Abd’li kardinal Robert Prevost, Papa Leo Xiv olarak seçildi.
Vatikan’da Perşembe günü sonuçlanan konklavın ardından Katolik dünyasının yeni lideri belli oldu. Ruhani lideri için seçim süreci ikinci gününde tamamlandı. Sistine Şapeli’nin bacasından yeni Papa’nın belirlendiğini ilan eden beyaz duman yükseldi.
ABD doğumlu Kardinal Robert Prevost, iki tur oylamanın ardından Papa olarak seçildi ve Papa Leo XIV adını aldı. Aziz Petrus Meydanı’nda kalabalıkların karşısına çıkan Papa Leo XIV, balkon konuşmasıyla dünya genelindeki inananlara hitap etti.
Şikago doğumlu olan Robert Prevost, sekiz yıl boyunca Peru’da görev yaptı. 2023 yılında kardinal ilan edilen Prevost, konklav öncesi bazı çevrelerde “uzlaşma adayı” olarak gösteriliyordu.
Papa seçilmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkemiz için büyük bir onur” ifadesini kullandı ve Papa Leo XIV ile görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini belirtti. Öte yandan Prevost, Şubat ayında yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’i eleştirerek, “İsa bizden sevgimizi sıralamamızı istemiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak yeni Papa, bazı cinsel istismar mağdurlarının eleştirilerine de hedef oldu. Prevost’un daha önce görev yaptığı piskoposluk bölgesinde, bazı vakaların ele alınışı tartışmalara neden oldu. İlgili piskoposluk ise, tüm suçlamaların kilise politikalarına uygun şekilde incelendiğini savundu.
Papa Leo XIV’ün seçilmesi, sadece ikinci gününde sonuçlanan konklavla gerçekleşti. Bu, Katolik Kilisesi’nin yeni dönemine hızlı bir geçiş anlamına geliyor. Önceki Papa Franciscus, Latin Amerika’dan seçilen ilk Papa olmuş ve Küresel Güney’i temsilen önemli bir döneme imza atmıştı. Yeni papalık için de Küresel Güney’den güçlü adaylar olduğu biliniyordu.
Yeni Papa Leo XIV, ilk konuşmasında köprüler kuran, barışçıl ve diyaloga açık bir kilise vizyonu sundu.
Vatikan’daki Papalık Seçimi Sonrası Aziz Petrus Meydanı’nda binlerce kişinin huzuruna çıkan Katolik Kilisesi’nin yeni ruhani lideri Papa Leo XIV, yaptığı ilk konuşmasında dünyaya barış mesajı verdi. Papa Leo XIV, selefi Papa Franciscus’un mirasına sahip çıkarak, kilisenin köprüler kuran, diyalog odaklı ve barışçı bir çizgide ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
“Tanrı hepimizi koşulsuz sever” diyen Papa, konuşmasına İsa’nın selamıyla başladı: “Hepinize selam olsun, sevgili kardeşlerim. Bu, Dirilmiş Mesih’in ilk selamıdır.” Bu selamın kalplere, ailelere ve dünyanın dört bir yanına ulaşmasını dileyen Papa Leo XIV, barışın Tanrı’dan gelen silahsız, alçakgönüllü ve kararlı bir hediye olduğunu söyledi.
Yeni Papa, “Kötülük galip gelmeyecek. Hepimiz Tanrı’nın ellerindeyiz. Bu yüzden korkusuzca Tanrı’yla ve birbirimizle el ele yürümeliyiz.” sözleriyle güçlü bir birlik çağrısında bulundu. İnsanlığın Mesih’in ışığına ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Leo XIV, köprüler kurarak, diyalogla birleşen bir halk olma hedefini yineledi.
Selefi Papa Franciscus’a teşekkür eden Leo XIV, “Papalık görevini bana emanet eden kardinal kardeşlerime minnettarım” diyerek görevini alçakgönüllülükle kabul ettiğini ifade etti. Aziz Augustinus’tan alıntı yaparak, “Sizlerle birlikte bir Hristiyanım, sizin için bir Episkoposum.” dedi.
Konuşmasının sonunda Papa Leo XIV, özellikle yoksullar ve acı çekenler için yakınlık mesajı verirken, tüm dünyayı dualarla kucakladı. Pompeii Meryem Ana’ya adanan dua gününü anarak, meydandaki kalabalıkla birlikte “Selam Sana Meryem” duasını etti. Ardından Papa, meydanda bulunanlara ve teknolojik iletişim yollarıyla katılan tüm inananlara tam af (plenary indulgence) verdi.
Yeni Papa’nın sözleri, sadece Katolik dünyasında değil, küresel barış çağrısı olarak da yankı buldu.