ABD’de 2024 başkanlık seçimlerine doğru siyasi atmosfer giderek ısınırken, teknoloji milyarderi Elon Musk ile Başkan Donald Trump arasında gerilim tırmanıyor.
Musk, ABD’nin artan ulusal borcunu hedef alarak hükümetin ekonomik politikalarını sıkça eleştirirken, Trump da Musk’a yönelik sert ifadeler kullandı.
Musk, geçtiğimiz haftalarda sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda yeni bir siyasi parti kurma fikrini gündeme getirmişti. Pazar günü yaptığı açıklamada ise, bu yeni oluşumun bir başkan adayını desteklemesinin mümkün olduğunu ancak “önümüzdeki 12 ayın odak noktasının Temsilciler Meclisi ve Senato seçimleri olacağını” söyledi.
Trump ise kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Musk’ı hedef aldı. Eski başkan, “Elon Musk’ın tamamen raydan çıkışını, son beş haftadır adeta bir tren kazasına dönüşmesini izlemek üzücü,” ifadelerini kullandı.
Trump, Musk’ın savunduğu “Elektrikli Araç (EV) Zorunluluğu” girişimini eleştirdi ve bunun “herkesi kısa sürede elektrikli araba almaya zorlayacağını” iddia etti.
4 Temmuz’da Başkan Joe Biden tarafından imzalanan yeni vergi ve harcama yasası, elektrikli araçlara yönelik vergi teşviklerini sona erdirdi. Trump, bu kararın arkasında olduğunu belirterek EV zorunluluğuna en başından beri karşı olduğunu söyledi: “Artık insanlar ne isterse alabilir — benzinli araçlar, hibrit modeller (şu anda oldukça iyi gidiyor) ya da zamanla gelişecek yeni teknolojiler. EV zorunluluğuna son!”
Yeni yasa aynı zamanda sınır güvenliği, savunma ve enerji üretimi için artan harcamalar içeriyor. Ancak bu artış, sağlık hizmetleri ve gıda destek programlarında yapılan tartışmalı kesintilerle dengelenecek.
Elon Musk’ın yeni bir siyasi parti kurma olasılığını kamuoyuyla paylaşması, Cumhuriyetçi Parti içindeki dengeleri de değiştirebilir. Trump’ın Musk’a sert çıkışı, bu olası bölünmenin erken işaretlerinden biri olarak yorumlanıyor.
Musk’ın 2025 seçim sürecinde nasıl bir siyasi rol üstleneceği ve kurmayı planladığı oluşumun nasıl bir taban bulacağı önümüzdeki aylarda netleşecek. Ancak görünen o ki, ABD siyasetinde alışılmadık aktörlerin etkisi daha da artacak.