Yanında götüreceğin şeyin yanında olacaksın

Her adımda mesafeler kısalmıyor uzuyor. Nasıl vereceğim bu kadar şeyin hesabını. Hava “güzel” diyor. Yorgun ayaklarıma sormalı. Odam içinden çıkmadım, beraber dışarıdayız. Bir gözüm hep üzerinde, gözler üzerimde. Tanıdık tanımadık, birde herkesi tanıyanlar var. Üzerime geldi, fark etmedim, arkamdaymış. Ne gölgesi var, ne yansıması. Ne inmenin korkusu, ne yükselmenin heyecanı, öyle dümdüz, sadece mutlu, görünüşte

PANORAMA - NEWS 22 Mart 2017

Her adımda mesafeler kısalmıyor uzuyor. Nasıl vereceğim bu kadar şeyin hesabını. Hava “güzel” diyor. Yorgun ayaklarıma sormalı. Odam içinden çıkmadım, beraber dışarıdayız. Bir gözüm hep üzerinde, gözler üzerimde. Tanıdık tanımadık, birde herkesi tanıyanlar var.

Üzerime geldi, fark etmedim, arkamdaymış. Ne gölgesi var, ne yansıması. Ne inmenin korkusu, ne yükselmenin heyecanı, öyle dümdüz, sadece mutlu, görünüşte değil, gerçekten.

Dört ayak, el yok. Şimdi iki oldu. Elimi yalamaya başladı, beklenti neredeyse iltifat oraya. Altı ayakla yere yüz sürene kadar.

Sesi sesime karıştı. Dil farklı, ama karışınca daha güzel oldu. O hep mutlu, inanmadan gülüyorum, anladı galiba. Gözleri hızla uzaklaşıyor.

İçimden bir ses. “dokunmadın hala” diyor. Gerçek değil ki dokunayım. Dokunmazsan anlayamazsın ki gerçeği.

Tekrar geldi, koşmuş anlaşılan. Acelesi olan koşuyor, dursam da koşuyorum zaten. Anlatamadım. Olsun dedi gözleri, şimdi oyun zamanı. Mavi bir top bulmuş. Yer yer yeşiller de var. Kahverengisine takıldım. Orasından patlayacak gibi.

Oyun bitti. Herkes veda ediyor. Dünya yükseldi ve güneşi yuttu, pişmanlık kızıllığı odamın duvarlarında. Geri sarmak istedim. Yuttuğumu çıkarmam dedi. Uzuyor mesafeler, hesap hayli birikti.

Masamda gül var, kökünden uzak, solmak üzere. Her yanda daha canlı yansımalar. Onları mı koklasam. Burnunu uzatmış bana bakıyor. Geldiğini yeni fark ettim. Solmuş gülü dişlerine taktı ve gitti.

Bir daha onu görmedim, gülüm gitti. Odamda kalan diğerleri mis gibi kokuyor. Her birine dokunuyorum evet gerçekmiş. Elim de gül kokuları var. Etrafıma bakıyorum, hala dışarıdayım.

Rüzgar çok sert esiyor. Ağaçların yapraklarında hiç kıpırtı yok. Derin bir nefes alıp, bırakıyorum. Rüzgar beni takip ediyor. Gittiğimiz her yerde alabildiğine sükunet. Sessizliği mavi top bozdu. Kahverengisinden patlamış, diş izleri görüyorum. İçinin boş olduğunu biliyordum. Nefes verdim. Tekrar şişti gül yapraklarıyla doldurdum.

Oyuncular geliyor. Biraz önce diğerleri gitmişti. Her gelenin elinde kahverengisi zayıf, mavi bir top, oyunun süresi belli, vakit kaybetmemeliler.

Odamdayım, her yer mavi, başka renk yok. Gülümü özlüyorum, kokusunu bıraktı bana, sevgiyle sarıldım. Odam mavi bir top oldu, yer yer yeşil ve kahverengi, elimden kayıp gidiyor, vakti gelmişti.

Artık mesafeler kısalıyor, hesabın ödendi dediler. Hava “GÜZEL”…Bir mesaj yazın.