Eleştirmek ama bilgece

Eleştirmek en basit anlamıyla hadiselerin, çözümlerin BENcesidir, farklı bir bakış açısıdır, kendi dünyamızdan bakarak diğerini görmektir. O görüş, dostun olursa tavsiye olur, sevgilin olursa iltifat, patronun olursa görev, rakibin olursa saldırı, kardeşin olursa negatif enerji olur ama bilene, değerlendirebilene farklılıklara, güzelliklere yol olur… Eleştiri kavramını daha iyi anlayabilmek için olursa ne olur, olmazsa ne olur

SEDAT İLHAN 09 Mart 2021 BLOG

Eleştirmek en basit anlamıyla hadiselerin, çözümlerin BENcesidir, farklı bir bakış açısıdır, kendi dünyamızdan bakarak diğerini görmektir.

O görüş, dostun olursa tavsiye olur, sevgilin olursa iltifat, patronun olursa görev, rakibin olursa saldırı, kardeşin olursa negatif enerji olur ama bilene, değerlendirebilene farklılıklara, güzelliklere yol olur…

Eleştiri kavramını daha iyi anlayabilmek için olursa ne olur, olmazsa ne olur diye düşünebiliriz.

İnsanlara herhangi bir resmi gösterip neler hissettiklerini sorduğumuzda, aldığımız yorumların hepsi farklı olabilir. Her insan hadiseleri farklı algılayabilir. Çünkü insanların kabiliyetleri, kapasiteleri, arzuları, korkuları, tecrübeleri aynı değildir. Her insan kendisine özeldir. Sonuç olarak eleştiriyi hayatımızdan çıkarmamız, doğal yollarla mümkün değildir.

Hayatın normal akışında eleştirel düşünce yeterli seviyede bulunmadığında, zamanla insanların bir otoritenin etrafında toparlandığı görülebilir. Fikirleri veya söyleme cesareti olmayanlar bu durumdan rahatsız olmayabilirler. Otoritenin de bu insanlara ihtiyacı vardır. Onlara imkanlar verir, yedirir, içirir, makam verir, söz sahibi yapar. Fikri olup da söyleme cesaretine yeltenenler işte bu kişilerce cezalandırılırlar. Fikri olanların böyle bir ortamda yapabileceği iki temel davranış biçimi vardır. Susmak ve mümkün olduğunca etki alanından uzaklaşmak…

Böyle bir ortamda söylemler, yaşananlar, hangi değerlere dayandırılıyor ise o değerler adına menfi propaganda hükmüne geçebilir. Mesela dine dayandırılıyor ise insanları dinden uzaklaştırabilir, dini değerleri anlamsızlaştırabilir.

İnsanların fikirlerini söyleme çılgınlığı da kabul edilemez. Herkes aklına gelen her şeyi söylediğinde ortak kararlar alınamaz, alınan kararlar gerçeklenemez. Hatta hassas bireyler için özel alanlar bile yaşanamaz hale gelebilir. Genellikle söylemler saldırı veya üstünlük kurma gayreti gibi algılanabileceği için şiddetli tartışmalar beklenebilir.

Eleştiri bilgece yapılmalı yani. Muhatabın hemencecik ret edemeyeceği bir ortam hazırlanarak yapılmalı yapılacak ise. Başlanmış veya bitirilmiş bir şey için fikirlerimizi söylemenin bir anlamı yoktur mesela. İmkanlarınca yardıma hazır olmalı eleştirmek isteyen, dışarıdan gazel okumamalı, işgüzarlık yapmamalı.

Kim, neyi, niçin söyler, bilemeyiz. Bazen olur ki kendisi bile bilemeyebilir. Kıskanır söyler. Yanlışı bilir, riski görür, yürek yangınını dile getirir. Laf olsun diye takılır, bazen dediydim diyebilmektir muradı sadece.

Erdemli kişi odur ki, her söyleneni dinler, teşekkür eder, değerlendirir, alacağını alır ama kendi inandığı yoldan devam eder. Çünkü inançtır insanı sonuca götüren…

ÖNE ÇIKANLAR