‘Düşünür’ deyince kafamızda oluşan insan tipi nasıldır?

Düşünen insana düşünme denilemeyeceği gibi, düşünmeyen insana da düşün denilmesi uygun değildir. Her insanın bir diğerinden alacağı vardır, bir diğerine ihtiyacı vardır. Herhangi bir insan hayattan çıkarıldığında belki de her şey anlamını yitirir. Aslında belki de doğru soru, düşünmeyen insan var mıdır? olmalı. Düşünmüyor görünen insanlar sadece ânı düşünürler veya birkaç gün sonrasını, belki birkaç

SİNAN CAN 25 Ağustos 2019 BLOG

Düşünen insana düşünme denilemeyeceği gibi, düşünmeyen insana da düşün denilmesi uygun değildir. Her insanın bir diğerinden alacağı vardır, bir diğerine ihtiyacı vardır. Herhangi bir insan hayattan çıkarıldığında belki de her şey anlamını yitirir.

Aslında belki de doğru soru, düşünmeyen insan var mıdır? olmalı. Düşünmüyor görünen insanlar sadece ânı düşünürler veya birkaç gün sonrasını, belki birkaç yıl ve belki de sadece kendilerini. Düşünen insan nerede ise tüm insanlar ile kendisi arasında bir denge kurmaya çalışır ve düşüncesi sonsuzluğa uzanır.

Tarihte yaşamış veya günümüzde yaşamakta olan düşünürleri gözümüz önünden geçirdiğimizde nerede ise hepsinin toplumla uyum problemi vardır. Neden? Bu durumun insanlığın vahşeti ile bir ilgisi olabilir mi? Vahşet bir sonuçtur, kimse bilerek isteyerek vahşiliği sahiplenmez ama yaparken bulabilir kendisini. Düşünürler bu sonucu, süreçte görmüş olabilirler mi?

Düşünce sistemi aynı olan insanlardan oluşan bir grupta bireylerin birbirine katacakları bir şey olmayabilir. Beraberce birbirlerinin şeytanlarını büyütüyor bile olabilirler. ”Bu konuda ne kadar güzel düşündünüz efendim” iltifatlarını ninni niyetine söyler dururlar.

Ama farklı düşünmek renk katar hayata, can katar. Mesela tembel ruhlu insanlar için denilir ki, hayatı kolaylaştırıcı icatlar yaparlar. Herkes mükemmeliyetçi olsa hiçbir yapılan tamam olamazdı belki de. Optimistlerden oluşan dünya güllük gülistanlık olur muydu ?

İnsanlar birlikte yaşayabildikleri sürece insandırlar, mutlu olabilirler, öğrenebilirler, gelişebilirler.

Mesela bir an için düşünürün gözü ile baksak dünyaya, neler görebiliriz?

-Ucu bucağını göremediğimiz kâinatın içinde yok hükmünde olan dünyamızda yaşamaktayız.
-İsteklerimizin sonu yoktur. Doyumsuzuz.
-Yaptım diyebileceğimiz bir şey yok.
-Ölüm var.
-Allah’ın varlığına inanmak da, inanmamak da normal değildir.
-Her şeyi Allah için yaptık deriz de işimize gelmeyenleri yapmayıveririz. Veya -Allah’ın peşin mükafat olarak verdiği iç huzur olmasa iyilik yapar mıydık ?
-Kendimizi düşündüğümüz, korumaya aldığımız her ne var ise varlık savaşının, musibetlerin bir nedeni olabilir.
-Her hadise, her insan bize bir şeyler anlatır. Mesajı alamadığımızda bir tarafımız eksik kalabilir.
-Her ne yapıyor isek, kendimize yapmaktayız.

Aslında bunlar bilinmeyen şeyler değil ama biraz düşününce bir garip oluyor insan. Hayret, imanın kapısı, yoksa böyle bir şey midir ? Belki de en iyisi düşünmemek.

Herkes tüm sorularına cevap bulmalı, hayatını kolay kılmalı.

Bilen yapmalı, yapan susmalı, Allah’ın rahmetiyle vereceği hükmü beklemeli…