Balığın erkeği veya dişisi nasıl bilinir?

Bazı hikayeler insanı hem güldürür, hemde düşündürür. Ağa, marabaları ve kürdan Ağa’nın birisi kimlik çıkartmak için marabalarını şehre götürmüş. Kaymakam da şehir hayatına kaynaşsınlar diye onları gezdirin ve akşama bana yemeğe gelin demiş. Ağa ne yapacağını şaşırmış. Bunlar şehir adetlerini bilmezler, beni yemekte kaymakam yanında mahçup ederler diye onları iyice tembihlemiş. “Yemek esnasında ben nasıl

DR. MUSTAFA AKDAĞ 10 Şubat 2019 BLOG

Bazı hikayeler insanı hem güldürür, hemde düşündürür.

Ağa, marabaları ve kürdan

Ağa’nın birisi kimlik çıkartmak için marabalarını şehre götürmüş. Kaymakam da şehir hayatına kaynaşsınlar diye onları gezdirin ve akşama bana yemeğe gelin demiş.

Ağa ne yapacağını şaşırmış. Bunlar şehir adetlerini bilmezler, beni yemekte kaymakam yanında mahçup ederler diye onları iyice tembihlemiş. “Yemek esnasında ben nasıl yaparsam siz de öyle yapacaksınız” demiş.

Masaya yerleşen marabalar gözleri Ağa’da, o kaşık çatalı nasıl tutup nasıl ağzına götürüyor ise onlar da aynısını yapmışlar. Yemekler yenmiş, Ağa kahvesini usulüne uygun şekilde içtikten sonra eliyle ağzını kapatarak kürdanla dişlerini de temizlemiş.

Akşamın sonunda herhangi bir sıkıntı yaşanmadan yemeğin tamamlanmış olmasına sevinen Ağa, dışarı çıkınca marabalara yemeği nasıl bulduklarını sormuş hemen.

Marabalar biraz çekingen biraz da kızgın: “Ağam, sağolasın her şey çok güzeldi. Lakin en sonunda o küçük kazıkları bize niye yedirdiğini bir türlü  anlayamadık.

Balığın erkek ve dişisi nasıl bilinir?

Adamın birisi merak etmiş, balık dişimi erkek mi nasıl belli olur diye.

Araştırmaya koyulmuş. Kitaplarda bir şey bulamayınca, aklına balıkçılar gelmiş. Bir balık avcısına sormuş. Adam vallahi bu güne kadar hiç aklıma gelmedi, sen en iyisi benim balıkları verdiğim satıcıya sor belki o bilir” demiş. Adam balık halinin yolunu tutmuş. Oradakilere aynı soruyu yöneltmiş ama kimse bilememiş. Birisi akıl vermiş. “Bunu bilse bilse köşedeki restoranın aşçısı bilir. 30 yıllık aşçı” demiş. Adam çaresiz ona gidip sormuş. Fakat o da bilemeyeceğini, en iyi tepedeki konağın 50 yıllık aşçısının bilebileceğini söylemiş.

Adam son çare olarak ona gidip sorunca konağın aşçısı boynunu bükmüş, “maalesef ben de bilemeyeceğim. En iyisi bizim konağın beyine sormak demiş.”

Bunun üzerine adam patlamış: “Kardeşim bu nasıl iş, balıkçılar, aşçılar bilemeyecek de konağın beyi mi bilecek” demiş. Bunun üzerine yaşlı aşçı: “yahu onun da bileceğinden değil de, hani o ne derse o olur. Erkek diyorsa erkek, dişi diyorsa dişidir.”

Doğulu köpekler ve batılı köpekler!

Vakti zamanında Almanya henüz doğu ve batı diye iki ayrı ülke iken, arada da insanlığın en utanç verici yapıtlarından olan Berlin Duvarı da henüz yıkılmamışken, doğu Almanyalı bir köpek ile Batı Almanyalı bir köpek bir vesile ile buluşmuşlar.

Aralarında konuşurken konu hayat şartları ve standartlarına gelmiş. Batılı demiş ki:

“Vallahi işiniz iş, sizin gibi olmak vardı. Her şey devletten; ev, araba, maaş. Bir de bizim halimize baksana. Karnımızı doyurmak için ne kadar mücadele etmemiz gerekiyor, çoğu zaman aç ve açıkta uyuyoruz”

Bunun üzerine doğu Almanyalı köpek iç çekerek şöyle demiş:

“tamam, kardeş haklısın, bizim doğu Almanya’da bir takım rahatlıklar var, ama benim de bazen içimden şöyle rahatça ulumak geliyor ama burada da ona fırsat vermiyorlar.”