ABD Dışişleri Bakanlığı, 2025 yılı içinde 6 binden fazla uluslararası öğrencinin vizesinin iptal edildiğini doğruladı.
Kararın başlıca gerekçeleri arasında yasa ihlalleri ve “güvenlik riski” tespitleri bulunuyor. Yetkililer, iptal edilen vizelerin çoğunun suçlar nedeniyle alındığını belirtirken, bazı vizelerin ise “teröre destek” iddiaları gerekçesiyle iptal edildiğini açıkladı. Bu kapsamda, öğrencilerin sosyal medya aktiviteleri ve politik kampanyalara katılımı da incelenmiş durumda.
Yasa ihlalleri (yaklaşık 4.000 vize): ABD makamları, bu vizelerin çoğunu “saldırı, alkollü araç kullanma (DUI) ve hırsızlık” gibi suçlar nedeniyle iptal etti. Henüz bazı öğrencilerin mahkumiyeti açık olmasa da, bu tür iddialar nedeniyle iadeler gerçekleştirildi.
Teröre destek iddiaları (200–300 vize): ABD, bazı vizeleri “teröre destek” gerekçesiyle iptal etti; bu kapsamda bazı öğrencilerin pro-Filistin aktivizmine katılması olası nedenler arasında gösterildi, ancak resmi olarak hangi gruplarla bağlantılı oldukları açıklanmadı.
Ocak 2025’te yürürlüğe giren başkanlık emriyle, öğrenci vizeleri “güvenlik riski” açısından daha yakından değerlendirilmeye başlandı. Vizesi iptal edilen öğrenciler, yasal statülerini kaybediyor ve bazı durumlarda sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalıyor.
“Güvenlik riski” incelemesi: Ocak 2025’te yürürlüğe giren bir başkanlık emriyle, öğrenci vizelerinin gözden geçirilmesi “güvenlik riski” açısından başlatıldı. Dışişleri Bakanlığı, vizeleri ihlal ya da “terörizme destek” gerekçesiyle iptal etme yetkisini daha etkin şekilde kullanmaya başladı.
Sosyal medya taramaları: Rubio’nun talimatıyla elektronik ortamdaki içerikler incelenerek vize sahiplerinin “ABD karşıtı tutumları” değerlendirmeye alındı. Pro-Palestin kampanyaları gibi politik aktiviteler de izleme kapsamına dahil edildi.
Yasal statü ve iade: Artık vizesi iptal edilen öğrenciler, yasal statülerini kaybediyor ve bazı durumlarda hemen sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, yargı süreçleri ve adil muamele konularında ciddi eleştirilere yol açtı.
ABD’deki üniversiteler ve hukuk çevreleri, bu kararların adil yargı süreçlerinden yoksun şekilde uygulanmasına tepki gösteriyor. Uzmanlar, bu uygulamanın hem akademik özgürlük hem de uluslararası öğrenci topluluğu üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini belirtiyor.
