Almanya’yı iyi tanıyanlar bilir. Almanların tatil için tercih ettiği eyaletler arasında Bayern eyaleti önde gelir. Bayern’ın Allgäu Bölgesi ise eyaletin en güzel bölgelerinden biri. Kartpostallarda gördüğünüz manzaraları bu bölgede canlı görebilirsiniz. Bölgeye yaz kış tatilciler akın ediyor. Kışın kayak merkezlerini dolduran tatilciler, yazı tatil köylerinde geçiriyor. Adım başı tatil köyüyle karşılaşıyorsunuz bu bölgede. Henüz Almanya’nın
Almanya’yı iyi tanıyanlar bilir. Almanların tatil için tercih ettiği eyaletler arasında Bayern eyaleti önde gelir.
Bayern’ın Allgäu Bölgesi ise eyaletin en güzel bölgelerinden biri. Kartpostallarda gördüğünüz manzaraları bu bölgede canlı görebilirsiniz.
Bölgeye yaz kış tatilciler akın ediyor. Kışın kayak merkezlerini dolduran tatilciler, yazı tatil köylerinde geçiriyor. Adım başı tatil köyüyle karşılaşıyorsunuz bu bölgede. Henüz Almanya’nın köy hayatını keşfetmediyseniz bir sonraki durağınız mutlaka Allgäu olmalı.
Allgäu´a ilk kez yaklaşık iki sene önce gittik. Bir gün yetmediği için bu Yaz ikinci kez gittik. Tatili burada geçirmemizi sağlayan ana faktör tabiî ki beş aylık oğlumuzdu. Arabayla uzun bir yolculuğu göze alamadık. Bir diğer faktör ise hava sıcaklığıydı.
Eşim de ben de Almanya’da doğmuş olmamıza rağmen ilk kez bu yıl Almanya’da tatil yaptık. Senelerce tatillerde Almanya’da kalmanın sıkıcı olduğuna inandık durduk. Almanya’yı gerçek manada tanımadığımızı bu tatilde anladık. Yeni yerler görmek tefekkür etmeme vesile oluyor. Her güzellik bizlere güzelliğin gerçek sahibini hatırlatıyor.
Çocuk sahibi olduktan sonra tatillerinizi çocuklarınıza göre ayarlamanız gerekiyor. Hele bir de bir bebeğiniz varsa tatil planı yaparken onu yok saymanız imkansız.
Biz de bu düşünceyle bu yılki planımızı ona göre yaptık. Bebekle tatil yapmak imkansız değil. Elbette bebeğiniz yeri geldiğinde sevinç çığlıkları atacak, yeri geldiğinde bas bas bağıracak
Lechbruck Feriendorf
Almanya’da yüzlerce tatil köyü var. Tatil köyleri sistemi öyle güzel oturtmuş ki yapmanız gereken tek şey internetten size uyan tatil köyünü bulmak ve tatil köyüne yerleştiğinizde size verdikleri broşürleri okumak.
Almanya’da ilk tatil deneyimimiz olduğu için bir şeyleri yaptıkça öğreniyorduk. Tatil köyü olarak Lechbruck Feriendorf‘u tercih ettik. Tatil köyüne varmamıza 30 km kala tezek kokusu almaya başladık. Köylerden geçe geçe bizim kalacağımız tatil köyüne vardık.
Geçtiğimiz köyleri biraz inceleyince aslında köy hayatının ne kadar da birbirine benzediğini görmüş oldum. Evlerin yanındaki ahır, ahırın önüne yığılmış saman balyaları, küçücük köy evleri, evlerin önündeki masa ve sandalyeler, bahçelerindeki meyve ve sebzeler, etrafa yayılmış büyük ve küçükbaş hayvanlar, hayvan sürülerinin başındaki çobanlar, traktör kullanan amcalar. Almanya’daki köyleri Türkiye’deki köylerden ayıran en önemli özellik sanırım daha düzenli ve bakımlı olmaları. Teyzeler balkonlarını çiçeklerle donatmış. İnsanın baktıkça bakası geliyor.
Feriendorf Lechbruck çocuklu aileler için ideal bir köy. Gelen ailelerin çoğu bir kaç çocuğu olan ailelerdi. Sanırım bazı aileler her yıl geliyor. Evlerinin önünde grupça oynayan çocuklar çok. Belki de birçoğu yazlık arkadaşı. Çocuk yerine köpekleriyle gelen aileler de vardı. Bizden başka bebekli aile görmedim.
Tatil köyüne sadece giriş ve çıkışlarda (eşyaları yerleştirmek için) arabayla girilebiliyor. Onun dışında arabalar park yerine park ediliyor. Böylelikle evinizin terasında otururken ne gürültüye ne de egzoz kokusuna maruz kalmıyorsunuz.
Köye geldiğimiz gibi kaydımızı yaptık. Anahtarımızın yanında bize faaliyetler için iki indirim kartı, harita, broşürler ve bilgilendirme kağıdı verildi. Bu kağıtlar sayesinde köyde ve çevresinde yapabileceğimiz faaliyetleri öğrenmiş olduk.
Köyün içinde 22’den sonra gürültü yapmamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Biz bir iki akşam bizimle aynı anda tatil yapan aile dostumuzla bir araya geldiğimizde çocuklardan dolayı biraz gürültülü olsak da kimseden şikayet gelmedi. Herkes çok sempatik.
Yolda herkes birbirine selam veriyor. İlk günlerde bakan bir kez daha bakıyordu. Sanırım yazlıkçılar da pek alışık değil böyle yerlerde Türklerin tatil yapmasına! Tatil boyunca gördüklerim karşısında‚ Valla Almanlar gezmesini biliyor dedim durdum.
Yollarda bisiklet sürenler, ellerindeki haritayla ailece çevreyi gezenler, ata binenler, gölde yüzenler ve dahası. Buraya gelenler kendilerini bir otele hapsedip sabah yüzüp akşam eğlenmiyor. Gün boyu doğayla içiçe yaşıyor.
Tatil köyünü farklı kılan özelliklerden biri gürültüden uzak olması. Terasınıza oturun ve rüzgarın sesini dinleyin. Hava çok sıcak da olsa köy biraz tepede olduğu için evimiz hep serindi.
Akşama doğru teras esmeye başlıyordu. Terasta priz de var. Yanınızda et ve mangal götürdüğünüz takdirde terasta rahatlıkla mangal da yapabilirsiniz. Terasta yediğimiz yemeklerde tek sıkıntımız arılardı.
Masaya yiyecek koyduğumuz anda 5-6 tane arı birden geliyordu. Sadece yemeklere değil üzerimize gelip konuyorlardı. Biz bu köyde arı çok sandık. Meğer bu yıl Almanya’yı yaban arıları basmış.
Tatil köyünde neler var
Ata binme, çiftlik ziyareti, golf, balık tutma, yüzme, bota binme, yürüyüş, bisiklet sürme, spor aktiviteleri tatil köyünün sunduğu imkanlardan sadece bir kaç tanesi. Size verilen broşürlerde bunları nerelerde yapacağınız anlatılıyor. Tatil köyünün içinde değil hepsi. 5-10 km uzaklıktaki mesafelerde.
Tatillerde genelde internetten uzak kalmak tavsiye edilse de birçok tatilcinin internetten kopmak istememesi bilinen bir gerçek. Tatil köyünde internet iyi çekiyor. Hatta size verilen şifreyle tüm tatil köyünde internetiniz çekiyor. Telefon pekiyi çekmediğinden köyün interneti işe yarıyor.
Gezi yazılarının en büyük gerçeği okurların gezilecek yerlerden çok bu yerlerin masrafına odaklanmasıdır. O yüzden yine her yazıda olduğu gibi bu yazıda da masraflardan bahsedeceğim.
Tatil köyünde Ağustos ayında kalmak istiyorsanız dört kişilik bir ev için günlük 80 Euro ödemeniz gerekiyor. Köyde bir haftadan daha az kalınamıyor. Evler rahat ve temiz. Biz iki yetişkin bir bebek 4 kişilik evde kaldık. İki kişilik odayı kullanmadık. Her evin terası ve terasında masa, sandalyeleri var.
Buraya gelmeden önce plan yapmanıza gerek yok. Size ilk gün verdikleri kağıtlarda bir hafta boyunca neler yapabileceğiniz yazıyor. Bütün alternatifler şehriyle, mesafesiyle, telefon numarasıyla yazılmış.
Yapmanız gereken tek şey o numarayı arayıp bilgi almak. Örneğin ailece çiftliğe gitmek istiyorsanız çiftliği arayıp randevu alıyorsunuz. Çiftlik size verdiği saatte sizi ağırlıyor. Taze süt ikram ediyorlar. Katılabileceğiniz faaliyetlerin bir kısmı ücretli, bir kısmı ücretsiz. Bir kısmı ise elinizdeki tatil köyü kartları sayesinde indirimli.
Göller Bölgesi Allgäu
Bir hafta boyunca çevrede görmediğimiz göl kalmadı. İlk önce köyümüzün önündeki Lechsee’yi gezdik.
Tatilciler gölü yüzmek için de kullansa bizim gibi tatilciler bota biniyor. Yarım saati 6,5 Euro (indirimli fiyat) Gölün kenarında çok küçük bir havuz var. Bildiğimiz havuzlardan değil. Süs amaçlı yapılmış ama yanından geçen tatilciler bacaklarını içine sokup serinliyor. Biz de çocukları soktuk.
Bir başka gün Lechbruck’un merkezinden geçen Lech nehrinin kenarında piknik yaptık. Nehrin kenarında çocuk parkı da var. Anne babalar nehir kenarında otururken çocuklar içi kum dolu parkta rahatlıkla oyun oynayabiliyor.
Garmisch-Partenkirchen
Almanya’da görülmesi gereken yerlerden biri de Garmisch-Partenkirche. Kaldığımız yere 50 kilometre uzak olan olan bu şehir iki doğa harikasına ev sahipliği yapıyor.
Almanya’nın en yüksek dağı, Zugspitze’ye buradan teleferikle çıkılıyor. 2962 metre yüksekliğindeki dağa bütün dünya ilgi gösteriyor. Teleferiğin önünde müthiş bir sıra oluyor. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler heyecanla sıra bekliyor.
Bayern eyaletinin üç renkli gölü Eibsee’de burada. Bu gölü gördüğüm an‚ Allah’ım yıllardır bu ülkede yaşıyoruz ama hiç bu güzellikten haberimiz olmamış’ dedim kendi kendime. Bir kaç saat gezdik gölün kenarında. İki aile gitmiştik. Çocuklar suya girdi. Tatilciler yüzmeye geliyor göle. Hazırlıklı olsaydık bizde mutlaka haşemayla girecek bir yer bulurduk. Her yerden birileri giriyordu. Bazı yerlerde ise bir iki kişi vardı veya yoktu.
Garmisch’de Sommerrodelbahn da var. Bizim için hem eğlenceli hem de biraz ürkütücüyü. Önce epey yukarı çıkıyor sonra döne döne aşağı iniyorduk. Binen tekrar tekrar biniyorlar.
Bilhassa çocukları kimse durduramıyor. Çocuklar indirimli fiyatlardan faydalanıyor. Turistlerin ilgi gösterdigi yerlerden biri de burası. Garmisch
Schwangau
Bir diğer günümüz Schwangau’da geçti. Bebeği güneş ışığından korumak için 15-16’ya kadar evde duruyor, ondan sonra çıkıyorduk dışarı. Günün geriye kalan vakti gezmek için yetiyordu.
Bayern’nın bir diğer meşhur gölü Forggensee burada. Hava sıcak olduğu için çok kalabalıktı. Herkes yüzmeye gelmişti. Biz gölde ıssız bir yer bulduk ve ağacın altında bir banka oturup gölü izledik. Temiz hava alan oğlum güzelce uyudu.
Hopfen am See
Burası Allgäu Bölgesi’nin tanınmış bir tatil köyü. Gölün karşısında sıra sıra dizilmiş otelleriyle, gölde yüzen ve güneşten kapkara olan tatilcileriyle burası tam bir tatil beldesi.
Akşamüstü uğradığımız için gölde pek yüzen kalmamıştı. Balık tutanlar vardı. Gölün kenarı dümdüz bir yol. Yürüyüş yapmak için ideal. Lechbrukta pedallı bot kiralamıştık, burada ise motorlu kiraladık. Motorlu botla gölü gezmek çok daha zevkli. Gezi boyunca çocuğumuz uyudu. Bebeklerle gezmek böyle bir şey! Bir şeyden hoşlanmasalar da sonunda uyuyorlar.
Avusturya
Lechbruck Avusturya’ya da çok yakın (43 km). Bu kadar gelmişken bir de ülke dışına çıkalım dedik. Ve son göl ziyaretimizi Avusturya’da yaptık. Reutte Bölgesi’ndeki Plansee’ye gittik.
Tatilciler buraya da yüzmeye geliyor. Alpleriyle meşhur Avusturya dağları arasında gizlediği bu gölle bir kez daha kendine hayran bıraktı bizi. Kimsenin olmadığı bir yerde gölün karşısında oturup kahve içtik. Yol yorgunluğumuzu atıp ertesi günü yola çıkmaya hazırlandık.
Bir hafta boyunca oradan oraya koşturmadan, sadece temiz hava soluklayıp, Allah’u Teala’nın yarattığı bu güzelliklere şahit olduktan sonra kendime geldim. Tatil büyük şehirlerde mağaza mağaza gezerek değil, doğayla iç içe vakit geçirince tatil oluyor. Zaten otel tatillerini oldum olası sevmedik biz hiç. Onlar bile çok monoton geliyor bana. Hep aynı hep aynı.