Eski İngiliz milletvekiline Rusya yanlısı faaliyetlerden 10,5 yıl hapis

Eski İngiliz milletvekiline Rusya yanlısı faaliyetlerden 10,5 yıl hapis

Eski İngiliz milletvekiline verilen 10,5 yıllık hapis cezası, Avrupa kurumlarında yabancı etki girişimlerine karşı ciddi bir kararlılık gösterisi olarak değerlendiriliyor.

CENGİZ ALTIN 23 Kasım 2025 AVRUPA

Avrupa Parlamentosu’nda Yolsuzluk Sarsıntısı

Avrupa Parlamentosu, Rusya’nın Avrupa siyasetindeki etkisine ilişkin tartışmaları yeniden alevlendiren önemli bir karara sahne oldu. Eski İngiliz milletvekili Nathan Gill, Rusya lehine siyasi faaliyetlerde bulunmak ve rüşvet almak suçlarından 10,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, Avrupa Birliği kurumlarında dış etki ve yolsuzluk risklerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Rusya Yanlısı Tutumların Bedeli Ağır Oldu

Mahkeme, Gill’in Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmalar ve girişimlerde Rusya’nın çıkarlarına hizmet ettiğini, bunun karşılığında ise Rusya bağlantılı kişi ve kuruluşlardan maddi menfaatler sağladığını tespit etti.
Soruşturmada, milletvekilinin özellikle Ukraynalı pro-Rus politikacı Oleg Voloshyn ile ilişkili kaynaklardan ödeme aldığı ve bu doğrultuda parlamentoda Rusya lehine tutum sergilediği ortaya konuldu.

Metropol Polisi’nin Terörle Mücadele Birimi tarafından yürütülen soruşturmada, Gill’in eylemleri “demokratik süreçlere zarar veren ciddi bir güven ihlali” olarak nitelendi.

AB Kurumlarında Yeni Soruşturmaların Kapısı Açılıyor

Bu karar, Avrupa Parlamentosu’nda ve genel olarak AB kurumlarında Rusya bağlantılı olası diğer yolsuzluk faaliyetlerine yönelik yeni incelemelerin başlatılacağının işaretini verdi.
Yetkililer, Rusya’nın Avrupa siyasetindeki nüfuz arayışlarının giderek daha sofistike bir hâl alması nedeniyle, şeffaflık ve etik standartların daha sıkı uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Avrupa’da Siyasi Deprem Etkisi

Gill’in mahkûmiyeti:

  • AB–Rusya ilişkilerindeki kırılganlığı,

  • Avrupa siyasetinin dış müdahalelere açıklığını,

  • Parlamenter etik kurallarının ne kadar hassas olduğunu

gözler önüne serdi.

Uzmanlar, olayın yalnızca bir yolsuzluk vakası olarak değil, aynı zamanda Avrupa’daki demokratik süreçlerin korunması açısından kritik bir uyarı niteliği taşıdığını belirtiyor.