Çin, Filistinlileri İsrail’e karşı birleştirmeye çalışıyor

Çin, Filistinlileri İsrail’e karşı birleştirmeye çalışıyor

Çin Salı günü (dün) Hamas ve Fetih'in de aralarında bulunduğu rakip Filistinli grupları Çin’in başkenti Pekin'de bir araya getirdiğini açıkladı.

SEDAT LAÇİNER 24 Temmuz 2024 SEDAT LAÇİNER

Çin Dışişleri Bakanlığı, grupların ‘geçici ulusal uzlaşı hükümeti’ kurulması konusunda anlaştığını duyurdu. Açıklamaya göre Pazar günü Pekin’de başlayan uzlaşma görüşmelerine ve 14 Filistinli grup katıldı ve görüşmelerin ardından “bölünmeyi sona erdirme ve Filistin birliğini güçlendirme” konulu bir anlaşma imzalandı.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, anlaşmanın “14 tarafın büyük uzlaşması ve birliğine adandığını” söyledi. Wang, “Temel sonuç, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) tüm Filistin halkının tek meşru temsilcisi olmasıdır” dedi ve “Gazze savaşı sonrası yönetim ve geçici bir ulusal uzlaşma hükümetinin kurulması konusunda bir anlaşmaya varıldığını” sözlerine ekledi. Çin, Filistin gruplar Hamas ile Fetih arasında nisan ayında da girişimde bulunmuş ancak o görüşmelerden sonuç alınamamıştı. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Mayıs ayında Arap ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerde uluslararası bir barış konferansı çağrısında bulunmuş ve diplomatlar ve yetkililerle görüşmek üzere Ortadoğu’ya özel bir elçi göndermişti. Çin yine aylar önce İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk önerisinde de bulunmuş, bunun için bölgede bazı ziyaretler gerçekleştirmişti. Ancak İsrail, Çin’in arabuluculuğuna sıcak bakmıyor. Çin, 7 Ekim saldırısından bugüne kadar Hamas’ı kınamış değil, olaylarda iki tarafın da sorumluluğu olduğunu söylüyor ama en çok İsrail’i eleştiriyor.

İsrail karşısında Filistin’i zayıflatan önemli unsurlardan biri de her zaman Filistinlilerin farklı fraksiyonlara bölünmüş olması oldu. Özellikle Hamas’ın ortaya çıkmasında sonra El Fetih ve Hamas iki büyük ve rakip güç olarak Filistin halkının gücünü böldü. El Fetih, daha seküler ve merkezi siyaset güden bir güç olarak Filistin Kurtuluş Örgütü’ne dönmüş ve diğer bazı grupları da içine almıştı. 

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), 1993 yılında İsrail ile barış anlaşması imzalayan ve Filistin Yönetimi (FY) adı altında yeni bir hükümet kuran tarafların oluşturduğu bir koalisyondur. Oslo Anlaşmasına göre iki devletli bir çözüme gidilecek, Filistinliler İsrail’in varlığını tanıyacak, bunun karşılığında kendilerine tanınan topraklarda ayrı devletleri olacaktı… Ancak İsrail siyasetinde sağ radikal gruplar bu anlaşmaya uymadılar ve Filistin topraklarını yasadışı yerleşimlerle küçülttüler. Öte yandan İslamcı bir hareket olarak Hamas, FKÖ’ye başkaldırarak İsrail’i tanımadığını açıkladı ve Oslo Anlaşması şartlarını kabul etmedi.

2007’ye kadar Gazze’de FKÖ önderliğindeki Filistin Yönetimi hakimdi. Ancak 2006 seçimlerini Hamas kazanınca seçimlerden sonra Gazze’de Filistin Yönetimi idaresine son verdi ve FKÖ unsurlarını Gazze’de bastırdı. Hamas kısa sürede askeri olarak da güçlendi ve Gazze’de FKÖ’ye yaşam hakkı tanımadı. Halen Gazze’de Hamas, Batı Şeria’da ise Filistin Yönetimi hakim durumda.

Çin Dışişleri Bakanı Wang’ın açıklamaları Hamas’ın yeni düzenlemede nasıl bir rolü olacağını detaylandırmıyor. Ancak Çin, Filistinlileri birleştirmeyi başarırsa bu, bugüne kadarki en önemli başarılardan biri olacaktır. Çünkü İsrail, Filistinlilerin bölünmüş vaziyetinden büyük yarar sağladı. Hatta bölünmelerin İsrail’in maddi ve siyasi yönlendirmeleriyle gerçekleştirildiği dahi söylendi.

Gazze’de Hamas ile Fetih arasında uzun bir acımasız düşmanlık geçmişi var. Hamas’ı ve El Fetih’i barıştırmak ve Gazze ile Batı Şeria yönetimlerini birleştirmek için defalarca girişimde bulunuldu ancak bu çabalar her seferinde başarısız oldu, anlaşmazlık sık sık şiddete döndü. 2017’de Kahire’de taraflar anlaştılar ancak anlaşma bir yıl bile geçmeden fiilen sona erdi ve iki büyük Filistin grubu arasındaki ilişki çatışmaya döndü.

Filistin Sorununun önemli trajedilerinden biri budur; Filistinliler ve Araplar arasındaki bölünmeler. Birleşik halde dahi İsrail karşısında çok zayıf olan Filistinliler bir de kendi içlerinde birçok fraksiyona bölündüler. Aynı şekilde Arap dünyası da İsrail karşısında hiçbir zaman bir bütün olamadı. Kimi komplo teorilerine göre bu bölünmüşlükte İsrail’in ve bazı Batılı güçlerin özel bir rolü var.

Hamas heyetinin temsilcisi Musa Ebu Marzuk, Salı günü Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, “uzlaşma sürecini” tamamlama konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi. Hamas temsilcisi Abu Marzook, “Tarihi bir kavşaktayız. Halkımız mücadele çabalarında ayağa kalkıyor” dedi ve 7 Ekim operasyonunun “hem uluslararası hem de bölgesel manzarada çok şey değiştirdiğini” iddia etti.

Anlaşmaya imza atan 14 gruptan Filistin Ulusal İnsisiyatifi’nin genel sekreteri Mustafa Barguti, anlaşmanın şu ana kadarki anlaşmalardan daha ileri olduğunu söyledi. Buna göre geçici ulusal birlik hükümeti kurulacak, birleşik Filistin liderliği oluşturulacak, özgür ve adil seçimlere hazırlık yapılacak ve bir de İsrail saldırılarına karşı birlik beraberlik bildirgesi yayımlanacak. Anlaşmanın esas gayelerinden birinin ise İsrail’in çekilmesi sonrasında Gazze’nin birlikte yönetilmesi olduğu belirtiliyor. 

İsrail, anlaşmada Hamas olduğu için bunu terörizme taviz olarak görüyor çünkü İsrail, Hamas’ı terör örgütü sayıyor. Aynı şekilde ABD ve pekçok Batılı ülke de Hamas’ı terör örgütü listesine almış durumda.

ÇİN NE YAPMAK İSTİYOR?

Filistinlilerin ve Arapların birleşmesi kolay görünmüyor. Ancak İsrail’e karşı birleşmezlerse hiçbir şanslarının olamayacağı açık. Çin ise Filistin konusunda Küresel Güney’e liderlik yapmak istiyor

İsrail-Filistin Anlaşmazlığında Batı dünyası geçmişten çok daha ileri düzeyde İsrail’i tutuyor ve İsrail’in Ekim’den bu yana Filistin’de izlediği hak ihlalleri ve Uluslararası Hukuk’a karşı eylemleri zirve noktasına ulaştı. ABD’nin ve Avrupa’nın Filistin politikası tek yanlı ve İsrail yanlısı. İsrail politikaları Batı dünyasına tüm dünyada itibar kaybettiriyor… Çin bundan faydalanmak istiyor… Batı’nın İsrail yanlısı tutumunu istismar ederek Batı’yı ahlaki olmamakla, adil olmamakla suçluyor, ABD’nin ahlaki liderliğine darbe vuruyor

Çin’in bu çabalardan bir diğer beklentisi Ortadoğu ve Arap ülkeleri ile yakınlaşmak. En son Çin’de “Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu” düzenlendi ve bu foruma birçok Arap devlet başkanı ve bakan katıldı. Çin, özellikle petrol zengini Arap ülkeleriyle siyasi ve ticari ilişkilerini geliştirmek istiyor. 

Aynı bağlamda Çin, İran’la da özel bir ilişki geliştirdi; geçen yıl İran ile Suudi Arabistan’ı barıştı, Yemen İç Savaşı’na neredeyse son verdirdi. Çin ile İran arasındaki ticari ilişkilerde de hareketlenme var. Pekin’e göre tüm bunlara kolaylaştıran bir neden de Filistin Sorunu’nda Çin’in izlediği politika. 

Çin’in Filistin ve diğer Arap konularında Batı karşıtı tutumunun bir diğer faydası ise Çin’e yönelik Uygur Bölgesindeki hak ihlalleri eleştirilerini etkisiz kılmak. Şincan Uygur Türk ve Müslüman halklarına kültürel soykırım uyguladığı, camileri kapatıp Çinli Müslümanların ibadetlerine izin vermediği iddia edilen Çin, Filistin Sorununda aktif bir siyaset izleyerek Müslüman dünyasını yanına çekmeye çalışıyor

Öte yanda Hamas ile FKÖ’nün birleşmesi ve İsrail’e karşı birlikte mücadele vermesi zor görünüyor. Boşa geçen ve iç kavgalarla tüketilen yıllar ve imkanlar Filistin için pek çok şeyi imkansız hale getirdi. Gazze harabeye, moloz yığınına döndü, 100 binden fazla Gazzeli öldürüldü veya yaralandı. Batı Şeria’da ise Filistinliler evleri ve tarlaları bile yasadışı yahudi yerleşimleri ile doldu, ağır bir işgal tam hız sürüyor.

ÖNE ÇIKANLAR