HABER MERKEZİ – Yunanistan’ın Almanya ve diğer AB ülkelerinden aldığı kurtarma paketleri Ağustos ayında sona erdi. Kurtarma paketlerinin sona ermesiyle rafta duran İkinci Dünya Savaşı tazminat talepleri yeniden gündeme geldi. Konuyla ilgili 2016 yılında hazırlanan ve Yunanistan parlamentosunda kabul edilen rapora göre Atina yönetimi, Almanya’dan 269.5 milyar eurosu tazminatı, 10.3 mlyar eurosu işgal giderleri olmak üzere
HABER MERKEZİ – Yunanistan’ın Almanya ve diğer AB ülkelerinden aldığı kurtarma paketleri Ağustos ayında sona erdi. Kurtarma paketlerinin sona ermesiyle rafta duran İkinci Dünya Savaşı tazminat talepleri yeniden gündeme geldi.
Konuyla ilgili 2016 yılında hazırlanan ve Yunanistan parlamentosunda kabul edilen rapora göre Atina yönetimi, Almanya’dan 269.5 milyar eurosu tazminatı, 10.3 mlyar eurosu işgal giderleri olmak üzere 280 milyar euro talep ediyor. Alman Der Spiegel, Yunanistan’ın Kasım ayında konuyla ilgili uzun soluklu bir kampanyanın startını vereceğini yazdı.
Ekim 1943’te, kötü şöhretli savaş suçlusu milis Friedrich Schubert’in de desteğini alan Alman birlikleri, Girit adasında küçük bir köy olan Kallikratis’te 30 köylüyü yerel partizan güçlerine destek vermek için öldürdü.
Bundan 75 yıl sonra, 3 Ekim 2018’de, Kallikratis’in ismi Şehitler Köyü olarak değiştirildi. İsim seremonisinde Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos da bir konuşma yaptı. Pavlopoulos’un konuşmasında dikkat çeken bir detay vardı. Yunan Cumhurbaşkanı, Yunanistan’ın İkinci Dünya Savaşı’ndan doğan tazminat taleplerinin halen geçerli olduğunu söyledi.
Bundan birkaç hafta önce aynı konu Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın da gündemindeydi. O da benzer şekilde 1941’de Nazilerin 180 kişiyi öldürdüğü Kandanos köyünü ziyaret etti ve Almanya’dan tazminat talebinin ‘tarihi bir görev’ olduğunu söyledi.
Şüphesiz Alman siyasetinin tepesindeki iki ismin benzer açıklamalar yapması tesadüf değildi. Der Spiegel’in haberine göre Pavlopoulos ve Çipras, Kasım ayında konuyla ilgili uzun soluklu bir kampanyanın startını vermeye hazırlanıyor.
Pavlopoulos ve Çipras’ın açıklamalarının ardından Yunan parlamentosuna konuyla ilgili sunulan bir rapor kabul edildi. Rapora göre Almanya’nın Yunanistan 269.5 milyar eurosu tazminat, 10.3 milyar eurosu ‘işgal giderleri’ olmak üzere ödeme yapması gerekiyor.
Parlamentoya sunulan rapor aslında Ağustos 2016’dan bu yana hazırdı. Ancak Yunanistan, içlerinde Almanya’nın da olduğu AB ülkelerinde acil durum kredileri alırken konu gündeme getirilmedi.
Ancak Ağustos ayında, üçüncü ve son mali kurtarma paketi de sona erince, Başbakan Çipras konuya ilişkin yaklaşımını değiştirdi ve raporun kabul edilebilirliğinin parlamentoda onaylanmasına izin verdi.
Parlamentodaki oylamanın ardından, Yunanistan’ın kampanyasının ikinci ayağı başlayacak. Buna göre Yunanistan, konuyla ilgili argümanlarını Almanya’da, Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi’nde ve Birleşmiş Milletler’de gündeme getirecek.
Kampanyanın üçüncü ayağında ise Berlin yönetimine müzakerelere başlama çağrısı yapılacak. Ancak Berlin’in bu talebi reddetmesi durumunda konu Uluslararası Adalet Divanı’na taşınacak.
Yunan hukukçularına göre, konunun UAD’a gitmesi bazı sıkıntılar doğurabilir. Zira Alman yönetimi UAD’ı sadece 1 Mayıs 2008’den sonra olan olaylarla ilgili yetkili olarak tanıyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, 10-12 Ekim tarihlerinde Yunanistan’ı ziyaret ederek hem Pavlopoulos’la hem de Çipras’la görüşecek. Görüşmelerde gündeme gelmesi beklenen konuların başında da bu konunu gelmesi bekleniyor.
