Maraş Katliamı’nın 46. yılında Cenevre’de anma programı düzenlendi

Maraş Katliamı’nın 46. yılında Cenevre’de anma programı düzenlendi

İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen törende, 46 yıl önce Maraş'ta katledilen 120'ye yakın alevi ve kürt vatandaşı anıldı.

MURAT KAYA 19 Aralık 2024 AVRUPA

Maraş Katliamı’nın 46. yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde bir anma töreni düzenlendi. Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu öncülüğünde gerçekleştirilen anma törende, katledilen 120’ye yakın alevi ve kürt vatandaşı hatırlatıldı.

İsviçre Basın Kulübü binasında gerçekleşen toplantıda, katliamın tanıklarından Fidan Yıldırım, Yazar ve Kürdolog Mehmet Bayrak, İstanbul Barosu eski başkanı İbrahim Sinemillioğlu, 25. dönem HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün ve davetliler katıldı.

Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu Eş Başkanı Hatice Sonzamancı, yaptığı açıklamada, federasyonun kuruluş amaçlarından birinin de Maraş katliamını uluslararası platformlara taşınması olduğunu vurgulayarak, “Federasyon olarak, faillerin hâlâ hesap vermediğini düşünüyoruz ve bu nedenle gücümüzün yettiği yere kadar bu katliamı unutturmamak gibi bir derdimiz var. Çünkü hâlâ faillerin hesabı sorulmadı” dedi.

 

Katliamın tanıklarından Fidan Yıldırım ise o dönemde ilkokul öğrencisi olduğunu ve Alevi-Kürt mahallesinde büyüdüğünü belirterek, “Maraş katliamı deyince benim çocukluğumun kanayan ve hiçbir zaman kapanmayan yarası, çocukluğumun en derin acısıdır.” ifadesini kullandı.

“Katliamın olduğu o kara güne kadar ben kin, nefret nedir bilmiyordum ama maalesef o gün alevi ve sünniliği yani mezhebliği öğrenmiş oldum” diyen Yıldırım şöyle devam etti:

“Okuldan çıktım eve doğru giderken, mahalleme geldiğimde büyük bir telaşım olduğunu gördüm. Babam evdeydi. Babamın giyim mağazası vardı ancak onun evde ve telaşlı olduğunu gördüm. İlk saldırı bizim semtteki kürt kahvehanesine bombalı ve silahlı saldırı olarak gerçekleştirildi. Orada ölenler oldu. Mahallemiz genellikle Kürt ve Alevilerden oluşuyordu fakat sadece birkaç Türk aile vardı. Biz onları yıllardır benimsemiş, içimize almıştık. Ama onların bizim ölüm fermanımızı vereceklerini bilemezdik.”

 

Yıldırım, saldırı esnasında karnındaki bebeğiyle hamile kadının öldürüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“O süre içerisinde 3 gün aç ve susuz kaldık. Sobanın üzerinde sular kaynatılıyordu o suları biz çocuklara içiriyorduk çünkü sulara zehir atılmıştı. Kayseri’den askerler gece geldi ve bizi adliyeye götürdü. Adliye sürecinde saldırılara tanık olduk. Daha sonra artan olaylar karşısında bizi kışlaya götürdüler. Ama götürüldüğünüz her yerde silahlı saldırıyı maruz kaldık. Yaklaşık bir haftanın sonunda otobüsle bizi köylere dağıttılar. O günden sonra o gün bugündür Maraş’a gitmeyen kişilerdenim.

Yıldırım, katliamı unutmama adına yıllardır farklı platformlara konuşmacı olarak katıldığını ve Maraş olaylarını anlattığını sözlerine ekledi.