Yıllardır yaşadığımız topluma uyum sağlamaya, yani çok konuşulan entegrasyon sürecini tamamlamaya çalışıyoruz. Başarılı olduğumuz alanların yanı sıra, olamadığımız alanlarda var. Kendi kültür değerlerimizden uzaklaşmadan asimile olmadan entegre olmaya, yani yaşadığımız toplumla uyumlu hale gelmeye çalışıyoruz. Entegrasyon konusunda bazıları malesef işine geldiği gibi hareket etmeyi tercih ediyor, tabiki bu da yaşadığımız toplum içinde rahatsızlıklara sebep oluyor.
Kendi kültür değerlerimizden uzaklaşmadan asimile olmadan entegre olmaya, yani yaşadığımız toplumla uyumlu hale gelmeye çalışıyoruz. Entegrasyon konusunda bazıları malesef işine geldiği gibi hareket etmeyi tercih ediyor, tabiki bu da yaşadığımız toplum içinde rahatsızlıklara sebep oluyor. Çok konuşulan ve yazılan entegrasyonu kısaca tarif edecek olursak; ”Bulunduğumuz toplumla bütünleşerek uyumlu yaşamak” diyebiliriz.
Tabiki kendi kültür değerlerimizi muhafaza ederek ve yaşayarak, ama değerlerimizi koruyacağız ve yaşatacağız diye toplumu rahatsız etmek veya başkalarının hayatını zorlaştırma hakkına sahip değiliz. Topluma uyum noktasında hala başaramadığımız ve uyum sağlamamak için özellikle direndiğimiz bazı konular var, bunlardan biriside “düğün konvoyları.”
Düğün konvoyları ile ilgili birçok haber okumuş veya kendinizde şahit olmuşsunuzdur. Bazı Türkiye kökenli vatandaşların vazgeçmek istemedikleri, kültür diye de ayak direttikleri düğün konvoyları, bazen otobanlarda trafiği tıkıyor. İnsanların hayatını hiçe sayarak tehlikeye atıyorlar. Son okuduğum haberde de bunlara ”düğün magandası” demişler.
Bazen köprüleri tıkıyor, bazen şehir içinde kavşakları kilitliyor. Hatta bazen insan ve hayvanların yaralanmasına vesile oluyorlar. Yaralıyla ilgilenmeye vakit bile ayırmadan eğlencelerine devam ediyorlar.
Bizzat şahit olduğum olayı anlatayım; ”Yaya yolunda yürürken, ismini vermeyeceğim bir şehirden düğün konvoyu geçiyordu. Kavşakta (daire) bütün arabalar durdu, arabalardan indiler yol ortasında gençler taşkınlık yaparak, bağırmaya ve oynamaya başladılar, (bazı yerlerde silah da kullanıyorlar) arabalar durdu, belediye otobüsü ilerleyemiyor, Almanlar kızıp, söyleniyorlar.
Korna çalıyorlar, insanlar bir yerlere yetişecek, ama düğün konvoyundan ilerleyemiyorlar. Ben şahsen utancımdan tabiri caizse yerin dibine geçiyorum, ama kime ne söylersin. Vatandaş otobüse bağlı trenini kaçıracakmış, biri hasta doktora yeticekmiş, biri işine geç kalıyormuş vs.. düğün konvoyundakilerin umurunda değil. Kendileri aynı şekilde bekletilmiş olsalar kendi yaptıkları barbarlığı unutur bağırırlar.”
Sanıyorum Wuppertal Polisi, düğün konvoyunu durdurdu ve normal trafik akışını sağladı. Düğün sahipleri kendilerine haksızlıklık yapıldığını iddia ediyorlar, başkalarına haksızlık yaptıklarını ve insanların zamanını çaldıklarını düşünmüyorlar. Yakında ilgili kurumlar, düğün konvoylarını yasaklayıcı bir yasa çıkartırlarsa şaşmamak lazım ve şahsen böyle bir yasayı ben alkışlarım.
Tamam düğünümüzü yapalım, eğlenelim ama başkalarını rahatsız etmeden, normal trafiğin akışına uyularak bu gerçekleşmeli. Korna çalmadan, gürültü kirliliğine sebep olmadan, insanları nefret ettirmeden düğün salonuna gidilebilinir. Konvoy bölünmesin diye lambalardan toplu transit geçmek (kırmızı da yansada) olmaz, kavşaklar kilitlenmez, otobanlar ve köprüler tıkanmaz.
Son okuduğum haberde; düğün konvoyu Ratingen’de otobanın ortasında duruyorlar, oynamalar ve selfi çekmeler dolayı otoban tıkanıyor, kuyruk uzuyor, trafikteki sürücüler zannediyorlar ki, herhalde önde bir yerde kaza var ki otoban tıkandı! düğün konvoyu magandalarının otobanı kapattıklarından sonradan haberdar oluyorlar, bazılarının haberi bile olmuyor.
Polis bu magandaları takip ve tesbit ederek evlerine baskın yapmış. Güvenlik güçleri burada toplumun huzurunun bozulmasına ve insanların hayatının tehlikeye atılmasına müsamaha göstermececktir ve gereğini yapacaktır. Polislerin bu yaptıklarından dolayı tebrik ediyorum.
“Ey düğün magandaları otobanda dakikalarca beklettiğiniz binlerce insanın hakkından nasıl kurtulacaksınız? bazılarını bazı yerlere ve bazı şeylere geciktirmeden dolayı verdiğiniz hasarı nasıl telafi edeceksiniz? Almanları Türklerden nefret ettirerek, yabancı düşmanlığını körüklemiş olmuyormusunuz?
Kusura bakılmasın; yukarıda saydığım yanlışları yaparak kültürümüzü yaşıyoruz diyemezsiniz. Bu dübedüz görgüsüzlüktür, anarşidir, barbarlıktır.
60 yıldan beri burada yaşayıp da entegrasyondaki mantığı anlayamayanları esefle kınıyorum. Çünkü onların yanlışlarının bedelini uyuma hassas davrananlar ödüyorlar. Birçok Alman “bunlar adam olmaz ve hatta bazıları insan da olamaz, uyum gibi dertleri yok, bunca yıldır bunlara bir şey verememişiz, bir şey öğrenememişler, insan bu kadar da yobaz olamaz” diyorlar. Değermi?
Yeter artık! karar vermeli, Düğün konvoyunda yukarıdaki yanlışları yapmakta ısrar edenler düğünlerini Türkiye’de yapmalı. Burada yaşayacaksak topluma uyum sağlamalıyız, kültür değerlerimizi (inancımızın kapsamına girenleri) yaşayabiliriz ama başkalarını rahatsız etmeden, bizden ve dinimizden nefret ettirmeden. LÜTFEN…
