İnsanlar depremi önceden bilip haber vermek için çalışmalar yapıyorlar. Sonuçları başarılı olabilir mi? Depremi önceden tahmin etmek mümkün müdür?
Deprem meselesi, daha ziyade jeologlara sorulması gereken bir husustur. Vâkıa zelzele hakkında çeşitli nazariyeler ve bakış açıları var. Bu nazariyelere göre deprem, yerin dış fiziğine ve yer kabuğuna tesir eden faktörlerle belli yer tabakalarının kayması, yerin içindeki bir kısım kaynamalar,
Güneş’in şuaları, bir kuyruklu yıldızın dünyamıza yakın bir yerden geçmesi, gezegenlerden herhangi birinin küre-i arza yaklaşması, yapılan barajların bir kütle hâlinde yerin belli bir tabakasını zorlaması, barajlardaki suların yer altına sızması; sızıp bir kısım yer tabakalarının kaymasını temin etmesi gibi sebeplerle olmaktadır. Fakat bütün bunlar sadece esbab-ı âdiyedir (sıradan sebepler). Zelzeleyi yaratan Hazreti Allah’tır; toprağı O (celle celâluhu) kaydırır, suyu O sızdırır, gezegeni küremize O yakın getirir. Evet, bütün bu fiilleri hep Allah yaratır.
Belli bir seviyeye geldikten sonra mü’minler, hakka’l-yakîn olarak bütün iş ve oluşları Allah’ın (celle celâluhu) yarattığını idrak ederek, vicdanlarında, aksine ihtimal vermeyecek şekilde buna inanırlar. Ama başlangıçta her mü’min, nazarî olarak her şeyi Allah’ın yarattığına inanmak mecburiyetindedir. Mü’minin bu inanışı tefekkür ve tekrarla tam iz’ana ereceği âna kadar bunu belki sadece nazarî bir ilim olarak kabul edecektir.
Zelzelenin önceden bilinmesine gelince, öncelikle bunu pek çok hayvanın hissettiğini görüyoruz. Mesela, zelzele olmadan evvel kedilerin şehirleri terk edip dışarıya çıktıkları çokça müşâhede edilen hususlardandır. Aynı şekilde şeytanı ve cinleri gören köpeklerin de değişik şekilde bağırdıkları müşâhede edilmiştir. Bununla beraber depremi hisseden kedi-köpek ve diğer hayvanların da yer yer depremden kaçamadığı olmuştur.
Allah, bu hayvanların kafasına nasıl bir alet koymuşsa zelzelenin geleceğini bu alet sayesinde önceden hissedebiliyorlar. Demek ki, insan da geliştireceği bazı aletlerle, hatta aletler olmaksızın belli bir süre önce depremi öğrenebilir. Beşer, bu hayvanların kalbine ve kafasına girse ve onları anlayabilecek aletler geliştirse, onların hissettikleri şeyi dışarıya dökme imkânı, –Allah’ın izniyle– olabilir şeylerdendir.
Bu konuda unutulmaması gereken önemli bir husus da, deprem hâdisesine nezaretçi meleklerin varlığıdır. Onlarla irtibatı sağlam olan insanlar âlât ü edevata ihtiyaç duymadan da bazı vak’aların uçlarını görebilirler.
* * *
Editör: EKREM ERDEM