Rusya'nın Kursk bölgesinde Ukrayna ordusuna karşı savaşan Kim Jong-un'un askerlerinin ağır kayıplar verdiği söyleniyor.
Güney Kore, Kuzey Kore’nin Moskova’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşa desteğinin parçası olarak Rusya’ya 3.000 asker daha gönderdiğini açıkladı.
Seul’ün son askeri değerlendirmesine göre askerler ocak ve şubat aylarında konuşlandırıldı.
Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı ayrıca Kuzey Kore’nin Rus ordusuna “kayda değer miktarda” kısa menzilli balistik füze, kundağı motorlu obüs ve roketatar sağladığını söyledi.
Pyongyang’ın geçen yıl 11.000 askerini Rusya’nın Kursk bölgesine gönderdiği düşünülüyor; bu bölgenin bir kısmı Ağustos ayında sürpriz bir saldırıyla Ukrayna tarafından ele geçirilmişti. Bu Kuzey Koreli askerlerin ağır kayıplar verdikten sonra Ocak ayında geçici olarak cepheden çekildiği öne sürülmüştü.
Seul, Pyongyang’ın yaklaşık 4.000 askerinin şimdiye kadar Rusya için savaşırken öldüğünü ya da yaralandığını tahmin ediyor.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un geçen hafta Kremlin’in üst düzey güvenlik yetkililerinden Sergei Shoigu’nun ziyareti sırasında Rusya’ya sarsılmaz bağlılığını ifade etmişti.
Kim, eski bir Rus savunma bakanı olan Shoigu’ya ülkesinin “Rusya’yı her zaman desteklemeye” devam edeceğini dile getirmişti.
İki ülke 2024 yılında, her biri saldırıya uğraması halinde diğerine askeri yardım gönderme sözü veren, dönüm noktası niteliğinde bir savunma anlaşması üzerinde mutabık kalmıştı.
Güney Kore’nin Perşembe günü Pyongyang’ın Rusya’ya son asker sevkiyatıyla ilgili yaptığı açıklama, Avrupalı liderlerin Ukrayna’ya yardım ve güvenlik garantilerini görüşmek üzere Paris’te buluştuğu sırada geldi.
“İstekliler koalisyonu” diye anılan Avrupalı liderler, ABD’nin Moskova ve Kiev arasında ateşkes sağlamaya çalıştığı bir dönemde Ukrayna’yı desteklemeyi umuyor.
Beyaz Saray bu hafta başında her iki tarafın da Karadeniz’de bir ateşkesi desteklediğini açıklamıştı.
Ancak Rusya daha sonra anlaşmanın ancak bazı Batı yaptırımlarının kaldırılması halinde geçerli olacağını söylemiş, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy bunun anlaşmanın bir parçası olmadığını iddia etmişti.