Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Sayın Chrupalla, bu görüşme için teşekkür ederiz. Yeni hükümetin vaatlerini yerine getirebileceğine dair umutlu musunuz?

Tino Chrupalla: Almanya Şansölyesi adayı Friedrich Merz, seçim kampanyasında verdiği sözleri, örneğin politikaları değiştirme ya da borçlanma sınırlamalarını kaldırma gibi taahhütleri yerine getirmedi. Biz muhalefet olarak, gerçekten bir politika değişikliği olup olmayacağını yakından takip edeceğiz. Ancak Sosyal Demokrat Parti, seçimlerdeki yenilgisine rağmen koalisyon görüşmelerinde daha güçlü bir konum elde etti ve taleplerini dayattı. Bu yüzden ciddi şüphelerim var. Göç, ekonomi ve Avrupa’daki barış politikalarının değişeceğine inanmıyorum.

Rûdaw: Federal Meclis’te ikinci büyük parti ve en büyük muhalefetsiniz. CDU’nun göç politikasını değiştirmek istediğine inanıyor musunuz?

Tino Chrupalla: CDU bazı politikaları değiştirdi, örneğin kendi yönetimlerindeki bölgelerde sınır dışı işlemleri yapıyor. Ancak, bizim politikalarımızı kopyalayıp gerçekten bu değişiklikleri yapıp yapmayacaklarını yoksa sadece seçmenleri kandırıp kandırmadıklarını göreceğiz. Biz eleştirel bir gözle izliyoruz. Göç politikasında köklü bir değişime ihtiyacımız var. Yasadışı yollarla gelenlerin Almanya’ya girişi engellenmeli. Alman halkı, buraya gelmenin bir bedeli olmadığını ve sosyal yardımların herkese ulaşmadığını bilmeli. Kimin Almanya’ya geleceğine biz karar vermeliyiz.

Rûdaw: Göç politikasında hemen nelerin değişmesini istiyorsunuz?

Tino Chrupalla: Kalma hakkı ya da sığınma hakkı olmayanlar ve yalnızca ekonomik nedenlerle gelenler Almanya’ya kabul edilmemeli. Sosyal bir devlet olarak, Almanya’da kendini entegre etmiş ve Alman kimliğine sahip olanlara karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Savaş nedeniyle kaçanlar var, örneğin Afganistan’dan gelenler ya da başka nedenlerle buraya yönlendirilenler. Biz durumu kontrol altına almak ve kimin Almanya’ya geleceğine, kimin kalacağına karar vermek istiyoruz.

Rûdaw: Sayın Chrupalla, AfD, Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından “aşırı sağ” olarak sınıflandırıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Partinizin yasaklanması mümkün mü?

Tino Chrupalla: Bu eşi benzeri görülmemiş bir durum. Almanya gibi demokratik bir ülkenin muhalefete nasıl davrandığını ve istihbaratın muhalefeti sindirmek, hatta ortadan kaldırmak için kullanıldığını dünya görmeli. Bu, demokrasiye bir tehdit ve demokrasinin ne kadar kötü bir durumda olduğunu gösteriyor. Batı’daki hiçbir demokratik ülkenin istihbaratı muhalefet hakkında karar vermez. Üstelik bu kararlar kanıtsız ve mesnetsiz. Bin sayfalık bir rapor diyorlar, ama kimse bu raporu okumadı, gazeteciler bile eleştiremiyor ya da hangi suçlamaların yapıldığını, hangi “aşırı” eylemlerin gerçekleştiğini bilmiyor.

Rûdaw: Biz de öğrenmek istiyoruz.

Tino Chrupalla: Biz de bilmiyoruz, ama yasal yollarla buna karşı mücadele ediyoruz. Ayrıca siyasi bir çözüm de gerekiyor, bu yüzden vatandaşlara durumu açıkça anlatmalıyız.

Rûdaw: 10 milyon vatandaş size oy verdi. Bu partinin yasaklandığı söylense ne olur?

Tino Chrupalla: Bu, onların oylarını değersiz kılmak olur. Böylesi bir hareket, bu ülkedeki demokrasiye bir tehdit oluşturur. İnsanlar muhalefeti ortadan kaldırmak, kendi içinde kalmak ve eleştirilere kulak tıkamak istiyor. Almanya’da eleştirel sorular soran ve Alman halkının çıkarları için konuşanlar “aşırı sağcı” ya da “Nazi” olarak damgalanıyor. Bu, insanlıktan uzak bir yaklaşım ve demokrasinin yakışmayan bir biçimi.

Rûdaw: Partinizde aşırı sağcı milletvekilleri ya da üyeler var mı?

Tino Chrupalla: Elbette bu sorulabilir. Öncelikle “aşırı sağ” terimini tanımlamalıyız. Ülkedeki kötü durumu işaret eden biri aşırı sağcı olmaz. Şu anda geçmiş hükümetlerin yanlış politikalarının sonuçlarını görüyoruz, örneğin hatalı göç politikası. Asıl radikal olan bu hatalardır.

Rûdaw: Sayın Chrupalla, bizimle olduğunuz için çok teşekkür ederiz.

Tino Chrupalla: Memnun oldum.

ÖNE ÇIKANLAR