HABER MERKEZİ – Yaklaşık 15 yıl önce yaşadığı Köln şehrinde onu ziyaret edip şahsen tanıştım. Son 15 yıldır da yaşamının dışarıya yansıyan kısımlarına ve bazen de ev hali yaşamına tanık oldum. Zaten onu tanıyanlar, onun göründüğü gibi yaşadığını ve dışarıya yansıyandan pek farklı bir yaşamı olmadığını bilirler. 450 sayfalık kitabı geniş hacimli, zor okunan bir
Zaten onu tanıyanlar, onun göründüğü gibi yaşadığını ve dışarıya yansıyandan pek farklı bir yaşamı olmadığını bilirler.
450 sayfalık kitabı geniş hacimli, zor okunan bir kitap olarak gözünüze görünmesin. Okumaya başladığınızda sizi peşinden sürükleyen bir eserdir. Çünkü yaşamı başlı başına bir maceradır. O, ileride daha iyi bir anlatıcı olacağını, ilk okula gitmeden okumayı öğrenmesiyle kanıtlamıştır. Ortaokul yıllarında fırsat buldukça çeşitli işlere girip çalışarak, bazen de boyacı babasına yardım ederek kazandığı paraların önemli kısmını çeşitli dergi ve kitaplara yatıran biridir. 17 yaşında ilk okul öğretmeni oldu. Aynı yılda evlendi.
6 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra “İlköğretim Müfettişi” olabilmek için yüksek okula gitti.
İlk gençlik yıllarında THKO sempatizanıydı, İstanbul’daki yüksek okulda THKO üyeliğine ulaştı. Okulu bitirmesine 2 ay kala siyasi nedenlerle okulu terketmek zorunda kaldı. İstanbul’da parti üyesi olarak çeşitli bölgelerde çalıştıktan sonra İzmir’e gitti ve orada partinin il komitesi üyelerinden biri oldu.
12 Eylül cuntası sırasında İstanbul’a döndü ve 1982 Kasım’ında yakalandı. 1983 yılında idam cezasına çarptırıldı, cezası onaylandı ve 7 yıl boyunda 10 ayrı zindanda idam edilmeyi bekledi. Yaşamının ilk kitabı olan “GÜN DİRİLDİ” isimli romanı Burdur cezaevinde yazdı, “ÇÖZÜLME ve SICAK BİR GÜNÜN ŞAFAĞINDA” isimli kitaplarını da değişik zindanlarda hazırladı. Değişik yayınevleri tarafından yayınlanan kitaplarının toplam sayısı 35.
24 Nisan 1989 tarihinde İstanbul’da götürüldüğü hastaneden örgüt arkadaşları onu kaçırdılar ve kısa bir süre sonra Almanya’da mülteci olarak yaşamaya başladı. Almanya’da tüm Kürt gazetelerinde köşe yazarı ve büro işçisi olarak çalıştı. Yıllar sonra da Almanya vatandaşı olabildi. Türkiye yönetimi onu 30 yıldır istiyor Almanya’dan.
SIRRI AYHAN
