Borsada sert düşüşe neden olana iki etken: Fed ve İsrail

Borsada sert düşüşe neden olana iki etken: Fed ve İsrail

Küresel piyasalarda, İsrail ile İran arasındaki gerilimin daha da artabileceği endişesi ve ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizliklerle bu hafta karışık bir seyir izlenirken, ABD borsalarında sert düşüşler görüldü.

PANORAMA-NEWS 20 Nisan 2024 AVRUPA

Enflasyonla mücadele kapsamında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) izleyeceği yol haritasına ilişkin soru işaretleri halihazırda varlık fiyatlamalarını zorlaştırırken, Orta Doğu’da tansiyonun düşmemesi risk algısının önemli derecede yükselmesine neden oluyor.

Fed Başkanı Jerome Powell’ın şahin tonlu sözle yönlendirmelerinin ardından bankanın faiz indirimlerine yakın zamanda başlamayacağına ilişkin endişeler arttı.

Powell, açıklamalarında son verilerin politika faizinin öngörülenden daha uzun süre yüksek kalabileceği sinyalini verdi. Son verilerin aradıkları güvene ulaşmanın muhtemelen beklenenden daha uzun süreceğini gösterdiğini dile getiren Powell, yüksek enflasyon devam ederse mevcut kısıtlama seviyesini gerektiği kadar koruyabileceklerine dikkati çekti.

Analistler, hem ABD’de açıklanan veriler hem de Powell’ın şahin sözle yönlendirmelerinin ardından yatırımcıların temkinli davrandığını belirterek, Orta Doğu’da yüksek seyreden gerilimin de risk iştahını törpüleyen başka bir etken olmaya devam ettiğini ifade etti.

Para piyasalarında Powell sonrası, Fed’in faiz indirimine başlama ihtimali haziranda yüzde 16, temmuzda yüzde 41, eylülde ise yüzde 65 ile fiyatlanıyor.

Öte yandan, Fed’in yayımladığı Bej Kitap raporunda ülkedeki genel ekonomik faaliyetin, şubat sonundan bu yana “hafif” artış kaydettiği bildirildi. Ekonomik görünümün ihtiyatlı bir şekilde iyimser olduğu belirtilen raporda, birkaç bölgede hem girdi hem de çıktı fiyatlarında kısa vadeli enflasyona yönelik yukarı yönlü riskler algılandığı aktarıldı.

Analistler, ABD’de iş gücü piyasasının dirençli kaldığını belirterek, Fed yetkililerinin temkinli tutumunun devam ettiğini bildirdi.

Buna göre, New York Fed Başkanı John Williams, faiz indirimi konusunda acil ihtiyaç olduğunu düşünmediğini, faiz indirimlerinin ekonomik aktiviteye göre belirleneceğini dile getirdi.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de enflasyonun hedefe beklediğinden daha yavaş döneceğini belirterek, faiz indirimleri konusunda acele etmediklerini bildirdi.

Ayrıca, Uluslararası Para Fonu (IMF), yakın vadeli finansal istikrar risklerinin gerilediğini ve gelecek yıl küresel büyüme üzerinde daha az aşağı yönlü risk olduğunu bildirerek, “Ancak enflasyondaki düşüş sürecinin son aşaması, kısa vadede göze çarpan birkaç finansal kırılganlık nedeniyle karmaşık hale gelebilir.” uyarısında bulundu.

TAHVİL, DOLAR, PETROL, ALTIN

Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 10 baz puan artışla yüzde 4,6260’dan tamamladı.

Dolar endeksi de bu haftayı geçen haftanı hemen üstünde 106,1 seviyesinden tamamladı.

Dünya genelinde ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam edeceğine yönelik beklentiler bakır fiyatlarını desteklemeye devam ederken, 4,51 dolarla 2 yılın en yüksek seviyesini gören bakırın libresi haftayı yüzde 4,6 artışla 4,48 dolardan tamamladı.

Orta Doğu’da tansiyonun düşmesi ve ABD’nin petrol stoklarının beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,4 azalışla 86,6 dolara geriledi.

Altının ons fiyatı da Orta Doğu’daki gerilimin güvenli liman arayışlarını desteklemesiyle haftalık bazda yüzde 2 artışla 2 bin 392 dolara çıktı.

AVRUPA BORSALARINDA KARIŞIK SEYİR

Bu hafta Avrupa borsalarında karışık bir seyir izlendi.

Avrupa’da bu hafta merkez bankası yetkililerinin açıklamaları öne çıktı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın Bahar Toplantıları kapsamında verdiği bir röportajda, daha ılımlı bir sıkı para politikasına doğru ilerlediklerini belirtti.

Lagarde, “Beklentilerimize göre ilerleyen bir dezenflasyon süreci olduğunu gözlemliyoruz. Bu dezenflasyon sürecine ilişkin biraz daha güven oluşturmamız gerekiyor ancak beklentilerimize göre hareket ederse ve büyük bir şok yaşamazsak, daha ılımlı bir sıkı para politikası noktasına doğru ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Lagarde ayrıca bankanın enflasyon hedefini gözden geçirmek için henüz erken olduğunu ifade etti.

ECB üyesi Bostjan Vasle, her şeyin planlandığı gibi gitmesi durumunda, yıl sonunda faizlerin yüzde 3’e yakın bir seviyede olabileceğini söylerken, diğer bir banka üyesi Mario Centeno da ECB’nin faiz oranlarını iki kez düşürdükten sonra bile ekonomi üzerinde bir baskı oluşturacağını, ancak borçlanma maliyetlerini düşürmek için acele edilmemesi gerektiğini söyledi.

ECB Başekonomisti Philip Lane uygun sıkılaşma seviyesi ile süresini belirlemek için verilere bağlı ve toplantıdan toplantıya bir yaklaşım izlemeye devam edeceklerini ifade ederek, “Belirli bir faiz patikasına önceden taahhütte bulunmuyoruz.” dedi.

Öte yandan, Euro/dolar paritesi, haftayı yüzde 0,2 artışla 1,0660’tan tamamladı.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey de Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının Bahar Toplantıları kapsamında yaptığı açıklamada, ülkede enflasyonun gelecek ay BoE’nin hedefi olan yüzde 2 seviyesine yaklaşmasını beklediğini dile getirdi.

Euro Bölgesi’nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), martta yıllık bazda yüzde 2,4 artışla beklentilere paralel gerçekleşirken, İngiltere’de ise aynı dönemde enflasyon yüzde 3,2 ile tahminlerin üzerinde geldi.

Euro Bölgesi’nde açıklanan enflasyon verilerinin piyasa beklentileri ile uyumlu gerçekleşmesi Avrupa’da risk iştahını artıran önemli unsurlar arasında yer aldı.

Bu gelişmelerle, bu hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,08, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,25 değer kaybederken, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,46, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,14 değer kazandı.

Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesinde tüketici güven endeksi, salı Avro Bölgesinde ve Almanya’da imalat sanayi PMI, çarşamba Almanya’da Ifo iş dünyası güven endeksi izlenecek.