ABD’nin hava araştırmaları Avrupa’yı vuracak

ABD’nin hava araştırmaları Avrupa’yı vuracak

Yeni bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Kaliforniya eyaletinde uygulanan "bulut tohumlama" tekniğinin nihai sonucu olarak sıcak hava dalgaları Avrupa'ya ilerleyebilir.

PANORAMA-NEWS 25 Haziran 2024 DÜNYA

Küresel ısınmanın 2050 yılına kadar sanayi öncesi döneme göre 2 C dereceye ulaşması halinde, bulut modifikasyonu İber Yarımadası hariç neredeyse tüm Avrupa’yı büyük ölçüde ısıtabilir. Araştırma, en büyük sıcaklık artışlarının İskandinavya, Orta Avrupa ve Doğu Avrupa’da olduğunu gösterdi.

Çalışmanın yazarları, bulguların endişe verici olduğunu çünkü bu tür yerel iklim değişikliklerine yönelik neredeyse hiçbir düzenleme bulunmadığını ve sonuçların tahmin edilmesinin zor olabileceğini söylüyor.

UC San Diego Scripps Oşinografi Enstitüsü liderliğindeki araştırma ekibinin bir parçası olan çalışmanın eş yazarı Kate Ricke, “Çalışmamız, bugün iklim riski yönetimi için umut verici görünen bölgesel iklim manipülasyonlarının, iklim değişmeye devam ettikçe etkisiz hale gelebileceğine dair ilk kanıtı sunuyor,” dedi.

Ricke, iklim sisteminin henüz tam olarak anlayamadığımız karmaşıklığı nedeniyle, “Dikkat çekici bir şekilde, riski artırabilirler bile” diye ekledi.

Jeomühendislik nedir?

Jeomühendisler, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bazı etkilerini dengelemek için çevreyi manipüle ediyor.
Yansıttıkları ışık miktarını artırmak için okyanusun üzerindeki bulutlara küçük su damlaları enjekte edilerek bulutların daha parlak hale getirilmesi (MCB) gibi uygulamalar da bu manipülasyonlara dahil olurken, seyrek de olsa dünyanın bazı bölgelerinde küçük ölçekli MCB deneyleri gerçekleştirildi.

Avustralya 2020’de, bulut parlatmanın Büyük Set Resifi’nde mercan ağarmasına neden olan ısınmayı azaltıp azaltamayacağını görmek için hükümet tarafından finanse edilen bir program başlattı. Kaliforniya’nın San Francisco Körfezi’nde de deneyler yapıldı.

Bu araştırma iklim üzerinde tespit edilebilir bir etki yaratacak kadar büyük olmasa da, bölgesel jeomühendisliğin yakın gelecekte bir olasılık olabileceğini gösteriyor.