Şimdi sandığa gitme zamanı

Bir dostum ‘sanırım konu sıkıntısı çekiyorsun, öyle olmasa bu Avrupa seçimlerini ikide bir temcit pilavı gibi önümüze koymazdın” diyerek şikayetçi oldu. O dostuma söylediklerimi sizinle de paylaşmak isterim. Avrupa’da yaşayan biz göçmenlerin temel bir sorunu var. Elimizi taşın altına koyup, faydamıza olan siyasal haklar için mücadele etmek yerine yaşadığımız ülkelerdeki duyarlı politikacı ve aydınların bizim

PANORAMA - NEWS 25 Mayıs 2019 BRÜKSEL ROTASI

Bir dostum ‘sanırım konu sıkıntısı çekiyorsun, öyle olmasa bu Avrupa seçimlerini ikide bir temcit pilavı gibi önümüze koymazdın” diyerek şikayetçi oldu. O dostuma söylediklerimi sizinle de paylaşmak isterim.

Avrupa’da yaşayan biz göçmenlerin temel bir sorunu var. Elimizi taşın altına koyup, faydamıza olan siyasal haklar için mücadele etmek yerine yaşadığımız ülkelerdeki duyarlı politikacı ve aydınların bizim hak ve hukukumuz için kafa patlatmasını bekliyoruz.

Farklılığımızı, yaşam tarzımızı ve inançlarımızı hedef alan ırkçı, aşırı sağ ve popülist siyasal güçler karşısında güçlü bir demokratik duruş sergilemektense, karşılaştığımız ayrımcı muamelelerden yakınıp duruyoruz.

Irkçı, aşırı sağ ve radikal milliyetçi oluşumların gözünü Avrupa seçimlerine diktiğini gören demokratik çevreler seçmenler nezdinde bir farkındalık oluşturup, onları mobilize etmek için ciddi gayret gösterirken; bizler onları seyretmekle yetiniyoruz.

Avrupa’daki aşırı sağ tehlikenin ayak seslerini duyan insanlar sosyal medyada, meydan ve sokaklarda sesini yükseltirken; bizler garip bir suskunluğun içindeyiz. Oysaki Avrupa’da güçlenen aşırı sağın hedefindeki en geniş kitle göçmenler.

Yerel yönetimlerde ve federal meclislerde güçlendikçe sesi daha gür çıkan aşırı sağ, çıtayı yükseltip AB Parlamentosunda da etkin olmanın derdinde. Dünyanın dört bir yanından gelen göçmenlere kucak açan demokratik Avrupa hiç olmadığı kadar vaktiyle kıtanın başına büyük belalar açan haşin ve saldırgan milliyetçiliğin tehdidi altında.

Bu durumun farkında olan sağduyulu politikacılar göçmenlerin daha gür ve organize bir sesle kendilerine destek vermesini istiyor. Ancak AB Parlamentosunu oluşturacak bu önemli seçim maratonu çoğu göçmenin gündeminde değil.

Avrupa seçimleri 23 Mayıs tarihinde Hollanda’da start aldı. Ancak aralarında Almanya’nın da olduğu 19 AB ülkesi 26 Mayıs 2019 Pazar günü sandık başına gidecek.

AB Parlamentosunu oluşturacak 751 üyeyi seçmek için oy kullanacak seçmenlerin, AB’yi kurumsal olarak ayakta tutan demokratik norm ve değerleri daha da güçlü kılacak iradeyi sandıklara yansıtması gerekiyor.

Çünkü bu değerler ırkçı, aşırı sağ ve popülist siyasal eğilimlerin karşısındaki en önemli kalkan.  Avrupa seçimleri de uzun vadede göçmenlerin Avrupa’daki kaderini belirleyecek mühim bir sınav.

Yaşam tarzımız için kimseye hesap vermek zorunda kalmadan, demokratik hak ve sorumluluklarımızın bilincinde olarak yaşamak için demokratik Avrupa’nın devamından yana tavrımızı koymalı ve pazar günü sandık başına giderek demokratik Avrupa’ya gereken desteği vermeliyiz.

ÖNE ÇIKANLAR