Robotlar işimize göz dikti, peki ya şimdi?

Almanya Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (BMAS) verilerine göre neredeyse üç buçuk milyon insan tam zamanlı olarak çalışmasına rağmen brüt olarak ayda iki bin eurodan daha az maaş alıyor. Diğer AB ülkelerinde de durum farklı değil. Dar gelirli insanların hayat standardı enflasyon karşısında her geçen düşüyor. Ancak daha da vahimi: Az gelir getiren iş kolları

PANORAMA - NEWS 29 Nisan 2019 BRÜKSEL ROTASI

Almanya Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (BMAS) verilerine göre neredeyse üç buçuk milyon insan tam zamanlı olarak çalışmasına rağmen brüt olarak ayda iki bin eurodan daha az maaş alıyor.

Diğer AB ülkelerinde de durum farklı değil. Dar gelirli insanların hayat standardı enflasyon karşısında her geçen düşüyor. Ancak daha da vahimi: Az gelir getiren iş kolları yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Fazla çalışıp, daha az kazanmaya razı olsak bile yapacak iş bulmakta zorlanacağımız günler çok yakın.

Dijital teknoloji ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler yazık ki en fazla “bileğinin hakkı ve alnının teriyle evine ekmek götüren” garibanları vuruyor. Geleneksel üretim tarzlarının ve hizmetlerin eninde sonunda yenilikçi çözümlere boyun eğmesi kaçınılmaz.

Fakat insanları ve kurumları zorlayan esas husus değişimin baş döndürücü hızı. Eskiden sağlam bir meslek edindik mi, emekli oluncaya değin düşe kalka da olsa hayatı idame ettirebileceğimizi varsayardık. Şimdilerde “hiçbir mesleğin garantisi yok” desek, pek de yanlış sayılmaz.

Ne kadar trajik olursa olsun, yaşam boyu tek meslek devrinin bittiğini artık kabul etmek zorundayız. Hangi zorlu süreçleri geride bırakarak bir meslek öğrenmiş olursak olalım, bilgi ve deneyimlerimiz günün birinde yeni koşullar karşısında yetersiz kalmaya mahkûm görünüyor.

Her daim var olacağını düşündüğümüz meslekler bile zamanla değişime uğruyor. İşin garip tarafı kendimizi sürekli yenilesek bile, gün geçtikçe daha da gelişen yazılımlar birçok iş kolunu yine de bitiyor. Yaşadığınız şehri, hatta ülkeleri ezbere bilseniz bile yakın bir zamanda taksici veya kamyon şoförü olarak işsiz kalmanız kaçınılmaz gözüküyor.

Tüm bu olumsuz tabloya rağmen işin sevindirici olan yanı şu: Yazılım ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler her ne kadar alın teri dökerek icra ettiğimiz meslekleri ortadan kaldırsa da sosyal değerleri seferber ettiğimiz iş kollarında henüz bileğimizi bükebilecek durumda değiller.

Eğer sevgi ve özveriyle çocuklara bakmayı seven bir eğitimci iseniz, yazılım ve yapay zekânın çocuklarla sizin aranıza girmesine imkân yok. Vefasız evlatlar hasta ana babaya bakmasa da işin ehli bir bakıcı iseniz, daha uzun yıllar yaşlı ve bakıma muhtaç insanların başucunda çalışabilirsiniz.

Zekâ ve yönetsel yeteneğinizi yapay zekâya dayalı çözümler üreten kuruluşlara ödünç verdiğiniz sürece ayakta kalabileceğiniz gibi; insanlara yardım eli uzattığınızda, örneğin sosyal pedagoji alanında çalışmayı düşündüğünüzde daha uzun yıllar işiniz garanti. Çoğumuz “pazarlamacı” der geçeriz, ancak ağzı iyi laf yapan satıcılara daha uzun yıllar ihtiyacımız olacak.

Kısacası yapay zekâ ile donatılmış robotlar bileğimizin hakkı ve alnımızın teri ile yaptığımız işlere göz dikse bile, insani ve sosyal değerleri gerekli kılan mesleklerin tahtını daha uzun yıllar sallayabilecek gibi gözükmüyorlar.