AB, 2035’te içten yanmalı motor yasağını esnetiyor: Elektrikli araç zorunluluğu kalkabilir

AB, 2035’te içten yanmalı motor yasağını esnetiyor: Elektrikli araç zorunluluğu kalkabilir

Avrupa Birliği, 2035 yılından itibaren yeni otomobillerde içten yanmalı motorların tamamen yasaklanmasını öngören planında geri adım atmaya hazırlanıyor.

PANORAMA - NEWS 16 Aralık 2025 GÜNDEM

AB Komisyonu, iklim hedeflerinden vazgeçmeden otomotiv sektörüne daha fazla esneklik tanınmasını amaçlayan yeni bir yaklaşım üzerinde çalışıyor. Buna göre, 2035 sonrasında da belirli koşulları yerine getiren yeni araçların içten yanmalı motorla trafiğe çıkmasına izin verilebilecek.

Alman basınında yer alan ve Brüksel’deki kaynaklara dayandırılan haberlere göre, AB Komisyonu “tam elektrik zorunluluğu” yerine teknoloji nötr bir model üzerinde duruyor. Bu modelde otomobil üreticileri, çevreye duyarlı üretim ve yakıt kullanımını belgelemeleri hâlinde içten yanmalı motorlu araç satmaya devam edebilecek.

“Yeşil” üretim ve alternatif yakıt şartı

Yeni yaklaşımın merkezinde, üretim sürecinin ve kullanılan yakıtların iklim üzerindeki etkisi yer alıyor. Komisyonun değerlendirmelerine göre, araçların yalnızca egzozdan saldığı emisyonlara bakmak yeterli değil. Bunun yerine, otomobilin tüm yaşam döngüsü boyunca neden olduğu karbon ayak izi dikkate alınmalı.

Bu kapsamda, üreticilerin:

  • araç üretiminde “yeşil çelik” gibi düşük karbonlu malzemeler kullanması,

  • e-yakıtlar (sentetik, karbon nötr yakıtlar) veya biyoyakıtlar gibi iklim dostu alternatiflere yönelmesi,

  • tedarik zincirinde enerji verimliliğini artırması

gibi kriterleri yerine getirmesi bekleniyor. Bu koşulları sağlayan firmalar, 2035 sonrasında da içten yanmalı motorlu yeni araçları AB pazarında sunabilecek.

Otomotiv sektöründen yoğun baskı

AB’nin bu geri adımında, otomotiv sektöründen gelen yoğun baskının etkili olduğu belirtiliyor. Özellikle Almanya, İtalya ve Orta Avrupa’daki üretici ülkeler, tamamen elektrikli araçlara geçişin hem maliyet hem de istihdam açısından ciddi riskler barındırdığı uyarısında bulunuyordu.

Birçok üretici, elektrikli araç pazarının beklenenden daha yavaş büyüdüğünü, şarj altyapısının hâlâ yetersiz olduğunu ve tüketicilerin yüksek fiyatlar nedeniyle çekimser kaldığını dile getiriyor. Ayrıca batarya üretiminde Çin’e olan bağımlılık da AB içinde stratejik bir risk olarak görülüyor.

İklim hedefleri korunacak mı?

AB Komisyonu ise bu esnekliğin iklim hedeflerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini savunuyor. Yetkililere göre amaç, 2050’de karbon nötr olma hedefini korurken, bu hedefe ulaşmada farklı teknolojilere alan açmak. Elektrikli araçlar ana çözüm olmaya devam edecek; ancak e-yakıtlar ve düşük emisyonlu içten yanmalı motorlar “tamamlayıcı” bir rol üstlenecek.

Çevre örgütleri ise karara sert tepki gösteriyor. Greenpeace ve benzeri kuruluşlar, içten yanmalı motorlara açık kapı bırakılmasının otomotiv sektörünün dönüşümünü yavaşlatacağını ve AB’nin iklim liderliği iddiasını zedeleyeceğini savunuyor.

Yasama süreci devam ediyor

Komisyonun bu yaklaşımı henüz bağlayıcı bir karar niteliği taşımıyor. Önerinin, Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerin temsil edildiği AB Konseyi’nde tartışılması gerekiyor. Özellikle çevre politikalarında daha katı bir çizgi izleyen ülkelerle otomotiv ağırlıklı ekonomilere sahip ülkeler arasında zorlu müzakerelerin yaşanması bekleniyor.

Ancak gelinen aşamada, 2035’ten itibaren AB’de yalnızca elektrikli araçların satılacağı yönündeki kesin tablo yerini daha esnek ve çok seçenekli bir modele bırakmış görünüyor.