Dünyanın Donald Trump ile ilgili konuştuğu komplo teorisi

Dünyanın Donald Trump ile ilgili konuştuğu komplo teorisi

ABD’de seçimin ardından yeniden başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump hakkında ortaya atılan komplo teorisinde Trump’ın zamanda yolculuk yaptığı iddia edildi.

PANORAMA-NEWS 12 Kasım 2024 DÜNYA

19’uncu yüzyılda Amerikalı hukukçu ve yazar Ingersoll Lockwood tarafından yazılan bir çocuk kitabının, Donald Trump’ın iktidara yükselişiyle olan benzerliği dikkat çekici olarak değerlendirildi. Kitabın başkahramanı, Trump Kalesi’nde yaşayan zengin ve aristokrat bir genç adam olan ve Donald Trump’ın küçük oğluyla aynı ismi taşıyan ‘Küçük Baron Trump’ın bitmeyen bir düş gücüne sahip olduğu, bu nedenle alıştığı lüks hayattan sıkıldığı belirtiliyor.

İlk kitapta gizli bir kapı bulup zamanda yolculuk eden genç Trump, hayatını değiştirecek bir macera için Rusya’ya doğru yola çıkıyor. Kitapta olup biten her şey Rusya’da gerçekleşiyor. Dört yıl sonra 1896’ta aynı yazar devam niteliğinde bir kitap daha yazıyor. Yeni kitabın ismi ise söz konusu iddiaları daha da dikkat çekici hale getiriyor: The Last President (Son Başkan). Kitapta, günümüzde Trump Tower’ın yer aldığı New York’taki 5’inci caddede yaşayan zengin bir adamın başkanlık için yarıştığı ama kimsenin onun kazanmasını beklemediği anlatılıyor.

Komplo teorisi, 1943’te vefat eden biliminsanı Nikola Tesla’ya bağlanıyor. Zamanda yolculuk makinesi icat ettiği iddia edilen Tesla’nın çalışmalarının bir mühendis tarafından incelendiği, o mühendisin de Donald Trump’ın dedesi John G. Trump olduğunun altı çiziliyor. Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Ofisi Ulusal Savunma Araştırma Komitesi’nde mühendis olan dede Trump, Tesla’nın notlarını inceledikten sonra bir sonuca varamadığını söylüyor. Teoriye göre dede, zaman makinesinin sırrını kendine saklıyor.

5 Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçi Donald Trump karşısında hezimete uğrayan Başkan Yardımcısı ve Demokrat aday Kamala Harris’in (60) Yüksek Mahkeme’ye yargıç olarak atanabileceği öne sürülüyor.

ABD’nin en yüksek yargı organı olan Yüksek Mahkeme, kararların anayasaya uygunluğu konusunda son sözü söyleyen temyiz mahkemesi olma özelliğiyle dikkat çekiyor. 9 üyeli Yüksek Mahkeme’nin yargıçlarını ABD başkanları aday gösteriyor. Yargıçlar ömür boyu atanıyor, ancak kendileri çekilme kararı alabiliyor. İşte bu nedenle Barack Obama döneminde atanan ve diyabetle mücadele eden liberal yargıç Sonia Sotomayor’a (70) çekilmesi için baskıların arttığı iddia ediliyor. Eğer Sotomayor, Biden döneminde çekilirse yerine yine liberal bir isim atanabilir. Trump dönemine kalırsa bu kez muhafazakâr bir yargıcın atanması ve Yüksek Mahkemedeki muhafazakâr yargıç sayısının 6’dan 7’ye çıkması söz konusu olabilir.