İnsan

İnsan; Öğrenebilen, kendisi için zararlı olanla yararlı olanı ayırt edebilen, seçim yapabilen, gelişebilen, daha iyisini yapabilir hale gelebilen ve saymakla bitmeyecek daha pek çok özelliği olan biyopsikososyal bir canlıdır denilebilir.

İnsanın sırlarını keşfetmek için geçmişten bugüne sayısız araştırma yapılmış, ciltler dolusu kitaplar yazılmış ve yazılmaya da devam edecektir.

Günümüzde pek çok insan beslenme ile ilgili bilgiler ışığında yediklerine içtiklerine özen göstermektedir. Yiyecek ve içeceklerin çeşidi, miktarı ve beslenme zamanı gibi konular önemle ele alınmaktadır. Şeker ya da başka bir hastalığı olan kişiler de rahatsızlığa yönelik beslenme uyarılarına da dikkat ederler. Çünkü yenilen ve içilenler beden biyokimyasını belirgin bir şekilde etkilemektedir. Beslenmeye özen gösterilmediğinde ise er ya da geç telafi edilebilen ya da edilemeyen, gelecek nesillere kadar uzanabilen zararlar ortaya çıkabilmektedir.

İnsan elbette sadece beslenme konusundaki seçimlerinin olumlu ya da olumsuz sonuçlarını yaşamıyor.

Dinledikleri, seyrettikleri, okudukları ve arkadaşlıkları da insanın vücut kimyasını etkilemektedir. Kişi bu alanlardaki seçimlerinin sonuçlarını da muhakkak görmektedir.

İnsan dünyaya açılan kapıları olan beş duyusundan beden, zihin ve duygu dünyasına girecek uyaranları ya da konukları ne kadar özenle seçerse, o oranda kaliteli, verimli ve ahenkli bir hayat sürebilir. Özensizlik ise kargaşa, bunaltı, huzursuzluk ve daha pek çok olumsuzluğa davetiye demektir.

Beş duyuyu sağlık ve mutluluğa açılan kapılara dönüştürmeyi kim istemez ki?

Tebrikler ve alkışlar özenle yaşayanlara.