Empati

Hayat uzun ve zorlu bir yolculuk. An itibariyle 7 milyar insanın katıldığı bu yolculukta insan insanın yol arkadaşı olabilir ancak. Peki ne oluyor da “İnsan insanın kurdudur” deniyor? Ne oluyor da insanlar birbirinden kaçıyor? Zengin fakirden, fakir de fakirden kaçıyor. Akraba akrabadan, borçlu alacaklıdan kaçıyor. Suçlu savcıdan, hırsız polisten, mazlum zalimden, zalim de kendi vicdanından

NAİLE NEDRET 06 Haziran 2017

Hayat uzun ve zorlu bir yolculuk. An itibariyle 7 milyar insanın katıldığı bu yolculukta insan insanın yol arkadaşı olabilir ancak. Peki ne oluyor da “İnsan insanın kurdudur” deniyor?

Ne oluyor da insanlar birbirinden kaçıyor? Zengin fakirden, fakir de fakirden kaçıyor. Akraba akrabadan, borçlu alacaklıdan kaçıyor. Suçlu savcıdan, hırsız polisten, mazlum zalimden, zalim de kendi vicdanından kaçıyor.

Hayır, belgeseller yalan söylüyor, hayat bir mücadele değildir. Hayat, dayanışmadır. Birbirine tutunarak, omuz vererek, destek alınarak yürünen bir yolculuktur hayat.

Ama insan insanın kurdu olmuş, eziyor, dişliyor, acımıyor, görmüyor.

Çünkü empati yapamıyor. “Ben” perdesini yırtamıyor, ötekini göremiyor. Hep iyi şeylerin kendisine ait olması gerektiğini ama hep kötü şeylerin kendisini bulduğunu düşünüyor.

Yanında, yöresindeki aslında kendinden farksız “ötekileri” göremiyor. Haliyle yukarı çıkayım derken başkasının omuzlarını çökerttiğini, rahat edeyim derken başkalarının huzurunu bozduğunu göremiyor.

Dolmuşta gidiyoruz. Kalabalık, hava sıcak. Dolmuş yokuş aşağı hızla ilerlerken bir kadın:

-“İnecek var!” diye sesleniyor. Şoför yokuşun sonunda duruyor. Kadın söylene söylene yokuşu çıkmaya başlıyor. Şoförün morali bozuluyor. Yolcular da şaşkın, kimi kadını ayıplıyor, kimi şoförü suçluyor.

Ön koltukta oturan yolcu:

-Ben kamyon şoförüyüm. Eşya taşıyorum. Eşyalar konuşmaz, eşyalar şikayet etmez, kafam rahat!” diyor.

Kamyon şoförü insanlardan kaçıyor. Dolmuş şoförü de insanlardan yılmış, elinden gelse kaçacak.

Çok değil, birazcık empati ile dünya daha yaşanılası bir yere dönüşebilir. Kendimiz için ve etrafımızdaki insanlar için.