Corona günlerinde ‘defihacet’ meselesi

Avrupalılar erken gelen bahara rağmen evlerine sokulurken, politikacılar samimi konuşmalarında vatandaşlara âdeta ‘aman gözünüzü seveyim bu Covid-19 denen meredi ciddiye alın’ diyor. Nasıl demesinler ki! Corona çoktan ‘isot tarlasına’ daldı ve hatırı sayılır birçok politikacıyı karantinaya yolladı. Vatandaşlar mümkün mertebe eve gıda maddesi yığarken, tuvalet kâğıdı şu sıralar altından bile değerli hâle geldi. Uzmanlar her

PANORAMA - NEWS 19 Mart 2020 BRÜKSEL ROTASI

Avrupalılar erken gelen bahara rağmen evlerine sokulurken, politikacılar samimi konuşmalarında vatandaşlara âdeta ‘aman gözünüzü seveyim bu Covid-19 denen meredi ciddiye alın’ diyor. Nasıl demesinler ki! Corona çoktan ‘isot tarlasına’ daldı ve hatırı sayılır birçok politikacıyı karantinaya yolladı.

Vatandaşlar mümkün mertebe eve gıda maddesi yığarken, tuvalet kâğıdı şu sıralar altından bile değerli hâle geldi. Uzmanlar her ne kadar ‘yapmayın etmeyin’ dese de vatandaşın onları dinlediği yok. Buldu mu poşet poşet alıyor tuvalet kâğıdını. Biri kalkıp vatandaş ‘midesi dururken kıçının derdine düştü’ dese inanın abartı olmaz.

Boşaltım sistemi özünde tüm insanlarda aynı/benzer çalışıyor, ama eskilerin ‘defihacet’ dediği bu ‘küçük veya büyük abdest bozma’ işi nedense kültürümüzün bir parçası. Öyle ki insanoğlunun başka toplumlara ilişkin oluşturduğu ön yargıların başında tuvalet alışkanlıkları ile ilgili olanlar geliyor. Kime sorsan ‘kendisi insan gibi ama başkaları hayvan gibi’ yapıyor. Onun tuvaleti temiz ama seninki pis. Örneğin Avrupa’nın kuzeyinde yaşayan insanlarda genel olarak Orta Doğu’da veya Akdeniz çevresinde yaşayan insanların tuvalet hijyeni konusunda daha geri olduğu gibi bir algı var. Hatta ben evindeki tuvalet ile Bayrampaşa (Esenler) Otogarı’nın helalarını karşılaştırıp ‘bunlar sıç…yı bilmiyor’ diyen vatandaşa bile rastladım. Gelgelelim kazın ayağı öyle değil. Her toplumun tuvalet alışkanlığında artı ve eksi taraflar var. Benzer şekilde taharet şekli de toplumdan topluma değişirken, bu yöntemlerin de kendine göre insan sağlığı için pozitif veya negatif etkileri var.

Yıllar önce ‘outdoor’ malzemeler satan bir mağazanın kataloğunda kadınlar için ‘işime aparatı’ gördüğümde çok şaşırmıştım. Bazı ülkelere seyahat eden kadınların kötü hijyen koşulları gereği küçük su dökemediğini iddia eden firma ‘işbu aparat ile kadınların da ayakta bevl edebileceğini’ söylüyordu. ‘Doğru söze ne nedir, pis milletiz vesselam’ diye kestirip atmadan lütfen şu hikâyemi de dinleyin. Yaklaşık bir buçuk yıl önce şu anda oturduğum evi kiraladım. Edindiğim bilgiler doğruysa bina 50’li yıllarda yapılmış. Avrupa’nın göbeğindeki koca evde bir klozet var. Üstelik tuvalet dahilinde el yıkamak için lavabo da yok. Bunca yıldır insanlar bu evde nasıl yaşadı, bilmiyorum. Çünkü vatandaşın tuvalet akabinde elini yıkayabilmesi için bir kat çıkıp banyoda bulunan lavaboyu kullanması lazım. Sil, kâğıdı tuvalete at, çek sifonu gitsin. Al sana tuvalet hijyeni! ‘Vatandaş ıslak mendil veya nemli tuvalet kâğıdı kullanmıştır, garibanın günahını alma’ diyen okurlarım lütfen bu ürünlerin ne zaman icat edildiğine veya yaygınlaştığına bir bakıversin.

Allah’tan benim ev sahibi anlayışlı adam. Hiç ikiletmeden tuvalete bir lavabo yaptırdı da sorunum kalmadı. Ama evinin tuvaletinde hâlâ lavabo olmayan insanlar bu bağlamda ne yapıyor, hangi zorluklarla karşılaşıyor bunu düşünmek bile istemiyorum.

Bazı okurlarımın ‘Bana ne senin taharet sisteminden, sadede gel’ dediğini duyar gibiyim. Ama bunca lafı neden ettim, anlatayım.

Alman proktoloji uzmanı (tıbbın anüs hastalıklarıyla uğraşan dalı) Klaus-Peter Ullrich Corona salgını nedeniyle ‘tuvalet kağıdında yaşanan darboğazın alternatif tuvalet hijyeni bağlamında Avrupa için bir şans olduğunu’ söylemiş (Welt online, 18.03.2020). Adamın yerden göğe kadar hakkı var. Neden derseniz? Bana kalırsa, bizim ibrikli taharet sistemi bu Covid-19 illetine karşı daha esaslı hijyen sağlıyor.

Bilmem hiç rastladınız mı? Ucuz ürünler satan marketlerin birinde plastik, çiçek sulamaya yarayan bir ibrik var. Bizim Anadolu insanı bu ibriği çok seviyor. Çünkü taharet musluğu olmayan tuvaletlerde kullanmak için ideal. Hatta yakın dostlarımdan biri ‘hayırlı olsun’ ziyaretine geldiğinde bana da getirmişti. Allah kendisinden bin kere razı olsun! Sayesinde ‘tuvalet kâğıdı ve ıslak mendiller biterse neylerim’ diye bir derdim kalmadı.

Hacı teyzeleri, amcaları elinde ibrikle kasada görünce bugüne değin ‘emmi kapmışsın ibriği’ diye dalga geçen aklıevvelere de tavsiyem şu: Vakit varken siz de bir ibrik alın! Yoksa tuvalet kâğıdı bulunmazsa o ibrikler de karaborsa olacak. Benden söylemesi.

 

ÖNE ÇIKANLAR