Almanya radikal bir değişime hazırlanıyor

Almanya radikal bir değişime hazırlanıyor

Almanya'da yapılan bir ankette çoğunluk, haftalık çalışma süresine geçilmesini destekledi. Peki bu sistem çalışanlara ne kazandıracak, işverenler neden endişeli?

PANORAMA-NEWS 22 Mayıs 2025 EKONOMİ

Almanya’da çalışanların çoğunluğu, haftalık çalışma süresi uygulamasına geçilmesini destekliyor. YouGov araştırma şirketi tarafından Alman Basın Ajansı için yapılan ankette, katılımcıların %38’i, günlük azami çalışma süresi yerine haftalık sınır getirilmesini öngören hükümet planlarını olumlu karşıladığını belirtti. Her beş kişiden biri (%20) ise bu değişikliğe karşı. Katılımcıların %37’si konuya tarafsız yaklaştı.

Haftalık çalışma süresini destekleyenlerin %82’si, bu sayede çalışanların daha esnek olabileceğini ve örneğin uzun hafta sonları planlayabileceklerini belirtti. Destekçilerin %44’ü, işverenlerin de günlük 8 saatlik yasal sınırdan kurtularak daha esnek planlama yapabileceğine inanıyor.

Yaklaşık her beş destekleyiciden biri (%22), haftalık düzenlemenin verimliliği artıracağını düşünüyor. Buna karşılık, bu sisteme karşı çıkanların %66’sı, sekiz saati aşan günlük çalışma süresinin verimliliği düşüreceğine inanıyor. Karşıtların %61’i, uzun iş günlerinin çalışanlar için aşırı yıpratıcı olacağını savunuyor.

Sekiz saatlik iş günü Almanya’da 1918 yılından beri yürürlükte. Bu model, 19. yüzyılda İngiliz sosyal reformcu Robert Owen tarafından “Sekiz saat iş, sekiz saat dinlenme, sekiz saat uyku” sloganıyla popüler hale getirildi.

Hükümetin koalisyon anlaşmasında, iş dünyası ve çalışanlar için daha fazla esneklik arzusu vurgulanıyor. Bu kapsamda, Avrupa çalışma süresi yönergesiyle uyumlu şekilde günlük değil, haftalık çalışma süresine geçilmesi planlanıyor. Bu düzenleme, aile ve iş hayatının daha iyi uyumlaştırılması amacını taşıyor.

Haftalık çalışma süresi modeli, örneğin haftada beş gün sekiz saat yerine, dört gün on saat çalışılmasını mümkün kılabilir. Anket, 14-16 Mayıs tarihleri arasında 2.027 kişiyle yapıldı. Katılımcıların %37’si, eşit maaş karşılığında haftada dört gün on saat çalışmayı tercih ederken, %28’i geleneksel beş gün sekiz saatlik modeli benimsiyor.

Sekiz saatlik günleri tercih edenlerin %60’ı, bu sürenin verimli ve odaklı çalışmak için yeterli olduğunu, daha uzun süre çalışmanın performanslarını düşüreceğini ifade ediyor. Ayrıca, gün içinde aileye, hobilerine ve dinlenmeye ayıracak zamanlarının azalacağından da endişe ediyorlar.

Dört gün on saat çalışan taraftarların %80’i ise daha fazla boş günlerinin olacağını savunuyor. Bu grubun %43’ü, iş ve özel hayat dengesinin bu şekilde daha iyi kurulabileceğini düşünüyor. Her beş kişiden biri de bu yöntemin verimliliği artıracağına inanıyor.

Ancak işveren cephesi bu modele daha mesafeli yaklaşıyor. İş dünyasına yakın Köln merkezli Alman Ekonomi Enstitüsü (IW), Mart 2025’te yayımladığı araştırmasında, şirketlerin yalnızca %20’sinin bu sıkıştırılmış zaman dilimiyle aynı iş verimliliğinin sağlanabileceğine inandığını belirtiyor. Çoğu işveren, bu modelin beşinci günü karşılamak için ek personel ihtiyacı doğuracağını ve dolayısıyla personel maliyetlerinin artacağını düşünüyor.