İtalya ile sığınmacıları kurtaran uluslararası STK’lar arasında “davranış kuralları” krizi

İtalya hükümeti ile Akdeniz’de sığınmacılara yönelik arama-kurtarma faaliyetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) arasında “davranış yönetmeliği” krizi yaşanıyor. AB, İtalya’nın belirlediği kurallara uymayı reddeden kuruluşları uyardı: “Kurtardığınız sığınmacıları İtalya limanlarına taşıma garantiniz olmayabilir.” İtalya, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın karşılaştığı en büyük sorun olarak kabul gören mülteci krizine ilişkin çözüm arayışlarını sürdürürken, sivil toplum

PANORAMA - NEWS 01 Ağustos 2017

İtalya hükümeti ile Akdeniz’de sığınmacılara yönelik arama-kurtarma faaliyetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) arasında “davranış yönetmeliği” krizi yaşanıyor.

AB, İtalya’nın belirlediği kurallara uymayı reddeden kuruluşları uyardı: “Kurtardığınız sığınmacıları İtalya limanlarına taşıma garantiniz olmayabilir.”

İtalya, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın karşılaştığı en büyük sorun olarak kabul gören mülteci krizine ilişkin çözüm arayışlarını sürdürürken, sivil toplum kuruluşlarıyla karşı karşıya geldi.

İtalya Sahil Güvenliği ve Avrupa Birliği (AB) misyonu kapsamındaki gemilerin yanı sıra, Akdeniz’de sığınmacıların arama-kurtarılmasında STK’lar da görev yapıyor.

Yılbaşından bu yana Avrupa’ya deniz yoluyla ulaşan sığınmacıların yüzde 85’inin ayak bastığı ülke olan İtalya’da hükümet, arama-kurtarma çalışmalarını iyileştireceğini öne sürdüğü 13 maddelik davranış yönetmeliğini STK’ların imzalamasını istedi.

Buna ilişkin İçişleri Bakanlığı’nda dün yapılan toplantıya, Akdeniz’de faaliyet gösteren 9 uluslararası STK’dan yalnızca 3’ü katıldı. Bakanlık, Save The Children (Çocukları Koruyun), Açık Deniz Göçmen Yardım İstasyonu (MOAS) ve Proactiva Open Arms’ın davranış kuralları rehberini imzaladığını duyurdu.

Roma yönetimine tepki gösteren, aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar ve SOS Mediterranee’nin de bulunduğu diğer örgütler ise bu metne imza koymayı reddetti.

Sınır Tanımayan Doktorlar: Biz AB’nin boşluğunu dolduruyoruz

Bu örgütlerin davranış yönetmeliğinde karşı çıktıkları arasında, sığınmacıların kurtarıldığı botlara silahlı polislerin de binmesi, acil durumlar dışında STK’ların Libya kıyılarına ve sığınmacı teknelerine yaklaşmamaları ve Libya Sahil Güvenlik ekiplerinin çalışmalarına engel olmamaları, operasyon merkezlerinin bilgisi dışında sığınmacıların bir gemiden diğerine nakledilmemesi gibi şartlar yer alıyor.

Büyük bir gemi ile Akdeniz’de faaliyet göstermekte olan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, yönetmelikteki bazı maddeleri uygulamaları halinde, binlerce sığınmacının hayatının riske girebileceğini ve bunun ağır insani sonuçları olacağını savunuyor.

Örgütün İtalya direktörü Gabriele Eminenti, zaten uluslararası yasalar ve anlaşmaların denizdeki arama-kurtarma faaliyetlerini düzenlemekte olduğunu belirterek, “Biz, bu faaliyetlere başladığımız 2015 yılından beri bu yasalara daima uyduk” dedi.

Eminenti, bu kurallara imza koymasalar da, İtalya Sahil Güvenliği’nin koordinasyonunda arama-kurtarma çalışmalarına devam edeceklerini de söyledi.

“Sığınmacıların yüzde 35’ini STK’lar kurtardı”

Denizde insan arama ve kurtarma sorumluluğunun devletlerde olduğunun altını çizen Eminenti, sivil toplum kuruluşlarının, AB ülkelerinin bu konuda yarattığı boşluğu doldurduğunu da ekledi.

2017’nin ilk altı ayında Orta Akdeniz’deki kurtarma operasyonlarının yüzde 35’ini STK’ların gerçekleştirdiği bilgisini de paylaşan Gabriele Eminenti, “Sadece Sınır Tanımayan Doktorlar, 16 bin kişiyi kurtardı” diye açıklamasını sürdürdü.

Save The Children yetkilileri de, çalışmalarını engelleyecek tek maddenin dahi bu kuralları reddetmelerine yeteceğini belirterek, denizde insanlar hayatını kaybederken, STK’lar üzerindeki polemiğin “saçma” olduğunun altını çizdi.

AB: Kuralları kabul etmeyenin, kurtardığı sığınmacıları İtalya’ya getirme garantisi olmaz

Öte yandan, İtalya İçişleri Bakanı Marco Minniti, yönetmeliği imzalamayan örgütlerin sistem dışında kalacağı ve bunun sonuçları olacağını söyledi. Ancak buna ilişkin yaptırımlar belirsiz. İtalyan basını, STK’ların faaliyet gösterdiği gemilerde sıkı güvenlik ve belge kontrolü yapılarak, bir baskı oluşturulabileceğini yazdı.

Minniti, yabancı organizasyonların, AB’nin de desteklediği hükümetlerinin bu planına uymamalarına müsaade edemeyeceklerini de ekledi. Geçen ay toplanan AB ülkeleri içişleri bakanları, İtalya’nın önerdiği bu kuralları desteklemiş ve STK’ların bunlara uymasının gerekliliğine vurgu yapmıştı.

AB’den son olarak yapılan bir açıklamada da, bu belgeye imza koymayan STK’ların, İtalya’nın sorumluluğu dışındaki bölgelerden kurtardıkları sığınmacıları, bu ülkenin limanlarına getirebilme garantisine sahip olamayacağı belirtildi. AB yetkilileri, uluslararası yasaların, kurtarılan sığınmacıların en yakın limana götürülmesi şartını koşmadığını da hatırlattı.

“Bazı STK’lar, insan tacirleriyle hareket ediyor iddiası”

İtalyan Savcı Carmelo Zuccaro, mayıs ayında yaptığı bir açıklamada bazı STK’ların, Libya’dan hareket eden tekneleri organize eden insan kaçakçılarıyla birlikte hareket ettiğini öne sürmüştü. Ancak İtalya Adalet Bakanlığı, bu iddianın aslı olmadığını savunmuştu. Geçen yıl 181 bin 400 sığınmacının geldiği İtalya’ya, Temmuz sonuna kadar 94 bin 800 kişi ulaştı.