Gurbetçi doktor ve annesine ‘miras’ dayağı

HABER MERKEZİ – Almanya’da yaşayan H.A. geçen yıl kanser hastalığı sebebiyle 74 yaşında hayatını kaybetti. Yurt dışında uzman kardiyolog olarak görev yapan 40 yaşındaki R.A. ile yaz tatilinde memleketleri Çaycuma ilçesine gelen yaşlı kadın, 25 Ağustos günü torunları ve gelinlerinin saldırısına uğradı. Küçük oğlunun da eşi gibi kanser hastalığı sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından gelini ve

PANORAMA - NEWS 28 Ağustos 2019 AVRUPA

HABER MERKEZİ – Almanya’da yaşayan H.A. geçen yıl kanser hastalığı sebebiyle 74 yaşında hayatını kaybetti.

Yurt dışında uzman kardiyolog olarak görev yapan 40 yaşındaki R.A. ile yaz tatilinde memleketleri Çaycuma ilçesine gelen yaşlı kadın, 25 Ağustos günü torunları ve gelinlerinin saldırısına uğradı.

Küçük oğlunun da eşi gibi kanser hastalığı sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından gelini ve torununun yıllar önce eşiyle birlikte köylerine yaptırdığı evde yaşadığını anlatan babaanne B.A., köy evine gittiğinde torunlarının saldırısına uğradığını anlattı.

Kızı R.A. ile hastanelik olan B.A., jandarmaya giderek torunlarından ve gelininden şikayetçi oldu. Vücutlarının çeşitli yerlerinde ve yüzlerinde morluklar oluşan anne ve kızı saldırının şokunu yaşıyor.

Torunlarının saldırısına uğramasıyla hayatının şokunu yaşadığını söyleyen B.A. yaşadıklarını İHA’ya anlattı. B.A., “Geçen yıl eşim vefat etmişti. Hem mezarını hem de mevlit okutmak için Türkiye’ye geldiler. Eve geldik. Kapıdan yukarı çıkarken aniden saldırdılar. Doktor halaları var benim kızım ona da vurdular. Bana da vurdular torunlarım.”

“Neden geldiğimizi sordular. Kızımın başını yere vurdular. Bizi eve çıkartmayacaklarmış. O ev bizim evimiz. Ben kendim yaptırdım o evi. Onlara lafımız yok sözümüz yok. Okuttuk, büyüttük, yemedik yedirdik, giymedik giydirdik. Gelinim sürekli torunlarımı kızıştırıyor. Miras olup da yerler yurtlar duruyor. Eken yok biçen yok” diye konuştu.

Almanya’da uzman kardiyolog olarak görev yapan R.A. ise “Almanya’da yaşıyoruz. Geçen yıl hayatını kaybeden babamın mevlidini yapmaya geldik. Mezarını yapmaya geldik. Kendisi kanser hastasıydı, ondan önce de ağabeyimizi kaybettik.”

“Köye geldiğimizde eve girer girmez kanserden vefat eden ağabeyimin çocukları yani yeğenlerim tarafından bu muamele ile karşılaştık. İki yeğenim, eşi ve rahmetli ağabeyimin eşi yani yengem bize çullandı. Kafamı yerlere vurdular.”

“Sebebi bizim o eve gelmemizi istemiyorlar. Gelmemeliymişiz. Ama bizim ata evimiz. Annemizin, babamızın bizim için yaptığı köy evimiz. Önceden orada üç dört jenerasyon yaşıyordu. Türkiye’ye geldiğimizde ilk geldiğimiz yer orası.” Yeğenlerinden şikayetçi olan R.A. ve 79 yaşındaki annesi B.A. adli süreci takip ediyor. KAYNAK: MEDİMAGAZİN