Bazı yorumculara göre, Donald Trump'ın ilk dönemi, 2024 - 2028 arasında nasıl liderlik edeceğine dair iyi bir gösterge olabilir.
Siyasi yorumcular, Trump’ın 2020’deki ilk başkanlık döneminde bıraktığı yerden devam edeceğine inanıyorlar.
Donald Trump’ın ilk döneminde tam olarak hayata geçiremediği projelerinden biri, ABD ile Meksika sınırına bir duvar inşa etmekti.
Kongre, öngördüğü duvarın inşası için gerekli finansmana onay vermemişti.
Trump’ın ikinci döneminde, mitinglerinde de sıkça dile getirdiği bu vaadini yerine getirmesi bekleniyor.
Toplu sınır dışı
Donald Trump’ın ülkede yasal olarak bulunmayan kişilerin toplu halde sınır dışı edilmesi planına Kongre desteği araması da muhtemel.
Pew Araştırma Merkezi’nin tahminlerine göre, 2022’de ABD’de yaklaşık 11 milyon düzensiz göçmen bulunuyordu. Trump seçim mitinglerinde, “milyonlarca daha fazla sayıda göçmen” olduğunu iddia etti.
Uzmanlarsa düzensiz göçmenlerin toplu halde sınır dışı edilmesinin çok maliyetli ve uygulanması zor olacağı uyarısını yapıyor.
Kilit sektörlerdeki kayıt dışı çalışanların önemine de işaret eden uzmanlar, bunun ekonomik olarak olumsuz sonuçları olabileceği yorumunu yapıyor.
Donald Trump, Temmuz ayında Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olduğunda, “enflasyon krizini hızla bitirme, faiz oranlarını ve enerji maliyetini düşürme” sözü verdi.
2017’de kendi başkanlık döneminde getirdiği ve gelecek yıl sona erecek vergi indirimlerini uzatmak istiyor.
Vergi yasasını basitleştirirken, büyüme ve yatırımı teşvik etmeyi amaçlayan bu ekonomik hamle, ülkede on yıllardır yapılan en büyük vergi revizyonu olarak kayda geçmişti.
Demokratların geri alınması çağrısı yaptığı bu vergi indirimlerinden esas olarak zenginler ve iş sahipleri yararlandı.
Trump’ın kurumlar vergisini daha da düşürerek yüzde 15’e indirmesi bekleniyor.
Ayrıca sosyal güvenlik ödemeleri ve restoran gibi yerlerde çalışanlara bırakılan bahşişlerden alınan vergiyi de kaldırmayı planlıyor.
Başka bir ticaret savaşı mı?
Donald Trump, enerji maliyetlerini düşürerek, bunun enflasyonun da düşüşüne faydası olacağı inancıyla daha fazla petrol çıkarılmasını teşvik etmeyi hedefliyor. Ancak enerji piyasası uzmanları bu noktada şüphelerini dile getiriyor.
Trump ayrıca, birçok ithal ürüne yüzde 10 ila 20 oranında gümrük vergisi koymayı planladığını söyledi. Ülkeye giren ithal ürünlerin yüzde 60’ı Çin’den geliyor.
Birçok ekonomist bu ek gümrük vergilerinin, Amerikan tüketicisine yüksek fiyat olarak döneceği uyarısını yapıyor.
Trump, Beyaz Saray’daki ilk döneminde, haksız ticaret ve fikri mülkiyet hırsızlığıyla suçladığı Pekin’e karşı bir ticaret savaşı başlattı.
Politikalarını istediği şekilde uygulayıp uygulayamayacağı ABD Kongresi’nin yapısına bağlı olacak.
2017-2019 yıllarında da Cumhuriyetçilerin hem Senato’yu hem de Temsilciler Meclisi’ni kontrol ettiğini belirtmekte fayda var.
Ancak o ilk yıllarda, Kongre’de Trump’a ‘acemi’ olarak bakıldığı ve bu nedenle çoğunluk avantajını istediği kadar hayata geçiremediği değerlendiriyor.
Trump başkanlığının ilk döneminde, ABD Yüksek Mahkemesi’ne üç atama yaptı. Çoğunluğun muhafazakarlara geçtiği Yüksek Mahkeme, 1973 tarihli bir kararı iptal etti ve kürtaj anayasal hak olmaktan çıkarıldı.
Bu nedenle pek çok kişi Trump’ın ikinci döneminde ne yapacağını merak ediyor.
Donald Trump federal anlamda bir kürtaj yasağı yönünde bir karar çıkarmayacağı sözünü verdi. Eylül ayında Kamala Harris ile yaptığı televizyon tartışmasında bu konuda, “Herkesin istediğini verdik, böyle bir yasağa gerek yok” dedi.
Dış politikada da Başkan Trump’ın ikinci döneminin ilk dönemine benzemesi muhtemel görünüyor. Bu da ABD’yi dünyanın diğer yerlerindeki çatışmalardan uzaklaştırmak amacı etrafında şekilleniyor.
Yeni başkan, kampanya sürecinde, Ukrayna’daki savaşı Rusya ile müzakere yoluyla “24 saat içinde” bitireceğini vadetti. Ancak Demokratlar, bu tür mesajların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i cesaretlendireceğini savunuyor.
Trump kendini İsrail’in ‘sadık bir destekçisi’ olarak konumlandırırken, Gazze’deki savaşı nasıl bitireceği konusunda ise pek bir şey söylemedi.
Çatışma arabuluculuğunda deneyimli bir isim olan Martin Griffiths, yakın bir zamana kadar Birleşmiş Milletler İnsani İşler ve Acil Durum Yardımları koordinatör yardımcısıydı.
Griffiths, ‘izolasyonculuk ve tek taraflı hareket” görüntüsü veren Trump’ın başkanlığının, “küresel istikrarsızlığı derinleştireceği” öngörüsünde bulunuyor.
Daha önce NATO’da görev almış, Exeter Üniversitesi’nde strateji ve güvenlik profesörü olan Jamie Shea ise Trump’ın ilk dönem başkanlık tarzının “yıkıcı” olmanın yanında “bir devamlılık” içerdiğini de söylüyor.
Jamie Shea, “NATO’dan ayrılmadı, ABD birliklerini Avrupa’dan çekmedi ve Ukrayna’ya güçlü silahlar veren ilk ABD başkanıydı” diyor.
Donald Trump, ABD tarihinde peş peşe dönemlerde seçilmemiş ikinci başkan oldu.
Grover Cleveland, 1885 – 1889 arasında görev yaptıktan sonra, yeniden seçilememiş ancak yeniden aday olarak 1893 ile 1897 arasında ikinci dönemini yapmıştı.