Su Samuru, Faslı çocuk, nüanslar

İlçemizde büyük ve tarihi yüz yıldan daha eskiye dayanan bir halk parkı var. Bir prensesin şatosunun bahçesiyken parka çevrilmiş. Parkın içinde anıtlar, heykeller, eski ve nadir bulunan ağaçlar, üç adet ufak göl ve bu gölleri besleyen şirin bir dere var. Bugünlerde giderseniz bu göllerin sakinlerinden olan su samuru çiftinin yedi tane yavrusuyla beraber gölden çıkmış ıslak halleriyle çimlerin üzerinde güneşlendiklerine şahit

NAİLE NEDRET 02 Ağustos 2017

İlçemizde büyük ve tarihi yüz yıldan daha eskiye dayanan bir halk parkı var. Bir prensesin şatosunun bahçesiyken parka çevrilmiş.

Parkın içinde anıtlar, heykeller, eski ve nadir bulunan ağaçlar, üç adet ufak göl ve bu gölleri besleyen şirin bir dere var.

Bugünlerde giderseniz bu göllerin sakinlerinden olan su samuru çiftinin yedi tane yavrusuyla beraber gölden çıkmış ıslak halleriyle çimlerin üzerinde güneşlendiklerine şahit olabilirsiniz. İnsanlardan korkmazlar.

Yanınıza yaklaşıp masum bakışlarıyla sizden yiyecek bile isteyebilirler. Göllerden yukarı doğru ilerlediğinizde çocuklar için büyük bir oyun parkıyla karşılaşırsınız.

Parka giriyoruz, oldukça kalabalık. Koreli birkaç çocuk oyun oynuyor, anneleri yere serdikleri kilimin üzerinde oturmuş muhabbet ediyor.

Alman anneler, babalar bebek, küçük demeden çocuklarıyla beraber parkta. Rus babalar da çocuklarını alıp gelmiş. Türk yok. İran Azerisi bir genç anne ile konuşuyoruz. Türkçesi gayet iyi.

Türk dizilerini izliyormuş. Bisiklet sürenler, köpeğini gezdirenler, anne, baba, çocuk bisiklet turu yapanlar, yürüyüş yapanlar etraftan gelip geçiyor.

Üç Alman çocuk, yaşları 6 civarı, parktaki tulumbanın suyundan küçük bir gölet yapıyorlar. Daha önce yine bu parkta tanıştığımız Faslı teyze de annesi babası çalışan üç erkek torununu alıp gelmiş.

Faslı teyzenin 4 yaşlarındaki küçük torunu çocukların yaptığı gölede girip suda zıplıyor. Çıkarken de göledin kumdan yapılmış duvarını yıkıyor. Çocuklar telaşla bozulan kısmı tamir ediyorlar.

Faslı çocuk bozmaya, Alman çocuklar tamir etmeye devam ederken giderek sinirleniyorlar, yapmamasını söyleseler de çocuğa dinletemiyorlar. Sonunda çocuklardan biri dayanamıyor ve ağlamaya başlıyor. Az ileride başından beri olayı izleyen anne kalkıp yanlarına geliyor ve sizce ne oluyor?

Alman anne kendi çocuğuna dönüp şöyle bir açıklama yapıyor:

– “Bu çocuk belki de senin dilini anlamıyordur. Sanırım senin ne yapmaya çalıştığını anlamadı. Bence ona da bir kürek vermeliyiz ve gölet yapmada yardım etmesini istemeliyiz.”

Bunları söylüyor ve gidip Faslı çocuğa da bir kürek getiriyor. Gerçekten de çocuk kürekle gölede su taşımaya başlıyor ve olay çözülüyor. Hatta daha sonra göledi birlikte bozup akan sularında birlikte zıplayarak eğleniyorlar.

Alman insanının insana saygısı, tabiatla kurduğu ilişki, çocuğun toplumdaki rolünü kavrayışı ve bu bilinci ciddiyetle günlük hayatına taşıması takdire değer. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey olduğu muhakkak.

Birlikte yaşama kültürünü günlük hayatın en ince nüanslarına kadar taşımamız en çok da çocuklarımızın geleceğini güzelleştirecektir. İnsanî değerlerin evrensel bir dili vardır. Nerede bulursanız alın.