HABER MERKEZİ – Birçok Avrupa ülkesinde “çalışan yoksul” olarak tanımlanan bir grup var ve bu grup giderek büyüyor. Çalıştığı halde yoksulluk çekme” kavramı…İnsanların çalışmasına rağmen orta düzey bir gelirin yüzde 60’ının altında kazanmaları anlamına geliyor. Bu kavram uzun yıllar bir Amerikan gerçeği olarak kabul edildi. Ancak artık Avrupa’nın da çehresini değiştiriyor. Birçok Avrupa ülkesinde “çalışan
HABER MERKEZİ – Birçok Avrupa ülkesinde “çalışan yoksul” olarak tanımlanan bir grup var ve bu grup giderek büyüyor. Çalıştığı halde yoksulluk çekme” kavramı…İnsanların çalışmasına rağmen orta düzey bir gelirin yüzde 60’ının altında kazanmaları anlamına geliyor.
Bu kavram uzun yıllar bir Amerikan gerçeği olarak kabul edildi. Ancak artık Avrupa’nın da çehresini değiştiriyor. Birçok Avrupa ülkesinde “çalışan yoksul” olarak tanımlanan ve giderek büyüyen bir grup var.
“Çalışan yoksul” grubu Avrupa’da yaşanan ekonomik krizin ardından Euro Bölgesi’nde artış gösteriyor.2008’de çalışan yoksulların yüzde 8’i işçilerden oluşurken, 2017’de ise bu oran yüzde 9,6’ya çıktı.
Çalıştığı halde yoksulluk çekme konusundaki artışın ana sebepleri arasında yüksek vergiler, ekonomik gerileme sebebiyle kemer sıkma politikalarına geçiş ve tam mesaide düşüş gibi faktörler yer alıyor. En büyük artışın yaşandığı ülkeler ise sırasıyla şöyle:Almanya, Macaristan, Estonya, Bulgaristan, İtalya, İspanya ve İngiltere.İngiltere gelişmiş ülkeler arasında düşük ücretle çalışanların en fazla olduğu ülkelerden.
Yakın zamanlardaki araştırmalar, İngiltere’de 18-30 yaş arası her 5 genç işçiden 1’ine asgari ücretin altında yasal olmayan ödeme yapıldığını gösteriyor. Bu da birçok kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamasına yetmiyor.Birleşmiş Milletler’in Aşırı Yoksullukla Mücadele ve İnsan Hakları Özel Raportörü Philip Alston, İngiltere’nin durumunu şöyle tanımlıyor:
“İngiltere, dünyanın en zengin ülkelerinden biri ama orada milyonlarca insan hala yoksulluk içinde yaşıyor.”Avrupa ülkelerinden milyonlarca çocuğun ebeveynlerinden en az biri çalışıyor. Yine de bu, çocukların yoksulluk içinde büyümesini engellemiyor. Bu durum birçok kişinin aşevlerine ümit bağlamasına neden oldu.
“Çalıştığı halde yoksulluk çekme” kavramının diğer bir sonucu ise sosyal dışlanmışlık. Nedeni ise bu insanların sosyal aktivitelerde yer alamaması. Bu durumsa insanların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.
Avrupa Birliği bu gerçekle “2020’ye kadar en az 20 milyon insanı yoksulluk riskinden kurtaralım” şeklinde hedef koyarak mücadele etmeye çalışıyor. Bu da işverenlerin katılımını sağlamak, asgari ücreti artırmak, sağlık ve sosyal hizmetler alanlarında bu kişilere destek şeklinde olacak.
