Bu kentin diğer adı Üniversite şehridir. Tüm şehre yayılmıştır üniversitenin binaları. Bazen arada dar bir sokağa girdiğinizde üniversitenin bir bölümüyle karşılaşmanız şaşılacak bir durum da değildir. Heidelberg’i üniversite boyutuyla ele alırsak ikiye ayırmak mümkün. Altstadt ve Neuenheim. Neuenheim Almanya’nın en kaliteli tıp bölümünü ve öğrencilerini barındırır içinde.Altstadt semti ise adından da belli olduğu gibi tarih
Bu kentin diğer adı Üniversite şehridir. Tüm şehre yayılmıştır üniversitenin binaları. Bazen arada dar bir sokağa girdiğinizde üniversitenin bir bölümüyle karşılaşmanız şaşılacak bir durum da değildir.
Heidelberg’i üniversite boyutuyla ele alırsak ikiye ayırmak mümkün. Altstadt ve Neuenheim. Neuenheim Almanya’nın en kaliteli tıp bölümünü ve öğrencilerini barındırır içinde.Altstadt semti ise adından da belli olduğu gibi tarih kokuludur. Almanya’nın en eski üniversitesi, sarayı (Heidelberger Schloss), köprüsü (Brücke) buradadır.
Tarihi eserlerin yanısıra meşhur merkez caddesi (Hauptstrasse), caddede sıralanmış cafeler, cafelerde oturan öğrenciler ve beybabalar. İnsanıyla da farklıdır şehir. Halk entel bir hayat tarzı sürmektedir. Bu durum oranın Türklerine de yansımıştır. Sık sık düzenlenen tiyatro, konser, sergi gibi faaliyetlere türkler de yoğun ilgi gösterir. Bazen karşınızdakinin türk olup olmadığını bile tahmin etme zorluğu çekersiniz.
Sürekli kahve içmeye gittiğim bir yerde almanları andıran sarı saçlı, yaşları 50 küsür olan bir bayan grubuyla karşılaşırdım. Bir gün tam yanlarındaki masa boş olduğundan dolayı oraya oturmuş ve bazı konuşmalarına kulak misafiri olmuştum.
İlk o gün türk olduklarını ve konuşmalarından her gün aynı saatte kahve içmek için o cafe’de toplandıklarını anlamıştım.Almanya’da bir çok istasyonun önünde serserilerle karşılaşılır. Bugüne kadar gezdiğim şehirler arasında serserisi olmayan ilk istasyon olmuştur Heidelberg istasyonu.
Peki nasıl gezilir Heidelberg
Arabayla geldiğiniz takdirde park sorunu yaşayabilirsiniz. Parklar genelde ücretli, ücretli yerlere ücretini ödemeden durursanız ceza yersiniz. Trenle geldiğinizde tranvayla veya otobüsle Bismarck meydanına geçersiniz. Hauptstraße meydanın ordan başlamaktadır. İstiklal caddesi gibi düşünülebilir bu cadde. Akşamları çok güzel olur.
Yol boyunca sıralanmış cafe’lerin arasından yürümek, tarihi evleri izlemek oldukça zevk vericidir. Sume çeşmesinin (Sume-Brunnen) yanından geçtikten bir süre sonra Üniversite meydanına (Uniplatz) ulaşırsınız. Yol üzerinde çok leziz suyu olan bir çeşme var oradan da su içmeyi unutmamalı.
Meydanda eski üniversite (Alte Uni), yeni üniversite (Neue Universität), tarihi üniversite kütüphanesi (Uni Bibliothek), yemekhane (Mensa), tarihi üniversite hapishanesi (Studentenkarzer), arslan çeşmesi (Löwenbrunnen) bulunmaktadır.
Meydandan yokuş aşağı yürüdüğünüzde benim görüntüsünden dolayı en sevdiğim yemekhane olan Marstall Mensa’ya da uğrayıp nehre inebilirsiniz. Tabi bir öğrenci değilseniz ve ilginizi çekmiyorsa yokuşu inmeye gerek yok. Neue Uni’nin arkasındaki caddeden gittiğinizde kaleye çıkan merdivenleri görürsünüz. Tabi merdivenler hemen gözükmüyor bir süre yürümek gerekiyor. Kendim merdivenlerden çıktım çok yoruldum kimseye tavsiye etmiyorum.
İsterseniz teleferik (Bergbahn) ile de çıkmanız mümkün. Kaleye giriş ücretli. Yukarı çıktığınızda Heidelberg ayaklarınızın altında kalıyor.
Kaleyi gezdikten sonra Hauptstraße’ye geldiğiniz istikamete değil tam tersine doğru yürümeye devam edersiniz. Karşınıza bir meydan ve kilise çıkacaktır. Bu kilise Heiliggeistkirche’dir. Kilise de gezildikten sonra yanındaki sokaktan aşağıya doğru inilir. Ve karşınızda tarihi köprünün (Alte Brücke) kapısı.
Köprünün resim çekinmek için özel çıkıntıları var oralarda durup arkanıza kaleyi alıp çok güzel fotoğraflar çekinebilirsiniz. Güzel bir havaya denk geldiyseniz nehirde tekne turu da yapabilirsiniz.
Köprüden devam edip sola döndüğünüzde su kenarında biraz yürüyüp Neuenheim tarafına doğru ilerleyebilirsiniz. Sıcak havalarda çok güzeldir nehrin kenarı. Tıklım tıklım olur. Havayı güzel gören atar kendisini çimenliğe.Direk yürüdükten sonra arabaların geçtiği ikinci köprüye geliyorsunuz. Bu muhit çok güzeldir. Merkezden daha farklı. Yorulmadıysanız direk yürümeye devam ederek 3. köprüye gelirsiniz, yorulduysanız otobüse binersiniz. 3. köprüye vardıysanız Neuenheim’a gelmişsinizdir.
Buralarda çok gezilecek yerler olmasa da tıp dünyasını görmek için çevrede tur atabilirsiniz. Neler bulunur Neuenheim’da? Tıpçıların bölümleri, yollarda beyaz önlükleriyle yürüyen bir çok tıpçı, hastahane, öğrenci yurtları, yemekhane, hayvanat bahçesi, Pädagogische Hochschule ve belki benim görmediğim yerler. Binalar yeni olduğu için Altstadt semtinden çok farklıdır.
Bu bilgiler sadece benim bildiklerimi içerir. Eminimki Heidelberg’in daha bilinmeyen çok güzellikleri vardır. Heidelberg’te yaşadığım her yeni bir güzellikte şehre sevgim daha da artıyor. Bu güzel şehri anlatmak imkansız, Heidelberg anlatılmaz yaşanır.
Gezilebilecek yerler
Altstadt, Heidelberger Schloss, Hauptstraße, Schlangenweg, Philosophenweg, Molkenkur, Königstuhl, Heiligenberg, Hexenturm, Heuscheuer, Karlstor, Kongresshaus Stadthalle, Marstall, Hirschgasse, Peterskirche, Bismarckplatz, Botanischer Garten, Karlsplatz, Neckarwiese, Philosophengärtchen, Heidelberger Zoo
Tavsiyeler
– Yazın çok kalabalıktır Heidelberg. Turistik bir şehir olduğundan dışardan çok grup gelir. Planınızı ona göre yapın.
– Arabayla geldiğiniz takdirde park sürenizi aşmayın. Çok çabuk ceza yiyebilirsiniz. Merkezde ücretsiz parketme imkanı yok denilebilir. Muhakkak park etmek için bilet (Parkschein) almayı unutmayın.
– Grupça gelindiği takdirde istasyonun önündeki Tourist Information’den grup turist bileti, gezmek için harita vs almayı unutmayın.
– Haftasonları sabaha kadar canlıdır şehir. Ana caddedeki (Hauptstaße) cafelerin tadı akşam çıkar. Gündüz tarihi gezinizi yapıp akşam keyfinize bakabilirsiniz.
– Ziegelhausen tarafları nehir kenarı gezmek için çok rahat ve sakin oluyor. Arabanız varsa o taraflara açılabilirsiniz. Veya otobüsle de geçilebilir.
