Fransa’da Başbakan Sébastien Lecornu, görevde yalnızca 27 gün kaldıktan sonra pazartesi günü istifasını açıkladı.
Bu gelişme, ülkeyi daha da derin bir siyasi krize sürüklerken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron üzerindeki baskıyı artırdı. Lecornu, pazar akşamı açıkladığı kabinesinin tepki toplamasının ardından, ilk bakanlar kurulu toplantısını yapamadan görevden ayrıldı. Henüz hükümet üyeleri koltuklarına oturmadan, muhalefet partileri güven oylaması tehdidinde bulunmuştu. Böylece Lecornu’nun başbakanlık süresi, modern Fransa tarihinde en kısa dönem olarak kayda geçti.
“Başbakanlık görevimi yerine getirebilmem için gerekli koşullar oluşmadı,” diyen Lecornu, istifasını açıklarken siyasi kampların “partizan hırslarını” hedef aldı.
Fransa’daki istikrarsızlığın Avrupa genelinde endişe yarattığı belirtilirken, Alman hükümeti sözcüsü “istikrarlı bir Fransa’nın Avrupa istikrarı için hayati önemde olduğunu” vurguladı.
Lecornu’nun istifası, Fransa’yı bir yıldan uzun süredir sarsan siyasi çıkmazı derinleştirdi. Cumhurbaşkanı Macron, 2024 yazında düzenlenen erken genel seçimlerde meclis çoğunluğunu kaybetmiş ve o zamandan beri hükümet kurmakta zorlanıyor.
Paris borsası haberi takiben gerilerken, CAC 40 endeksi sabah saatlerinde yüzde 1,7 düşüşle işlem gördü.
Macron, yeniden erken seçim çağrılarını reddederken kendi istifasını da gündemden uzak tutuyor. Ancak yeni bir başbakan atasa bile bu kişinin parlamentodaki çoğunluk desteği olmadan görevde kalması zor görünüyor.
Fransız aşırı sağının lideri Marine Le Pen, Macron’un istifa etmesinin “akıllıca olacağını” söylerken, erken genel seçimlerin “kesinlikle gerekli” olduğunu ifade etti. Ulusal Birlik (RN) Partisi lideri Jordan Bardella da partisinin seçimlere hazır olduğunu belirterek, “RN elbette yönetmeye hazır” dedi.
Macron’un yakın müttefiki olan 39 yaşındaki Lecornu, 9 Eylül’de başbakan olarak atanmıştı. Cumhurbaşkanı, Lecornu’nun iç politikadaki tansiyonu düşürmesini ve Fransa’nın dış politikadaki rolüne odaklanmasını umuyordu.
Ancak pazar gecesi açıklanan yeni kabinede önemli bir değişiklik olmaması, özellikle koalisyon ortağı Cumhuriyetçiler (Les Républicains) içinde öfkeye neden oldu. Parti Başkan Yardımcısı François-Xavier Bellamy, “Bu kabineyle Macron’a son bir şans tanımayacağız” dedi.
Yeni kabinede eski maliye bakanı Bruno Le Maire’in savunma bakanlığına getirilmesi, Lecornu’nun “değişim sözüyle çeliştiği” yönünde eleştiriler aldı.
Fransa’nın kamu borcu geçen hafta açıklanan verilere göre rekor seviyeye ulaştı. Ülkenin borç/GSYH oranı, Yunanistan ve İtalya’nın ardından Avrupa Birliği’nde en yüksek üçüncü oran konumunda ve AB kurallarında izin verilen yüzde 60 sınırının neredeyse iki katına çıktı.
Eurasia Group Avrupa Direktörü Mujtaba Rahman, Macron’un tüm seçeneklerinin “riskli” olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı Macron’un yeni bir başbakan atayıp, aşırı sağ ve sol muhalefeti ülkenin mali ve siyasi krize sürüklenmesini önlemek için işbirliğine zorlayacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Fransa şimdi, sadece yeni bir başbakan değil, aynı zamanda siyasi istikrarını yeniden kazanmanın da yollarını arıyor.
