Bir süredir kanser tedavisi gören Amerikalı ünlü yazar Paul Auster, 77 yaşında hayata veda etti. Auster, 2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la polemiğe girmişti
‘New York Üçlemesi’ de dahil olmak üzere yayımlanmış toplam 34 kitabı bulunan Paul Auster, 77 yaşında hayatını kaybetti.
Arkadaşı ve yazar Jacki Lyden Guardian’a, yazarın salı günü akciğer kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle öldüğünü doğruladı.
Paul Auster, yaşamının son yıllarında trajediler yaşadı. 2022’de önce daha 10 aylık bebek olan torunu, sonra oğlu peş peşe uyuşturucudan ölmüştü.
Paul Auster, 2012 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye hükümetini “onlarca gazeteciyi hapsetmekle” eleştirmişti.
Ünlü yazar, bu nedenle Türkiye’yi ziyaret etmeyeceğini açıklamıştı. Auster’in sözleri dönemin Başbakanı Erdoğan’ın tepkisini çekmişti. Erdoğan, “Gelsen ne olur gelmesen ne olur. İsrail’e gitmiş. Sen ne cahil bir adamsın. Gazze’de bombalar yağdıran bunlar değil mi?” demişti.
Erdoğan’a yanıt veren Auster ise, “İsrail’de düşünce özgürlüğü var. Ne yazarlar ne de gazeteciler hapiste. Tüm ülkelerdeki yaşam şartlarını iyileştirmek için hapis korkusu ve sansür olmadan konuşma ve yayınlama özgürlüğü, herkes için kutsal bir haktır” ifadelerini kullanmıştı.
Yazar, öykücü ve sunucu Yekta Kopan, Paul Auster’in vefatı nedeniyle X (Twitter) hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Paul Auster’ın tutkulu bir okuru oldum her zaman.
Cam Kent ve New York Üçlemesi ile başlayan yolculuğumuz, neredeyse tüm kitaplarıyla sürdü. Timbuktu, Yalnızlığın Keşfi, Görünmeyen, Son Şeyler Ülkesinde, Brooklyn Çılgınlıkları ve gerçek bir çılgınlık olan 4 3 2 1…
Brooklyn’i ilk gördüğümde yabancılık yerine yalnızlık hissettim. O kalabalıkta yürüyen insanların hikayelerinin birbirlerine “kapandığını” hissettim. Auster okuru olmanın sonucuydu bunlar sanırım.
Coetzee ile mektuplaşmalarını arada açar tekrar okurum. Yazarlığın bir kibir oyunu olmadığını, sahicilikten beslendiğini belleten bir kitaptır benim için.
Kış Günlükleri’nin, Sunset Park’ın İngilizcesini okumuştum. Ama @SeckinSelvi ve @ilknurozdemir91 sayesinde onu Türkçede okumak, edebi zevkten hiçbir kayıp vermemek demekti benim için. Çevirileri gerçekten çok iyidir.
İlknur Hanım New York’a gidip onunla tanıştığında, evine gittiğinde onun yerine ben heyecanlanmıştım. Dönüşünde bana anlatmasını istemiştim.
Seçkin Hanım’la son kitap Baumgartner çevirisi üstüne sohbet etmiştim. Bu haberi de Seçkin Hanım’dan almış oldum.
Paul Auster, zihnimde akan gürül gürül bir nehir.
Çok üzüldüm.”
3 Şubat 1947 doğumlu Paul Auster, çağdaş Amerikan edebiyatının en parlak temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Yazı yazmaya 12 yaşında başladı. Columbia Üniversitesi’nde Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okudu. Fransızca’dan çeviriler yaptı.
1979’da babasının ölümünden sonra, onu konu aldığı yaşam öyküsel romanı Yalnızlığın Keşfi’ni yazdı. Denemelerini ve şiirlerini çeşitli yayın organlarında yayınladı.
1981 yılında şimdiki eşi yazar Siri Hustvedt’le evlendi.
Yirminci yüzyıl Fransız şiiri üzerine önemli bir antoloji yayınladı. 1986-1990 yılları arasında Princeton Üniversitesi’nde çeviri dersleri verdi. Romancılık, şairlik, çevirmenlik, deneme ve senaryo yazarlığı gibi çeşitli yönlere sahip bir yazar olan Paul Auster, eşi ve iki çocuğuyla New York’ta, Brooklyn’de oturuyordu.
İlk kez 1987’de New York Üçlemesi adlı yapıtıyla büyük ilgi gördü. Daha sonra Ay Sarayı, Kehanet Gecesi, Köşeye Kıstırmak, Son Şeyler Ülkesinde, Leviathan, Şans Müziği, Timbuktu, Yanılsamalar Kitabı, Yükseklik Korkusu, Brooklyn Çılgınlıkları, Yazı Odasında Yolculuklar, Karanlıktaki Adam ve Sunset Park romanları, Yalnızlığın Keşfi adlı anı-romanı, Kırmızı Defter adlı öykü kitabı ve Kış Günlüğü adlı anı kitabı birbirini izledi.
Auster’in Türkçede yayımlanmış onlarca eseri bulunuyor. Son Şeyler Ülkesinde, Kırmızı Defter, New York Üçlemesi, Timbuktu, Yanılsamalar Kitabı, Yalnızlığın Keşfi, Leviathan, Karanlıktaki Adam, Görünmeyen, Sunset Park, Kış Günlüğü, yazarın Türkçede yayımlanmış eserlerinden bazıları.