Acillerde adenovirüs vaka sayıları artıyor: ‘2-14 gün sonra belirtileri başlıyor’

Acillerde adenovirüs vaka sayıları artıyor: ‘2-14 gün sonra belirtileri başlıyor’

Son zamanlarda dünya genelinde birçok salgın hastalık ortaya çıkıyor. Hava koşullarının etkisiyle hızla yayılan virüsler, çocuklardan yaşlılara kadar herkese hızla bulaşıyor. Şimdi de acillerdeki adenovirüs vakalarının artışı, halk sağlığı açısından endişe verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.

PANORAMA-NEWS 30 Ağustos 2024 GÜNDEM

Adenovirüs; üst solunum yolu enfeksiyonları, göz enfeksiyonları ve mide-bağırsak problemlerine neden olabilen bir virüs grubu. Bir-iki aydır vaka sayılarındaki artış, virüsün yayılma hızının ve etkisinin giderek arttığını gösteriyor. Uzmanlar, bu artışın nedenlerini anlamak ve kontrol altına almak için çeşitli önlemler geliştirmeye çalışıyor.

Konuyu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nafiz Koçak şu an için bir salgın boyutundan söz etmenin zor olduğunu ancak vaka sayılarında artış yaşandığını belirtti. Prof. Dr. Koçak, şunları ekledi:

“Adenovirüsler dünya çapında dağılım gösterir ve yıl boyunca enfeksiyon yapabilir. Ülkemizde de bir iki aydır gücünü artırdı. Genellikle kendiliğinden sınırlanır veya klinik olarak belirsizdir. En sık bebekler ve küçük çocuklarda görülmekle beraber okullar ve askeri birlik gibi toplu yaşanılan yerlerde salgınlara neden olabilir.”

“Adenovirus enfeksiyonlarının grip gibi hastalıklara benzer şekilde ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Nafiz Koçak, “Virüsün A’dan G’ye yedi türü bulunuyor. En önemlisi de 100’ün üzerinde adenovirüs serotipinin (bakteri, virüs veya parazit) olması. Bunların her biri farklı vücut bölgelerinde enfeksiyona neden oluyor” ifadelerini kullandı.

Virüsün, çocukluk çağı viral solunum yolu enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 2-7’sinden, viral pnömoni ve bronşiolitin yüzde 5-11’inden sorumlu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Koçak, “Bu enfeksiyonlar, HIV enfeksiyonu ve KOAH gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde, hematopoietik kök hücre nakli ve kalp ameliyatı geçirenlerde, kanser kemoterapisi almış hastalarda daha ağır seyredebilir hatta ölümcül olabilir” şeklinde konuştu.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Songül Özer ise “Bilinen adenovirüs gruplarından ‘D grubunun’ göz enfeksiyonlarından, diğer grupların ise solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonlarından sorumlu olduğu biliniyor. Ciddi enfeksiyon yapan adenovirüs tipleri de 3, 7, 14 ve 21’dir” dedi.

Virüsün nasıl bulaştığına da değinen Dr. Özer, “Adenovirüsler; damlacık yoluyla, öksürük, aksırık, solunum sekresyonları aracılığıyla solunum yolundan, bu sekresyonların ortama saçılmasıyla kirlenmiş olan yüzeylere ve eşyalara temas yoluyla, bir de ağız yoluyla alınabilirler” ifadelerini kullandı.

“Adenovirüslerin yayılmasını azaltmak ve daha fazla salgını önlemek için daha güçlü hijyen uygulamaları, kamuoyunu bilinçlendirme çabaları gerekli” diyen Prof. Dr. Nafiz Koçak, “El yıkama, yakın temastan kaçınma, atıkların uygun şekilde atılması ve enfekte kişilerin izole edilmesi gibi bireyler arasında önlemler alınmalı. Ayrıca bazı adenovirüsler yeterli klor içermeyen küçük göller veya yüzme havuzlarında da yayılıyor. Bu durum ateşli hastalık salgınlarına neden olabilir” uyarısında bulundu.

Hastalığın tanısına değinen Dr. Songül Özer ise “Dışkıdan ve solunum sekresyonlarından hızlı test şeklinde yapılıyor. Ayrıca kandan serolojik testlerle veya vücut salgılarından hücre kültürü yöntemiyle de virüsün tanısını koymak mümkün. Solunum sekresyonlarından ve ishal olanlarda dışkı örneklerinden bulaş olabileceğinden, ellerin iyice yıkanması, hasta kişilerin maske kullanması çok önemli” dedi.

Tedavide özel bir ilacın olmadığını da söyleyen Dr. Özer “Ancak başka virüsler için kullanılan antiviral ilaçlar kullanıldı ve başarılı oldu. Riskli kişilerde kullanılabilen, ağız yoluyla alınan bir aşısı da mevcut” ifadelerini kullandı.

ÖNE ÇIKANLAR