Mahkeme Almanya doğumlu Türk çocuğun velayetini anneden aldı

HABER MERKEZİ – Adana’da yaşayan Sadık Turgay, önceki gün Meclis’e geldi. Kızı Sakine Tillioğlu’nun 2011’de, Türk asıllı Alman vatandaşı Mehmet Tillioğlu ile evlendiğini ancak “gördüğü şiddet üzerine” Almanya’da doğan kızı Almina Zara Tillioğlu’nun iki yaşındayken Türkiye’ye geldiğini anlattı. Turgay bu süreçte Adana 1. Aile Mahkemesi’nde “çocuğun velayeti” üzerine dava açıldığını, mahkemenin Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası

PANORAMA - NEWS 14 Kasım 2019 AVRUPA

HABER MERKEZİ – Adana’da yaşayan Sadık Turgay, önceki gün Meclis’e geldi. Kızı Sakine Tillioğlu’nun 2011’de, Türk asıllı Alman vatandaşı Mehmet Tillioğlu ile evlendiğini ancak “gördüğü şiddet üzerine” Almanya’da doğan kızı Almina Zara Tillioğlu’nun iki yaşındayken Türkiye’ye geldiğini anlattı.

Turgay bu süreçte Adana 1. Aile Mahkemesi’nde “çocuğun velayeti” üzerine dava açıldığını, mahkemenin Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi kapsamında torunu Almina Zara Tillioğlu’nun velayetini “Alman hükümetine verdiğini” dile getirdi.

Turgay, “Karara itiraz ettik. Konu istinaf mahkemesine taşındı. O da mahkemenin kararını onadı. Onun üzerine Yargıtay’a gittik. Yine bu sözleşmeden ötürü Yargıtay da karara ‘onama’ verdi” dedi.

Turgay, “Bir anadan çocuğunu nasıl ayırabilirsiniz? Torunum Türkiye’de yaşıyor. Bu durumda yüz binlerce çocuk varmış. Kararı hazmedemiyoruz. Türk yetkililer, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bir çocuğu Almanya’da, annesiz, bir koruyucu aile ya da çocuk esirgeme kurumunda büyümesine nasıl izin verir?” sözleriyle tepki gösterdi.

Eski aile mahkemesi yargıcı ve avukat Eray Karınca ise bu tür vakalar ile ilgili aileleri uyardı. Karınca, Türk ailelerinin bu tür durumlarda, genellikle, “yeterli hukuki donanıma sahip olamadıklarını, mahkemelere, haklı gerekçe sunamamalarını ve bu nedenle de bekledikleri sonucu alamadıklarını” kaydetti.

“Eğer, haklı sebep sunmadan bir çocuğu, diğer bir ülkeye götürürseniz, bu noktada diğer ülke devreye girer” diyen Karınca, bir çocuğun normalde anneden alınmasının “Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne” de aykırı olabileceğini ancak burada da “çocuğun üstün yararlarının gündeme getirilmesi gerektiğinin” altını çizdi.

ÖNE ÇIKANLAR