Yaşadığımız yerlerde yalnız değiliz

Çok şeyi geride bırakıp, küçük bir çanta ile meçhule uzanan yollara düşenler, yollarda ve yeni vardıkları diyarlarda hayat yükünü taşımakta zorlandıkları anlarda, bitse de gitsek bu fani dünyadan artık ne güzel olur duygularının içinde bulabilirler kendilerini. Bu durumda yapılması gereken bu duygulardan uzak durup, bu duyguyu sevgiyle avuçlarının içine alıp kulağına, ihtiyacı olan güzel sözler

SİNAN CAN 21 Ocak 2019 BLOG

Çok şeyi geride bırakıp, küçük bir çanta ile meçhule uzanan yollara düşenler, yollarda ve yeni vardıkları diyarlarda hayat yükünü taşımakta zorlandıkları anlarda, bitse de gitsek bu fani dünyadan artık ne güzel olur duygularının içinde bulabilirler kendilerini.

Bu durumda yapılması gereken bu duygulardan uzak durup, bu duyguyu sevgiyle avuçlarının içine alıp kulağına, ihtiyacı olan güzel sözler fısıldamak denilebilir. İstesek de istemesek de buralarda kalıcı değiliz, vakti saati geldiğinde ayrılacağız ve ebed ülkesine doğru seyr edeceğiz zaten.

O ülkeye vardığımızda burada yapıp ettiklerimiz çok önem arz edecek. Burada ne yaparsak, orada işe yarar, şimdi onu düşünelim, onu hissedelim ki, gittiğimizde eli boş, zarar ziyanda olanlardan olmayalım gibi sözler olabilir.

Avuçlarımız içindeki o duygu; bu sözleri kendisi ile bütünleştirir ve birden ilginç bir şekilde; rengiyle, duruşuyla, sesiyle bir değişim yaşar. Ve merakla sorar o halde şimdi ne yapmalıyız?

Biz de ona şunları söyleyebiliriz. Öncelikle yaşadığımız her an ve her yerde yalnız olmadığımızı, Her Şeyi Var Edenin Aziz ve Kıymetli bir misafiri olduğumuzu unutmayalım. Ve ne yaparsam ne edersem O’nu hoşnut edebilirim diye bakınmalıyız çevremize.

Niçin bu diyarlara sevk edildik. Hikmeti ne ola ki sorularına doğru cevaplar bulmalıyız. Bizi gurbet ellerde kendine yakın eylemek murat buyurmuş olabilir, O’na yakınlaşma ise gerçekte ne büyük lütuftur. Bu diyarlardaki kişilerle tanışıklığımızı murat buyurmuş olabilir.

O halde bize de O’na uymak düşer. Onları da hazırlamıştır bizim gelişimize, bizi de hazır eder onlarla hasbıhale. Her şeyin sahibi O değil mi? Dilediği gibi yapar. Gönül bahçemizin en güzel güllerini onlara sevgi ile sunarız. Gönüller alırız Ve Gönüller Sultanına Onlarla birlikte yolculuk yaparız.

Güzel olmaz mı? O ne dilemişse güzeldir. Avucumuz içindeki o duygu artık kanatlanıp uçmak isteyen bir güvercin olur. O kanat çırpıp yükselirken göklere, biz de bir kuş gibi hafif ve alayı ılliyin yolculuğunun içinde buluruz kendimizi. Evet yol iki; esfeli safilin ve alayı ılliyyin. Biz ikincisine talip olalım.

Böylece bizi bu yollara sevk eden Her şeyin Sahibinin rızasına erelim. O razı olunca, neler olmaz ki. Olmazlar olur. Gönüller feth olur. Dünya cennet olur. Yeni bir dünya böyle kurulacaksa bize ne düşer? İnkıyat.

Bu kadar güzelliğe değer doğrusu. Şimdi kanatlanıp uçma zamanı, gagalarımızda, ayak parmaklarımızda bir şeyler taşıma zamanı ve aynı anda tüm bu güzellikleri temaşa zamanı.