Giffey’in tezi de bir şey mi? Daha neler var, neler!

Tıp fakültesini bile bitirememiş birinin sahte diploma üzerine bina edilmiş uzmanlıkla kalp ve beyin cerrahı olarak sizi kesip biçmesini ister miydiniz? Öyle şey olur mu, dediğinizi duyar gibiyim. Gelin size Türk filmlerinde bile kolay kolay rastlayamayacağınız bir hikâye anlatayım. Sonrasında olup olamayacağına siz kendiniz karar verin. Bir adam düşünün. Eli yüzü nurlu, muhterem mübarek dediğimiz

PANORAMA - NEWS 05 Mayıs 2019 BRÜKSEL ROTASI

Tıp fakültesini bile bitirememiş birinin sahte diploma üzerine bina edilmiş uzmanlıkla kalp ve beyin cerrahı olarak sizi kesip biçmesini ister miydiniz?

Öyle şey olur mu, dediğinizi duyar gibiyim. Gelin size Türk filmlerinde bile kolay kolay rastlayamayacağınız bir hikâye anlatayım. Sonrasında olup olamayacağına siz kendiniz karar verin.

Bir adam düşünün. Eli yüzü nurlu, muhterem mübarek dediğimiz cinsten. Sohbete başladı mı hem kendi ağlıyor hem de etrafındakileri ağlatıyor. Bu muhterem vaktiyle Türkiye’deki bir üniversitede okumaya başlamış. Ama gelin görün ki “Allah rızasına matuf” işler yapmaktan bir türlü okulu bitirmeye vakit bulamamış.

Gün geliyor, yolu Almanya’ya düşüyor. Kaderin cilvesine bakın ki, o “Allah rızasına matuf işler” bir üniversite diploması gerektiriyor. “İstişare, istihare” derken bizim muhterem uçakla gidip gelmek suretiyle Özbekistan’da bir üniversite bitiriyor. Kapı gibi diploma veriyorlar kendisine.

O da alıyor diplomayı koltuğunun altına, master/doktora yapmak üzere Almanya’da bir enstitünün kapısını çalıyor. Telefonda görüştüğü profesör “Harika olur, sizin bizde doktora yapmanızı arzu ederiz. Özbekistan’da okumuş, Özbekçe ve Rusçayı bilen bir bilim insanı bize de yeni ufuklar açar” diyor.

Amma velakin, bizim muhteremin bildiği tek şey Özbek pilavı. Özbekçe, Rusça bilmeden nasıl almış bu diplomayı? Orası hikmetinden sual edemeyeceğimiz işlerden.

Azim dediğin şapka çıkarılacak erdemlerden biri ya! Bizim muhterem sonunda Türkiye’de bitiremediği üniversitenin bir diplomasını bulup, bilgisayarda aynısını hazırlamış. Parayı bastırıp mühür de yaptırmış. Al sana diploma, hem de iyi not ortalaması ile.

Kabul edelim sonrasını biz fânilerin gittiği yoldan gitmiş. Önce usulüne uygun Doğu Almanya’daki bir üniversitede siyaset biliminden master yapmış, ardından da doktoraya başlamış. Belki de siz bu yazıyı okurken, bizim muhterem doktoralı bir siyaset bilimci olarak çoktan nezih akademik camianın bir üyesi olup çıkmıştır.

Bu hikâyeye nereden geldik? Alman basını SPD’li Aile Bakanı Franziska Giffey’in doktora tezindeki aşırma (Plagiat/intihal) iddialarını tartışıyor. Referans gösterdiği kaynağı okumamış olmaktan tutun, usulüne uygun alıntı yapmamaya ve alıntıladığı yerleri referans göstermemeye değin iki yüz küsur hatalı nokta bulmuş işin meraklıları.

Eğer doktora diplomasını veren FU Berlin iddiaların doğru olduğu kanaatine varırsa Giffey’in hem doktora diplomasını hem de bakanlık koltuğunu kaybetmesi işten bile değil.

Giffey’in doktora tezine ilişkin iddiaların hepsi doğru olsa bile bizim muhteremin çevirdiği dolap yanında onun tezindeki usulsüzlükler doğrusu zemzemle yıkanmış gibi kalıyor.