Ne olacak bu dünyanın hali!

Fibromiyalji ağrılarımdan dolayı Münih yakınlarında tedavi amaçlı gittiğim romatizmal hastalıklar konusunda ünlü bir klinik olan Oberammergau’da bulunan rehabilitasyon merkezinde Doğu Almanya’lı Uschi ile tanıştım.

Uschi ile sohbetlerimizde konu, Almanya’daki Suriyeli mültecilere geldi. Uschi mültecilerin çalışmadan Alman devletinden para alıdığını hatta yerlilerden daha fazla aldığını söyledi. Daha sonra biraz daha ileri giderek, pis olduklarını, kültürlerinin geri olduğunu, kendisinin Alman olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığını ve zor geçindiğini anlattı.

Tabiki bende dilim döndüğünce mültecilerin de herkes kadar sosyal yardım aldığını halk arasında ve sosyal medyada anlatılanların yalan olduğunu ve önyargılı davrandığını, içlerinde çalışkan ve düzgün insanların da olduğunu, öfkesini silah satışlarından para kazanan ve bu savaşı destekleyen Alman hükümetine yöneltmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım.

Daha sonra yine orda hasta olarak kalan Batı Almanya’lı bir bir vatandaş, Doğu Almanyalılara kızarak, devamlı herşeyi eleştirdiklerini, hiç bir şeyden memnun kalmadıklarını, Sosyalist Almanya’da tembelliğe alışmış olduklarını, Batı Almanya’da emeklilik primi, vergi vb.. hiç bir şey ödemeden Batı Almanlarla aynı haklara sahip olduklarını ve beğenmiyorlarsa Doğu Almanya’ya geri dönebileceklerini söyledi.

Bu arada bende konuşmaya şahit olduğum için Batı Almanyalıya dönerek, bu söylediklerinin ötekileştirici ve ırkçı olduğunu, 30 yıldır iki Almanya’nın birleşik olduğunu, Doğu Almanya’nın çökmesinden en çok Batı Almanya’nın nemalandığını ve orayı sömürdüğünü, bir gecede sosyalist sistemden vahşi kapitalist sisteme geçilmesinin aslında çok yanlış olduğunu, hala Batı Almanya ve Doğu Almanya arasında sosyal açıdan uçurumlar olduğunu, Doğa Almanya’da daha az emekli maaşı ödenmesinin, daha düşük asgari ücret olmasının kabul edilemeyeceğini anlatmaya çalıştım.

İnsanlar ne garip değilmi?

Doğu Almanyalı Uschi, Alman olmasına rağmen ayrımcılığa maruz kalıyor ama kendiside, diğer yabancılara ve mültecilere aynısını yapıyor. Asgari ücretler düşüyor, vergiler yükseliyor, ev kiraları normal vatandaş için ödenemez halde, emeklilik yaşı yükseliyor, genç yaşında hastalanmış, bunları görmüyor Doğu Almanların insani taleplerini, hastanelerin ve doktorların artık insan odaklı değil, para odaklı çalışmalarını eleştirmelerine sinirleniyor. İşte egemen ülkelerin vatandaşlarından insan manzaraları.
Biz de bunların arasında herkese güçlerimizi birleştirelim, bizim düşmanlarımız halklar ve emekçiler değil, sorun; din, dil ve ırkta değil, sorun; güç ve iktidarları elinde tutanların sömürü düzeninde diye diye ne İsa´ya, ne Musa´ya yaranamadan didinip duruyoruz.

Ne olacak bu memleketin hali derler, memleketlerinden dışarı çıkmamış olanlar. Ne olacak bu dünyanın hali diyorum, her yer memleket diyen bir göçmen olarak.