İtalya, binlerce göçmeni Akdeniz’in “kara deliği”nden kurtarıyor

ROMA – Ölüm pahasına savaştan, yoksulluktan kaçarak sınırları geçen göçmenlerin Avrupa kıtasına Akdeniz üzerinden ilk ulaştıkları ülkelerin başında İtalya geliyor. Bu büyük insani trajedide binlerce umut yolcusu hayatını kaybederken, İtalya sadece son 3 yılda, çoğunluğu “kara delik” diye anılan, sorumluluğunun dışındaki bölgeden olmak üzere 500 bin göçmeni kurtardı. Başta Avrupa olmak üzere dünya, hızla artan

PANORAMA - NEWS 10 Haziran 2017

ROMA – Ölüm pahasına savaştan, yoksulluktan kaçarak sınırları geçen göçmenlerin Avrupa kıtasına Akdeniz üzerinden ilk ulaştıkları ülkelerin başında İtalya geliyor.

Bu büyük insani trajedide binlerce umut yolcusu hayatını kaybederken, İtalya sadece son 3 yılda, çoğunluğu “kara delik” diye anılan, sorumluluğunun dışındaki bölgeden olmak üzere 500 bin göçmeni kurtardı.

Başta Avrupa olmak üzere dünya, hızla artan kitlesel göçlere çare bulmaya çalırşırken, Kuzey Afrika’dan İtalya’ya uzanan Orta Akdeniz rotası adeta bir mezarlığa dönüştü.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), sadece 2016 yılında teknelerle burayı geçmeyi çalışırken 5 bin kişinin öldüğünü açıklamıştı.

Çeşitli Afrika ülkelerinden yola çıkan 181 bin göçmen de geçen yıl İtalya’ya ulaşmayı başardı.

Bunların 26 binini, yanından bir refakatçisi bulunmayan çocuklar oluşturdu.

ORKESTRA ŞEFİ ROMA’DA

Kendi kıyılarında 8 bin kilometre, Akdeniz açıklarında ise İtalya’nın yüzölçümünün neredeyse iki katı kadar olan 500 bin metrekarelik bir alanı kontrol eden İtalya Sahil Güvenlik Komutanlığı, arama-kurtarma operasyonlarında başroldeki kolluk kuvveti.

Operasyonlar, göçmenlerin yoğun olarak kurtarıldığı Orta Akdeniz’deki bölgeden yaklaşık bin kilometre uzaklıkta; başkent Roma’daki merkezden yönetiliyor.

EURO bölgesindeki ulusal operasyon merkezlerinin kapılarını, 60 civarında yabancı basın kuruluşunun temsilcisine açan İtalya Sahil Güvenlik Komutanlığı, çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Toplamda 11 bin üyesi bulunan 152 yıllık teşkilatın sözcüsü Filippo Marini, “Biz kendimizi ‘orkestra şefi’ olarak tanımlıyoruz. Çünkü binlerce mil mesafelerde yaşanan her gelişme buradan yönetiliyor” diyor.

Marini, 600 civarında deniz aracı, uçak ve helikopterleriyle sadece son 3 yılda Orta Akdeniz’de ölümle burun buruna gelen 500 bin kişinin hayatının kurtarılmasını koordine ettiklerini gururla anlatıyor.

1 MİLYON KİŞİYİ KURTARDILAR

1991’de Arnavutluk’tan kaçanlarla başlayarak, son 26 yıldır göçmenler meselesinde yoğun mesai harcayan Sahil Güvenlik, o tarihten bu yana da denizde 1 milyon kişinin hayatını kurtarmış.

Sahil Güvenlik Komutanı Amiral Vincenzo Melone de, “İtalyan olmaktan ve ülkemin göçmenler için yaptıklarından onur duyuyorum” derken, bu yıl başından beri 60 bin göçmenin ülkelerine ulaştığı, bunun, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 daha fazla olduğu bilgisini paylaştı.

LİBYA VE TUNUS SAYESİNDE BİR KARA KARA DELİĞİMİZ VAR

Yaptıkları işle, Avrupa’nın onurunu kurtardıklarını anlatan Vincenzo Melone, “Yaşanan trajedilerle ve kurtarma operasyonlarıyla, devasa tarihi rakamlardan bahsediyoruz. Biz insanı merkezimize koyuyoruz” diyor ve göç çıkışlarının engellenememesi, mücadelelerinde uluslararası desteğin yetersizliğinden dert yanıyor.

Melone, göç çıkışlarının yüzde 98’inin yaşandığı ve bir otorite boşluğunun olduğu Libya’nın, hiçbir zaman arama ve kurtarma (Search and Rescue – SAR) sorumluluk alanını açıklamadığını anlatarak, şöyle konuştu:

“Tunus da ülke açıklarındaki büyük bir bölgeyi SAR alanı olarak kabul etmiyor. Bu nedenle Malta’nın güneyindeki çok büyük bir alan bizim için bir kara delik. İnsan ticareti yapan suç şebekeleri, İtalya’nın tavrını çok iyi bildiği için ya teknelere bindirdikleri tacirlere ya da göçmenlere, Roma’daki merkezimizin numarasının kayıtlı olduğu telefonları veriyor.

Ya onlar ya da oradan geçmekte olan ticaeri gemiler bizi o kara delikten arıyorlar. Uluslararası kurallara göre, ilk aranan olduğumuz için sorumluluk alanımızın dışına çıkarak, mecburen acil çağrı aldığımızda o kara delik dediğimiz bölgeye gidiyoruz ya da oradan geçmekte olan gemileri alarma geçiriyoruz. Bunu birilerinin yapması gerekiyor ve bu biz oluyoruz.”

Melone, böylelikle İtalya’nın, kendi SAR bölgesinin çok dışına çıkarak, 1 milyon 130 bin kilometrekarelik bir alanda arama-kurtarma çalışması yaptığını ve bunun, neredeyse tüm Akdeniz’in yarısına eşit olduğunu ekliyor.

İtalya, geçtiğimiz aylarda imzalanan bir anlaşma kapsamında, Libya Sahil Güvenliği’ne de araç ve eğitim desteği vermeye başladı. Sözcü Marini, “Bu nedenle şimdi yavaş yavaş Libya da bir şeyler yapmaya başladı” diyor.

KIRMIZI TELEFONDAN 27 DİL İLE LEHÇEDE CEVAP VERİLİYOR

İtalya Sahil Güvenlik Komıutanlığı’nın merkezindeki bir oda, açık denizdeki göçmenlerden acil yardım çağrıları aldıkları “kırmızı telefonlar” için ayrılmış.

Bu odadan gazetecilerin görüntü alması kesinlikle yasak. Yetkililer, bu telefonlardan 27 dil ve lehçede cevap verebilecek donanıma sahip.

Sözcü Filippo Marini, arayanların coğrafi konumlarını veremeseler dahi yerlerini tespit edebildiklerini söylüyor.

Marini, son dönemlerde çok sayıda sivil toplum örgütünün de kendilerine operasyonlarda yardım ettiğini, transit geçen gemilerin de büyük katkısı olduğunu anlatıyor.

TÜRK GEMİSİ DE YARDIM ETTİ

Geçen hafta, Libya’dan Tunus’a hareket eden Türk gemisi Arkas Roseline A’nın 18 mürettebatı da, Libya açıklarında 2 gündür denizde yaşam mücadelesi veren 466 mülteciyi kurtarmış ve İtalyan yetkililere teslim etmişti.

Marini, sadece 29 Ağustos 2016 tarihinde 53 ayrı operasyon yaparak, aynı gün 7 bin hayat kurtardıklarını dile getiriyor.

Öte yandan, İtalya Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkilileri, bazı sivil toplum kuruluşlarının, insan tacirleriyle birlikte çalıştığı iddialarına katılmıyor.