Oysa yer çekimi var da, gök çekimi de var, daha kuvvetli üstelik. Allah davet ediyor, melekler davet ediyor, ezan davet ediyor. Göklerin çağrısı var ama çukurlaşmak kolay geliyor, insan olmak zor. Yer çekimi kadar gök çekimi de var. Yani mazeret yok. İnsan ne olacağını, nerede duracağını kendisi seçiyor. Öyleyse bak, her şeyin bir sebebi var.
Oysa yer çekimi var da, gök çekimi de var, daha kuvvetli üstelik. Allah davet ediyor, melekler davet ediyor, ezan davet ediyor. Göklerin çağrısı var ama çukurlaşmak kolay geliyor, insan olmak zor.
Yer çekimi kadar gök çekimi de var. Yani mazeret yok. İnsan ne olacağını, nerede duracağını kendisi seçiyor. Öyleyse bak, her şeyin bir sebebi var. İste, her şeyin bir çaresi var. Bekle, her şeyin bir vakti var. Dikkat et, her şeyde bir şey var.
Fakat ey cahillik! Tırnağın arasına saplı kıymık! Bir ülkeyi çürüttün. Ne demeli? Umut var mı? Geleceğe inanmalı mıyız? Yeniden mi başlayacağız? Nasıl oldu? Vebal kimde? Hepimize sorulur mu hesabı? Ey cahillik! Bırak yakamızı!
Sen de dünya. Kanayan yaranı sarmaktan acizsin. Yara bir değil üstelik, her yanından ahlar yükseliyor, her coğrafyanda yangın. Söndürmekten acizsin. Ey dünya, ey ölünesi cinnet. Yaşanası cennetlere ulaştırır mısın bizi?
