Mahalle baskısı

Hırslı değilsindir, ‘Vur eline, ekmeğini al!’ derler. Bir şeyler yapmak ister, başaramazsın, ‘Sen adam olmazsın.’ derler. Başarırsın, bu sefer, ‘Kedi olalı bir fare tuttun.’ Fare olalı bir hamamböceği, hamamböceği olalı bir sinek, sinek olalı… Asla pes etmezler. Birbirimizi demotive etmede üstümüze yok. Dil öğrenemeyişimiz de bu yüzden. İngilizce öğrenmeye çalışır, pratik yapmak istersin, dalga geçerler.

NAİLE NEDRET 28 Haziran 2017

Hırslı değilsindir, ‘Vur eline, ekmeğini al!’ derler. Bir şeyler yapmak ister, başaramazsın, ‘Sen adam olmazsın.’ derler.

Başarırsın, bu sefer, ‘Kedi olalı bir fare tuttun.’ Fare olalı bir hamamböceği, hamamböceği olalı bir sinek, sinek olalı… Asla pes etmezler. Birbirimizi demotive etmede üstümüze yok.

Dil öğrenemeyişimiz de bu yüzden. İngilizce öğrenmeye çalışır, pratik yapmak istersin, dalga geçerler. Bütün buluşlar başlangıçta saçmadır. Orijinal bir fikrin vardır, saçmalamakla suçlanırsın.

Kalkar cumaya gidersin. ‘Sen camiye gelir miydin?’ derler. Eline kitap alırsın, ‘Dünyayı mı kurtaracaksın?’ derler.

Hiçbir şey yapmazsın, ‘Hayat sana güzel. Bütün gün yat!’ derler. Etrafına takılmayıp kendi doğrularını yaşayana iyi gözle bakmazlar. Çok şey başarmaya potansiyelimiz var vesselam, ama birbirimizi tüketiyoruz.

Mehmet Niyazi’nin Lüğlüp İlyas hikayesi yürek burkan bir kara mizah örneğidir. Birbirimizi tüketme bahsiyle birlikte ibretle okunabilir.

ÖNE ÇIKANLAR