Duyguda özgürlük, davranışta disiplin

HABER MERKEZİ- Çocuk merak hissiyle yöneldiği ve öğrenmeye çalıştığı hiç bir şeyde, önünde engelleyici bir unsur olarak anne-babasını görmemeli ve engellemelerle karşılaşmamalıdır. Çocuğun öğrenme süreci tamamlanınca, yani çocuk öğrenmeye çalıştığı konuyu veya eşyayı öğrenince ondan davranışta disiplin bekleyebiliriz. Diyelimki, anne çantasından bir şey çıkartmak için elini çantasının içine attı, önce bir kağıt mendil çıkarttı, çocuğun

EKREM ERDEM 02 Haziran 2020 BLOG

HABER MERKEZİ- Çocuk merak hissiyle yöneldiği ve öğrenmeye çalıştığı hiç bir şeyde, önünde engelleyici bir unsur olarak anne-babasını görmemeli ve engellemelerle karşılaşmamalıdır.

Çocuğun öğrenme süreci tamamlanınca, yani çocuk öğrenmeye çalıştığı konuyu veya eşyayı öğrenince ondan davranışta disiplin bekleyebiliriz. Diyelimki, anne çantasından bir şey çıkartmak için elini çantasının içine attı, önce bir kağıt mendil çıkarttı, çocuğun terini sildi. Sonra bir emzik çıkardı, çocuğuna verdi. Sonra şeker çıkardı ve şekeri ağzına attı. Sonra telefon çaldı ve telefonunu çıkarıp konuşmaya başladı.

Çocuk bütün bunlara şahit olduysa, onun için annesinin davranışları, tıpkı şapkanın içinden tavşan çıkartan sihirbazın yaptıkları gibidir. Anne elini atıyor, mendil çıkıyor, telefon çıkıyor, şeker çıkıyor, emzik çıkıyor. Kimbilir elini atsa, içinden daha neler çıkacak, neler!

Çocuk, böyle bir durumda, merak duygusunun yönlendirmesiyle, mutlak bir suretle annesinin çantasına uzanacaktır. Ve çantanın içinde ne var ne yok öğrenmeye çalışacaktır. Bu öğrenme isteği, yalnız o çocuğa  ait bir şımarıklık değildir. Bu, çocukluğun şaşmaz; buyurucu iç kılavuzun öğrenmeye teşvik etmesinin sonucudur. Bazı anneler, çocuklarının bu ve benzer anlarda, neden öyle davrandığını bilip, tebessüm içerisinde, öğrenme sürecine eşlik ederler. Bazı annelerde vardır ki, bu yönelişi, şımarıklık ve hırçınlık olarak kabul ederek, çocuklarını disipline etmeye çaılışırlar. Oysaki o sihirli muammanın içerisinden habire bir şeyler çıkıyor olmasının esrarını öğrenmeyen çocukta, “davranışta disiplin” kısmı oluşturulamaz.

Anne bir anda odadan ayrılmış olsa, çocuk ilk fırsatta kendisini annesinin çantasına yöneltecek, çantanın içini darmadağın edip, döküp saçacaktır. Belkidi bundan dolayı, annenin hışmına uğrayacaktır. Merak duygusundan kaynaklanan bu öğrenme süreci, kesintiye uğradıkça, çocuk hem hırçınlaşacak, hemde anneyle arasındaki rehber olma bağını kuramayacaktır. Belkide çocuk, bir süre sonra, annesini, duygularını engelleyen, merak hissini şiddetle söndürmeye çalışan biri olarak etiketleyecektir. Böyle bir etiketleme ise, çocuğun annesini dinlememesini, ona uyum sağlamamasını da beraberinde getirir. Bir süre sonra anne, çocuğuna “ Yap” dediği şeyi yaptıramayacak, “ Yapma “ dediği şeye ise engel olamayacaktır.

Halbuki bu anne, merak duygusundan kaynaklanan öğrenme isteğini başlangıçta engellemese ve çocuğunun çantanın içindekileri öğrenmesine rehberlik etse, çocuk da bir süre sonra, şapkanın içinden tavşan çıkmadığını, annesinin daha önce koyduğu eşyaların, daha sonra annesi tarafından çantadan alındığını öğrenecektir. Bu öğrenme süreci tamamlandıktan sonra, çocukta oluşması lazım gelen şey, çantaya ilgisini kesmesi, normal yaşamına dönmesidir.

O halde anne – babalar, çocukların en masum duyguları taşıdığı çocukluk dönemini, bir fırsat olarak görmeli, çocuklarının masum duygularını yaşamalarına fırsat vermelidirler. Ve daha sonra duyguda özgürlüğünü yaşayan çocuklara, adım adım davranışta disiplin oluşturulmaya çalışılmalıdır.

Kaynak: Çocukluk sırrı / Adem Güneş