Türkiye’de demokrasi hâlâ yaşıyor

İstanbul seçim sonuçlarına ilişkin AB üyesi ülkelerde yapılan değerlendirmeleri kısaca özetlemek gerekirse ortaya çıkan tablo şu şekilde: Türkiye’de demokrasi hâlâ yaşıyor.

AB’li politikacılar dikkatli, diplomatik bir üslup kullanmakla birlikte İstanbul’daki seçimi muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasından duydukları memnuniyeti gizleme gereği duymuyorlar.

AB’ye göre 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında sürekli kan kaybeden Türk demokrasisi, İstanbul seçim sonuçları ile vesayet altına girmediğini ortaya koydu.

Türkiye son üç yıldır başta ABD olmak üzere Batılı müttefikleri ile ciddi sorunlar yaşıyor. NATO bünyesinde tartışmaların odağındaki ülke haline gelen, AB’nin gözünde tam üyelik şansı iyice azalan ve Rusya ile iyice yakınlaşan Türkiye; Batılı ülkelerin endişe ile takip ettiği bir devlet haline geldi.

Kuşkusuz Türkiye’nin değişen küresel dengeleri göz önüne alarak dış politikada yolunu yeniden çizmesi gerekiyor. Ancak Ankara’nın ABD, AB ve Rusya ekseninde yürüttüğü dış politikanın hesaplı, belirgin hatları olduğunu söylemek pek mümkün değil.

Seçim sonuçlarını demokrasinin yeniden işler hale gelmesinin bir göstergesi olarak algılama eğilimindeki AB, bundan sonraki süreçte Türkiye’ye karşı dikkatli iyimserlik olarak adlandırabileceğimiz bir yaklaşım sergileyecek.

Türkiye-AB ilişkilerinde son üç yıldır yaşanan gerginliğe rağmen bazı siyasiler ‘şartlar ne olursa olsun AB’nin Türkiye’ye sırtını dönmemesi gerektiğini, bu adımın ülkedeki demokratik güçlerin işini daha da zorlaştıracağını’ sürekli dile getirdi. İstanbul’daki seçim sonuçlarıyla oluşan tablo bu politikacıların haklı olduğunu gösteriyor.

AB Komisyonu’nun kaleme aldığı son rapor Türkiye ile ilgili oldukça olumsuz bir tablo çizmişti. İstanbul seçim sonuçları ile bu olumsuz tablonun birdenbire değişmesini kimse beklemiyor. AB Türkiye’deki siyasi gelişmeleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dikkatle izlemeye devam edecek.