Eğitim sistemi alarm veriyor: Almanya'da gençler okulu bırakıyor. Öğretmen açığı ve eğitim krizi artıyor.
Son zamanlarda okulu bırakan gençlerin sayısında artış yaşanıyor. Gençlerin neredeyse yüzde yedisi yeterlik alamadan eğitimlerini sonlandırıyor. Bildirilmeyen vakaların sayısının ise daha da yüksek olabileceği düşünülüyor.
Almanya’da birçok genç, diploma almadan okulu terk etmeye devam ediyor. Pazartesi günü Berlin’de sunulan Ulusal Eğitim Raporu’na göre, 2022’de yaklaşık 52.300 genç bu durumdaydı. Aynı yaş grubundaki okulu bitirmeyenlerin oranı ise yüzde 6,9’a yükseldi. Geçen yılki Federal İstatistik Ofisi verilerine göre bu oran yüzde 6,2 iken, 2020’de eğitim raporuna göre yüzde 5,9 olarak kaydedilmişti. Mevcut okul yılında okulu bırakan gençlerin rapora dahil edilmediği düşünüldüğünde, okulu bırakanların gerçek sayısının daha da yüksek olabileceği tahmin ediliyor.
Her iki yılda bir Leibniz Eğitim Araştırmaları ve Bilgi Enstitüsü (DIPF) tarafından istatistiksel verilere ve sosyal bilim çalışmalarına dayanarak hazırlanan birkaç yüz sayfalık eğitim raporu, Pazartesi günü Federal Eğitim Bakanı Bettina Stark-Watzinger (FDP) ve Eğitim ve Kültür İşleri Bakanları Konferansı (KMK) Başkanı ve Saarland Eğitim Bakanı Christine Streichert-Clivot (SPD) huzurunda Berlin’de sunuldu.
Rapor, eğitim sisteminin sınırlarda olduğunu ve uyum sağlama konusunda büyük baskı altında olduğunu belirtiyor. Göçün etkileri ve devam eden personel sorunu vurgulanıyor. Bu durumun neredeyse tüm eğitim alanları için bir zorluk olduğu ifade ediliyor. Rapora göre, bu durum özellikle sözde “kariyer değiştiricilerin” giderek daha fazla tercih edilmesiyle okul sektöründe de kendini gösteriyor. 2023 yılında işe alınan 35.000 öğretmenin %12’sinin geleneksel öğretmen eğitimi almadığı belirtiliyor.
Genel olarak, Alman eğitim sistemi büyümeye devam ediyor: Rapora göre eğitim alanların, çalışanların, eğitim kurumlarının ve eğitim harcamalarının sayısı artıyor. Bu alanlar, son on yılda %46 artarak 2022’de 264 milyar avroya ulaştı. Gayri safi yurtiçi hasılaya oranlandığında, eğitim harcamalarının payının 2012’den bu yana sadece 0,2 puan arttığı ancak bu durumun eleştirildiği belirtiliyor. Çalışan sayısının ve kreş gibi tesislerin artmasına rağmen, çocuk bakımına olan ihtiyacın artmaya devam ettiği görülüyor.