İsrail'in Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Daniel Meron, BM Soruşturma Komisyonu'nun yayınladığı ve İsrail'in Gazze şeridinde katliam yaptığını belirttiği raporunu kınadı.
Meron, BM Cenevre yerleşkesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Açıkça Yahudi karşıtı söylemleriyle bilinen ve Yahudiler hakkında yaptıkları skandal açıklamalarla kınanan Hamas’ın vekilliğini yapan üç kişiyi dünya çapında kınıyoruz.” dedi.
Raporun gerçekleri yansıtmadığını aktaran Meron, “Rapor tamamen Hamas’ın başkaları tarafından aklanıp tekrarlanan yalanlarına dayanıyor. Bu uydurma iddialar, Besser’in bağımsız ve derinlemesine akademik çalışması da dahil olmak üzere, daha önce tamamen çürütüldü.” ifadelerini kullandı.
“İsrail, soruşturma komisyonu tarafından yayımlanan iftira dolu söylemini kesin bir dille reddediyor.” ifadelerini kullanan Meron şunları kaydetti:
“Kötü niyetli soykırım söylemini yayıyor. Rapor, komisyonun yetki alanından uzaklaşarak, bir kez daha taraflı analiz yaptıklarını vurguluyor. Komisyonun kuruluşundan bu yana izlediği yöntem, gerçeklerin kolayca değiştirilebileceği, kaynakların seçici olduğu ve çatışmayı daha da kötüleştirmek ve kutuplaştırmak için bölücü terminolojinin kullanıldığı yönündeydi. Kurulduğu günden bu yana Hamas’ın vahşetlerini sistematik olarak görmezden geliyor. Uluslararası Soruşturma Komisyonu COI’in sunduğu bu bildirinin 72 sayfası boyunca, İsrail Devleti’ni gayri meşrulaştırma ve şeytanlaştırma çabalarında Hamas ve destekçilerine hizmet eden bir anlatıyı teşvik ediyor. Raporda İsrail’in soykırım niyetinde olduğu iddiası asılsız bir şekilde yer alıyor. Üstelik COI, Hamas’a yarayacak bir anlatı yaratmak için kendi raporlarını da alıntılıyor. Raporda, İsrail güvenlik yetkililerinin Hamas’ın askeri kapasitesine yönelik başlangıçtaki maksimum hasara değil, dönem başına maksimum hasara odaklandığı iddia ediliyor. Begin-sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi, soykırım boyutuna ilişkin her türlü asılsız iddiayı çürüten bir rapor hazırladı. Bu rapor, BM kuruluşları, insan hakları örgütleri, büyük medya kuruluşları ve daha geniş insani ekosistem içindeki akademisyenler tarafından üretilen raporların sistematik ve ciddi metodolojik kusurlarla dolu olduğunu göstermektedir. Özellikle çatışmada İsrail’in rakibi olan Hamas ve onun taktikleri hakkında herhangi bir tartışmanın tamamen yok sayılması. Sizden ricam, bu 72 sayfalık raporu dikkatlice okumanız ve Hamas kelimesini bulmaya çalışmanızdır, Hamas diye bir şey yok. 7 Ekim’den itibaren İsrail’e saldıran bir uzaylı. Rapordaki bu iddialar yanıltıcı istatistiklere, zayıf verilere dayalı asılsız kıyametvari projeksiyonlara ve güvenilir ve doğrulanmamış kanıtların bir araya getirilmesine dayanmaktadır. Geçtiğimiz temmuz ayında istifa eden komisyon üyeleri, komisyonun yetki alanını tamamen aşarak, kendi yetki alanlarının çok dışında kararlar almaya karar verdiler. Komisyon üyelerinin istifası, tek amacının İsrail’i şeytanlaştırmak olduğu kanıtlanmış olan COI’nin görevine son verilmesi için bir fırsattır. İsrail, uluslararası hukuka bağlı kalmaya devam ediyor ve Hamas’ı dağıtmayı, sivil halka verilecek zararı en aza indirmek için çaba ve kaynak ayırmayı ve birçok insani yardım çabasına olanak sağlamayı hedeflediğini birçok kez dile getirdi.”
“Diplomatik çözüm hala mümkün mü?”
Meron, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Gazze’deki savaşı sona erdirmek için diplomatik bir çözüm hala mümkün mü?” sorusuna Meron, “Evet, İsrail’in hedeflerinin ne olduğu artık anlaşıldı ve artık operasyonumuza devam ediyoruz. Biz, Hamas’ın askeri kapasitesini ortadan kaldırmak, Hamas’ın Gazze’deki rolünü sona erdirmek, İsrail’e yönelik gelecekteki saldırıları önlemek için ilerliyoruz. 48 İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını sağlamak ve Gazze’nin gelecekteki yönetimini ve güvenlik gerçekliğini yeniden şekillendirmek. İşte hedeflerimiz bunlar ve biz bu hedeflere ulaşmaya çalışacağız.” karşılığını verdi.
Diğer bir gazetecinin, “BM raporda, saldırılar sonucunda ölenlerin yüzde 80’inden fazlasının sivil olduğu belirtiliyor. Bütün bu materyalin gerçek olmadığını mı söylüyorsunuz? Alman hükümeti bile artık raporu çok ciddiye aldıklarını, endişe duyduklarını ve derhal ateşkes istediklerini söylüyor.” şeklindeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Savaşın hoş bir sahne olmadığını söyleyeceğim ama bu savaş İsrail’e odaklanmıştı. Gazze’den gelen verilere gelince. Hamas’tan, bir Enformasyon Bakanlığı’ndan veya Sağlık Bakanlığı’ndan çıkıyor. Ve bu bir Hamas organı ve ben bu rakamlara inanmıyorum. Ve evet, bu savaşta kayıplar da var. Biz bu kayıpları en aza indirmeye çalışıyoruz. Gazze’den gelen bilgilerin çoğu sahte. Ve Stephanie, seni Berlin Üniversitesi’ndeki Begin-sadat Merkezi olan Besa’nın yayınladığı şu rapora yönlendirmek istiyorum. Bu rapor İsrail’e yönelik tüm iddiaları çürütüyor ve Alman hükümetiyle ilgili olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu açıklıyor. Savaşın başından beri Alman hükümetinin İsrail’in kendini savunma hakkını çok desteklediğini ve şu anda da aynısını yaptığımızı ifade ediyorum. Biz kendimizi savunmaya devam ediyoruz.”
“İsrail neden gazetecileri öldürüyor?”
“İsrail neden uluslararası gazetecilerin ülkeye girmesine izin vermiyor? BM ayrıca Gazze’de 250’den fazla yerel gazetecinin öldürüldüğünü söylüyor. Peki İsrail neden gazetecileri öldürüyor?” sorusuna karşın Moren, “İsrail gazetecileri öldürmüyor. İsrail bu sorunun çoğunu üstleniyor. Çok zorlu savaş alanında bunu başarabilir. Ve, ve gazetecilerin bu aşamada kenarda kalmasının çok tehlikeli olacağını düşünüyorum. Ama ama savaş, her şeyin olduğu yerde, çok tehlikeli bir tiyatroda yürütülüyor. Ayrıca zamanı gelince gazeteciler de orayı ziyaret edecekler.” diye konuştu.
