Doğum gününün getirdiği mutlu son!

Anne ve eş olma sorumluluğu yanısıra üniversite öğrenciliği ile meslek yaşamının ağır yükünü de omuzlarında taşıyordu. Bu şartlarda hafta içi misafir ağırlamaya hali de, vakti de hiç uygun değildi. Zaten yıllardır yaşadıkları bu ülkede eş dost ziyaretleri ve davetler hep hafta sonu yapılırdı. Ancak bu sefer çok özel bir durum vardı. Varını yoğunu bir bavula

SİNAN CAN 19 Ağustos 2019 BLOG

Anne ve eş olma sorumluluğu yanısıra üniversite öğrenciliği ile meslek yaşamının ağır yükünü de omuzlarında taşıyordu. Bu şartlarda hafta içi misafir ağırlamaya hali de, vakti de hiç uygun değildi. Zaten yıllardır yaşadıkları bu ülkede eş dost ziyaretleri ve davetler hep hafta sonu yapılırdı. Ancak bu sefer çok özel bir durum vardı. Varını yoğunu bir bavula sığdırıp, çoluk çocuk yaşadıkları ülkeyi geride bırakmak mecburiyetinde kalmış, bilinmezlere yelken açmış kardeşlerinin geldiklerinden haberdardı. Vicdanı görmezden, duymazdan gelmeyi kabul edemezdi. Eşi ile de konuşup birlikte, yakın olmak, kardeş olmak istediler bu adı sanı bilinmeyen meçhul kahramanlardan bir aileye.

Kendilerine yaklaşık yüz kilometre uzaklıktaki bir yerde, ailecek bir odaya yerleştirilmişlerdi. Yedi yaşındaki oğulları ve on yaşındaki kızları halen okula devam edemiyordu. Uygun hafta sonları hem anne babaya, hem de çocuklara nefes aldırmak için çoğunlukla arabalarıyla gidip alıp, misafir ediyorlar sonra da yerlerine götürüyorlardı. Kendileri bir iki haftalığına evde olmadıkları zamanlarda da anahtarlarını verip siz kalın deyip bir nebze de olsa ferahlatmak istiyorlardı.

Bir seferinde sohbet ederken, on yaşındaki kızlarının yakında doğum gününün olduğunu öğrendiler. Bin bir zorlukla buralara erişebilmiş ve halen mahrumiyetlerle iç içe yaşamak zorunda olan bu şirin kıza ve ailesine doğum günü hafta içi de olsa bu vesile ile bir kez daha yakınlıklarını hissettirmeyi dilediler. Doğum gününden bir gün öncesinde davet ederek de daha fazla mutlu etmek istediler.

O gece yaşananlardan bir kaç gün sonra haberdar olduklarında, iyi ki bir gün önceden davet etmişiz dediler. Çünkü o gece sabaha karşı saat üç-dört gibi misafir ettikleri ailenin kaldıkları odalarına görevliler gelip, havaalanında bekletilen uçağa bindirip ülkeden göndermek üzere almaya geldiklerini öğrendiler.

Yani hafta içi demeyip, zahmete girmeyi önemsemeyip, yeterki küçücük bir gönül daha fazla mutlu olsun diye bir gün öncesinden gelmeleri konusunda ısrar etmeselerdi, bu aile bilinmez yeni çilelere sürüklenip gidecekti. O gece bu ailenin hayatında bir dönüm noktası oldu. Sonrasında gerekli hukuki takipleri yaparak o ülkede yaşamaya devam etme hakkına da kavuştular.

Bu şirin kız ve ailesi geçen bir yılın sonunda, bir odadan bir evde taşınma imkanına eriştiler. Şimdi kardeşi ile birlikte okullarına devam ediyorlar.

Onlar da zorluklar içinde çırpınıp duran yeni gelmiş dostlarına yakın olmak, kardeş olmak için can ı gönülden adımlar atıyorlar.

Elinden tutmaya gayret ettiği kişiden, kişilerden bir karşılık, menfaat beklemeden ihtiyaç anında şefkatle atılan küçücük adımlara, Kerim Rabbimiz neler neler lütfetmiyor ki?

ÖNE ÇIKANLAR