Huawei krizinden çıkarılacak dersler

ABD baktı ki Kuzey Amerika’da alınan önlemler Avrupa pazarında pek etkili değil, Huawei’ye son darbeyi indirmek için daha etkili bir adım attı. Hükümetin baskısını üzerinde iyice hisseden Google, 90 günün ardından Huawei cihazlara sağladığı Android desteğini kısıtlayacağını söyleyince işin rengi birden değişti. Çinli teknoloji devi 2020 baharında kendine ait işletim sistemini devreye sokacağını, yeni sistemin

PANORAMA - NEWS 23 Mayıs 2019 BRÜKSEL ROTASI

ABD baktı ki Kuzey Amerika’da alınan önlemler Avrupa pazarında pek etkili değil, Huawei’ye son darbeyi indirmek için daha etkili bir adım attı. Hükümetin baskısını üzerinde iyice hisseden Google, 90 günün ardından Huawei cihazlara sağladığı Android desteğini kısıtlayacağını söyleyince işin rengi birden değişti.

Çinli teknoloji devi 2020 baharında kendine ait işletim sistemini devreye sokacağını, yeni sistemin hem kendi cihazlarını hem de Android tabanlı diğer uygulamaları sorunsuz çalıştıracağını ilan ettiyse de özellikle son kullanıcılardaki panik havası gözlerden kaçacak gibi değil.

Yaşanan krizin bize öğrettiği üç önemli husus var.

Birincisi, ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir dev şirket hükümetlerin müdahale ve yaptırımlarına karşı stabil değil. Hani bizim iş adamlarından biri vaktiyle “devlet teybe hangi oyun havasını koyarsa, biz ona göre oynarız” demişti ya, meğer bu durum global ölçekte de geçerliymiş.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ısrarla yürüttüğü yaptırımlar karşısında çaresiz kalan Google, yelkenleri suya indirmekte gecikmedi. Benzeri bir durumu geçtiğimiz aylarda Almanya’da “dizel yasağı” vesilesiyle de gördük.

İkincisi, ürettiğiniz yüksek teknoloji ürünü ne kadar yaygın bir pazara sahip olursa olsun yazılım ve ham madde bağımlılığı günün birinde tökezlemenize neden oluyor. Nasreddin Hoca’nın hesabı hem ciğer hem de tarifi elde olmadığı sürece sürdürülebilir rekabet yeteneği güçlü ürünler ortaya koymak pek mümkün değil.

Üçüncüsü ise kullanıcı ve tüketicilerde bir marka bağımlılığı oluşturmak krizlere karşı çoğu kez işe yarayan bir husus. Sallantılı dönemlerde düşkün olduğu markanın ürünlerinden vazgeçmeyen, rakip ürünlerindeki üstünlüğe hemen itibar etmeyen sadık müşteriler krizleri aşmak için oldukça önemli.

Ürettiği akıllı telefonlar bazı yönleriyle rakiplerinden üstün olsa da Huawei’nin piyasa koşullarında böylesi bir karta sahip olduğunu söylemek zor. Ancak geminin su aldığını gören çözüm ortakları gemiyi birer birer terk etse de Huawei’nin krizi şansa çevirme imkânı yok değil.

İddia ettikleri gibi stabil bir işletim sistemi geliştirebildikleri takdirde, 5G ağ teknolojisindeki üstünlüğü de hesaba katıldığında Çinli telekomünikasyon devinin dengeleri sarsması mümkün gözüküyor. Aksi halde bu krizden büyük bir yara alacak.

ÖNE ÇIKANLAR